Bayramınızı enişten duygularımla kutlarım
--Islak saçlarımdan elimi geçirdikten sonra, Kaan'ın sesini işittim. Kafam o kadar karışıktı ki, ara ara beni boğuyor, düşüncelerim nefes almamı zorlaştırıyordu.
Birkaç gün geçmiş ve Bora, Kaan'ı arayarak geri dönmemiz gerektiğini söylemişti. Bunu kendisi için istemediğini, Barbaros'u dizginleyemediğini söylediğinde Kaan da apar topar hazırlanmamı söylemiş, jeti hazırlattıktan sonra geriye dönüş yolumuzu aceleye getirmişti.
Barbaros'u dizginleyememesi neyle sonuçlanırdı bilmiyordum fakat ortada hiç iyi şeyler dönmüyordu.
Her şey bir yana, günlerdir Barbarosla konuşmamıştım. Bu gerçeği zihnimde sesli bir şekilde dile getirmek, parmaklarımı çıplak bacaklarıma bastırmama neden olmuştu. Ne konuşmam gerektiğini bilmiyordum. Nasıl davranmam gerektiğini de bilmiyordum. Koşa koşa kollarına atlayamaz, onunla hiçbir şey hatırlamamış gibi konuşamazdım.
Onunla ilk tanıştığımız anı hatırlamasam bana yine de söylemeyi düşünür müydü? Ya da bu zamana kadar neden söylememişti?
Benden bu detayı saklaması, ona yaklaşamıyor, onu arayamıyor oluşumdaki en büyük etkendi. Benden bunu saklamasının nedenini düşünüp duruyordum. Bunu bilmeye hakkım yok muydu? Beni karşısına alabilir, benimle bunu normal bir şekilde konuşabilirdi. Eski bir arkadaş gibi benimle konuşsaydı onu elbette terslemezdim.
Sorun şu ki, benim hafızam berbattı, onun da konuşma anlayışı...
"Ne yapacaksın?" diyen ses, Kaan'a aitti. Beni hâlâ fark etmemiş olmasıyla homurdanmak istesem de, kiminle konuştuğunu merak etmediğimden ses çıkarmadım. Bora ve Barbaros'un ortalıkta olmadığı bu zaman diliminde, aralarında en yumuşak hareket eden kişinin Kaan olduğunu görmüştüm.
Barbaros'un kırılmaz duvarları, geçilmez sınırları vardı. O istemediği sürece geçemiyor, o istemediği sürece o sınırı bile göremiyordunuz.
Daldığım düşüncelerden çıkmamı sağlayan ses, Kaan'ın kulağına yasladığı telefondan gelmişti. "Hiçbir şey," dedi Barbaros'un uzun süredir duymadığım gergin sesi. Onun sesini üç gün sonra duymak yutkunamamama sebep olurken, Barbaros onun sesini sindirmeme izin bile vermeden devam etti: "Yaşananlardan sonra kollarıma atlayacak bir kadın değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PANDORA +18 |Yeniden Yazılıyor
RomanceKüfür, yetişkin içerik ve rahatsız edici sahneler içerir. ''Sevgilinin evinde, sevgilinin koltuğunda...'' der demez, titremelerim olsa da onun boğuk sesini pür dikkat, en tahrik edici melodileri dinler gibi dinlemeye devam ettim. ''Benim için bana g...