5. GÜN
"Hey! Uyan artık seni tembel."
Luke'un sesiyle kaşlarımı çatarak yatakta doğrulmaya çalıştım.
"Tanrım sanırım bu bir rüya. Daha dün temizlik yapacağımız için sızlanan adam sabahın köründe başıma dikilmiş olamaz."
"Hadi bırak homurdanmayı. Bugün keyfim yerinde. Hatta sana kahvaltı bile hazırlamış olabilirim."
Gözlerimi kocaman açarak kendime gelmeye çalıştım.
"Sen ciddi misin?"
"Yeter Maria. Ciddiyim. Masada seni bekliyorum acele et yoksa herşey soğuyacak."
Luke giderken arkasından şaşkınca bakıyordum. Ne olmuştuda keyfi bu kadar yerindeydi? Daha fazla onu bekletmemek için kalkıp banyoya girdim. Rutin işlerimi hallettikten sonra Luke'un yanına gittim. Masayı süzdükten sonra sandalyemi çekip oturdum.
"Aman Tanrım! Bunları sen mi hazırladın yani?"
"Tabiki ben hazırladım."
"Hepsi harika görünüyor."
"Ne duruyorsun o zaman? Başlasana."
Luke'a gülümseyerek birşeyler yemeye başladım. Gerçekten güzel iş çıkarmıştı.
Sohbet eşliğinde kahvaltımızı bitirdik. Bulaşık üzerime kalınca saçımı dağınık bir topuz yapıp işe başladım. Mutfağa girdiğimde hayal kırıklığı bedenimi ele geçirdi. Tezgah tam bir savaş alanıydı.
"Luke! Buranın hali ne böyle?!"
"Mükemmel bir kahvaltı hazırladım sana. Bunun bir bedeli olacaktı tabi."
"Ah lanet olsun! Sende boş durmayacaksın herhalde."
"Ne yapayım?"
"Git ve salonu temizle. Burayı halledebilirsem yardıma gelirim." diyerek Luke'u mutfaktan gönderdim. Umarım bir an önce bitirirdik.
***
İki saat süren temizlik sona erdiğinde hızlı bir duş alarak üzerime rahat şeyler giyindim. Luke'da banyoda olmalıydı. Mutfağa girerek kendime kahve yaptım. Bunu haketmiştim.
Üzerinde dumanı tüten kahvemi alarak salona gittim. Bugünün gazetesi gelmiş olmalıydı. Dairenin kapısını açarak duvardaki küçük sepetin içine baktım. Işte buradaydı. İzne ayrıldığımdan beri gazete okumamıştım. Benim için bir anlamı yoktu çünkü. Fakat artık bir amacım ve bir yol arkadaşım vardı.
Düşünmeyi bir kenara bırakıp kanepeye oturdum. Bir yandan kahvemi yudumluyor diğer yandan gündemdeki olaylara göz atıyordum. O sırada gördüğüm kadın resmi dikkatimi çekti. Sanki daha önce görmüş gibiydim. Habere kısaca göz attığımda kadının dün gece bir cinayete kurban gittiğini öğrendim. Kadının resmini daha dikkatli incelediğimde kanım donmuştu. Bu kadın dün markette Luke'un tavlamaya çalıştığı kadındı! Neden öldürülmüştü ki? Yoksa bu Angela'nın katili miydi?!
"Maria iyi misin? Yüzün bembeyaz olmuş."
Luke'un sesini duymamla olduğum yerde sıçradım.
"Sakin ol. Seni korkutmak istemedim."
"Ah.. sorun yok. Sadece şuna baksan iyi olur." dedim gazeteyi Luke'a uzatarak. Hızla göz attığı haberden kafasını kaldırdı.
"Ne var bunda Maria? Alt tarafı bir kadın öldürülmüş."
"Nasıl bu kadar soğuk kanlı olabiliyorsun? Ayrıca kadına dikkatli bak. Tanımadın mı?"
Luke gazeteyi yüzüne daha çok yaklaştırarak baktı.