PANDORA +18 |Yeniden Yazılıyor

Aleda-23 DÜZENLENDİ

UYARI: BÖLÜMÜ DERİN NEFESLER ALARAK OKUYUN. NEFESSİZ OKUMAYIN.

özellikle bölüm sonunu

—

Sırtım sıcak bir şeye yaslı olmanın verdiği rahatsızlıkla sızladığında, gözlerim yavaşça açıldı. Sessizliğin dehşet verici değil, huzurlu olduğu zaman dilimi içerisinde kaşlarım yavaşça çatıldı ve yaslı olduğum yeri idrak etmeye çalıştım. 

Kalın ve büyük kollar boynumun iki yanından göğsüme, oradan da karnıma doğru uzanarak beni tamamen üzerine sabitlerken bakışlarım sol bileğindeki saate kaydı. Kısa bir süre sonra sol elinin yüzük parmağındaki dövmeyle, Barbaros'un bedenine yaslı olduğumu anlamam uzun sürmedi.

Yerimde rahatsızca kıpırdandığım dakikalarda, Barbaros'un sesi çığ olup üzerime devrildi: ''Günaydın.'' sesi oldukça ayıktı. Havanın aydınlanmasından anladığım kadarıyla, bütün gece uyumuştum. Nerede ve nasıl uyuduğumu hatırlamasam da, uyumuştum işte...  

Başımı hafifçe salladım ve doğruldum. Doğrulmamla birlikte tamamen onun iki bacağının üzerinde oturuyordum. Bir arabanın içerisinde olduğumuzu yeni fark ettiğimde, sırtım arabanın kapısına yaslandı ve Barbaros'un bir bacağına ağırlığımı daha çok verdim. ''Günaydın.'' dedim ve bakışlarım boş yoldan geçen birkaç arabaya kaydı. 34 plakalı araçlar yerine, 48 plakalı araçlar gördüğümde kaşlarım çatıldı ve gözlerim şokla irileşti. 

Hayır ya, bunu gerçekten yapmış olamazdı.

''Neredeyiz?'' ona doğru dönerek sorduğum soruyla, sesimdeki dehşeti hemen yakaladı ve alayla dudakları kıvrıldı.

Beklenmedik bir üslupla, ''Seni bilmem ama ben dardayım.'' dedi. ''Sekiz saattir uyuyorsun. Kollarını bana öyle sıkı doladın ki, sekiz saattir sen kucağımdayken direksiyon salladım.''

Dudaklarımın arasından benden bağımsız birkaç küfür çıkar çıkmaz üzerinden atladım ve yan koltuğa geçtim. Barbaros arabayı çalıştırırken camımı açarak temiz havanın yüzüme çarpmasını, beynimin ferahlamasını sağladım. 

Sekiz saattir yoldaydık, yetmiyormuş gibi sekiz saattir kucağındaydım ve böyle mi araba kullanmıştı? Dağılmış saçlarımı tek omzumda topladım ve üzerime kısa bir bakış attığımda kaşlarım çatıldı. Bunları ben giymemiştim.

''Üzerimi sen mi değiştirdin?'' dedikten sonra önümüzden 48 plakalı bir araç daha geçtiğinde, dudaklarım telaşla baskılandı. ''Siktir ya, Muğla'da mıyız?''

Parmakları direksiyonu daha sıkı kavradı ve arkadaki araca kısa bir bakış attıktan sonra, camını indirdi. Bakışlarıyla arkadaki adamı tahrik etmeye devam ettiğinde ben gözlerimi kocaman açtım ve olanları idrak etmeye çalıştım. Barbaros, arabanın hızını düşürdü. Adam bizi sollayarak öne geçtiği sırada gaza yüklendi ve selektör yaparak adamı rahatsız etmeye başladı.