Aleda-8 DÜZENLENDİ

99.3K 2.6K 1.9K
                                    

Başımı yasladığım yumuşak koltuk başlığında iç çektim. Düşünceler birer birer aklıma gelirken bunu durduramıyordum.   

Önce üniversiteden mezun olmuştum. Henüz üniversitedeyken bile kariyer basamaklarını teker teker çıkmaya başlamıştım. Üniversitemi bitirdim, yirmi iki yaşını yarılamış bir kadın olarak kendi hayatımı kurdum. Kimseye ihtiyaç duymadan yaşamak için ne gerekiyorsa yaptım.

Sonra bir gün eğlenmek için gittiğim bir mekânda, dudaklarımı başka dudaklar arasında buldum. Bu konuyu uzatmayabilirdim, bu konudan sonra çekip gidebilirdim. Gidememiştim, tek suçu ona yüklemiyordum. En az onun kadar ben de suçluydum. Tek fark, o benim karşıma çıkmasa ben ona asla kapılmazdım.

Çıksa bile kapılmamam gerekiyordu zaten.

Kendimi affetmeyi denemiş, bunu başardığımı düşünmüştüm. Ta ki, her fırsatta onunla yan yana gelene dek. Belki bir tesadüftür diye yabana attığım her şey, bir kitabın satırlarından madde madde uygulanan oyuna dönüşmüştü. Barbaros benim karşıma çıkmaktan vazgeçmemişti, ben de ona kapılmayı bir türlü durduramamıştım.  

Bitmesini beklediğim günün aslında her şeyin başlangıcı olduğunu yeni anlıyordum. Bu başlangıç belki de ileride beni yakardı. Hoş, şu an yanmamış mıydım?

Daha ne kadar kötüleşebilir ki, dediğim ne varsa hepsinin daha kötüsü oluyordu.

Önce, sevgilim ve annesiyle bir yemek yemek istemiştim.

Sonra, sevgilimin annesinin sevgilisinin, sevgilimi resmen aldattığımı düşündüğüm adam olduğunu görmüş, kendimi iğrenç hissetmiştim.

Sonra da iki yıllık sevgilim tarafından açık açık tehdit edilmiş, kafam oldukça karıştırılmıştı.

Şimdiyse özel bir jette, başımı yasladığım yumuşak koltuk başlığında Bora'yı yok saymaya çalışıyordum. Ülkeden çıktığımıza emindim. Ben o restorandan çıkartıldıktan sonra ne olduğunu merak ediyordum. Barbaros'un Baran'ın annesiyle birlikte olduğunu söylemesi, Baran'a yaptığı gövde gösterisi ve beni açık açık herkesin gözü önünde sarıp sarmaladığını hatırlarken ellerimin yüzümü kapatmasına engel olamadım. Baran'ın üzerine yığılmış tonla suç yetmiyormuş gibi, beni apar topar ülkeden çıkartarak herkesten uzaklaşmam sağlanmıştı.

Tek sorum şuydu: Neden?  

Neyin gücünün gösterisiydi bu?

''Artık kendine gel,'' Bora'nın sesiyle ona dönme çabasında bile bulunmadım. Kolaysa o kendine gelebilirdi. Yaşadıklarım çok normal bir şeymişçesine davranıyordu ve geldiğimizden beri kitap okuyordu. Duymazlıktan gelmeye devam etsem de, ''Yemek yemelisin, seni buradan aç indirirsem Barbaros beni öldürür.''  

Çekinmedim. Ağlamaktan kurumuş ve acıyan gözlerimle Bora'ya döndüğümde Bora'nın havalanan kaşları büyük bir mahcubiyetle çizgi hâlini aldı. ''Evet,'' diyerek başımı salladım. ''Kesinlikle öldürür, bundan artık eminim.''

''Bak,'' dedi derin bir nefes alarak. ''Ölümü çok abartıyorsun, herkesin amacına ulaşmak için ödediği küçük bedeller vardır.''

PANDORA +18 |Yeniden YazılıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin