28 ; night shift

417 59 9
                                        

Geçen gün olanlar bir ok misali saplanıyordu bedenime

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Geçen gün olanlar bir ok misali saplanıyordu bedenime. Hatta zehirli bir oktu, panzehirim de yoktu.

Son iki gecedir sürekli ders çalışıyordum, zihnimi Donghyuck dışında meşgul etmek için her şeyi yapıyordum. Resim çizmeye bile başlamıştım, az da olsa vakit geçiyordu. Başımın yanında vücudum da çok fazla ağrıyordu ve yerimden kalkıp merdiven inmek bile bir çileydi benim için. Bunun için doktora gidecektim ama sürekli erteleyip duruyordum, yarın gitsem iyi olurdu. Zaten babamın okul işine ne diyeceğini bilmiyordum, böyle devam ederse tüm umudumu kesecektim.

Renjun'in beni affedip affetmediğini bilmiyordum ve dürüst olmak gerekirse de bir fikrim yoktu. Vicdanına kalmış bir şeydi, ben her şeyi önüne dizmiştim. İster beğenirdi ister elinin tersiyle iterdi.

Önümdeki tezi bitirmeye çalışırken solumda kalan kahve bardağını aldım. Aşağı bakmaktan gözlüklerim kaymaya başlamıştı, sürekli parmağımla itiyordum. Kahvenin boğazımı yakmasını bekledim ama öyle olmadı, buz gibi olmuştu. Öfleyerek yerimden kalktım ve minik tezgâha ilerledim. Yeni kahve yapmam iki dakikamı alırdı ve bu da iki dakika geç uyumam demekti.

Suyu kaynamaya koydum, ortadaki koltuğa otururken dikkatim dağılmasın diye sehpanın üzerine koyduğum telefonumu aldım. Birkaç dakika sosyal medyada takıldım, ısıtıcının sesini duyduğumda güç tuşuna basarak ekranı kilitledim ve ayağa kalktım. Kahve içmeyi seviyordum ama hayatımdan iki dakikamı çalıyordu...

Tekrar koltuğa oturduğum sırada telefon titreşti, kahveyi sehpaya koyup gelen mesaja baktım.

Donghyuck:
Çatıya gelmeyecek misin?

Lena:
Hayır

Donghyuck:
Neden?

Lena:
Dersim var
Hem sana git dediğimi hatırlıyorum?

Donghyuck:
Ben de gitmeyeceğim dediğimi hatırlıyorum?

Lena:
Bak
Artık çatıya gelmeyeceğim
Görüşmeyelim

Donghyuck:
Ne?
Ciddi olamazsın

Lena:
Hayır
Gayet ciddiyim
[Görüldü]

Sinirle telefonu sağımda bir yere fırlattım ve kahvemi aldım. Git demiştim ve hala yüzsüzce mesaj atması komikti. Hem illa kalbini mi kırmam lazımdı, gitten anlamaması benim sorunum değildi.

Duyduğum sesle yerimden sıçrarken ayağa kalktım. Hangi deliydi bu?

Bir türlü dibini getiremediğim kahvemi tekrar eski yerine koydum ve camı açtım. "Kimsin lan- Donghyuck?" Başını kaldırmıştı ve gülümsüyordu. Kaşlarım olabildiği kadar çok çatıldı.

"Gitmeyeceğim demiştim." Sırıtarak duvara yaklaştığında ne yapacağını anladım, sessiz olmaya çalışarak konuştum. "Biri gelecek şimdi!" Kalın borulara basa basa yukarı çıktı, tam dibimde durduğunda gözlerimi kaçırdım ve geri çekilerek onu içeri çektim.

Night CigarettesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin