15 ; new things learned

422 58 33
                                    

Üzerimdeki yorganın beni terlettiğini düşündüğüm sırada ayaklarımla yorganı ittim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerimdeki yorganın beni terlettiğini düşündüğüm sırada ayaklarımla yorganı ittim.

Ah, sonunda soğuk.

Gözlerimi aralarken dünkü sigara kokusundan eser kalmadığını fark ettim. Ardından yerimde doğruldum ve saate baktım.

9.
Dokuz.
Kocaman bir dokuz.
Bugünkü dersim 12'de başlıyordu ve saat daha 9 muydu?

İç çekerek başımı tekrar yastığa gömdüm, acaba Donghyuck uyanmış mıydı? Tekrar doğrulup merdivenlere baktım, ses seda yoktu. Eğer telefonumu da kendisiyle beraber götürmeseydi an azından oyun falan oynardım, vakit geçerdi. Ayaklarımı sarkıtıp birkaç dakika odayı ve halının desenlerini inceledim. Susadığımı hissedince yerimden kalktım ve mutfağa girdim. Dün akşamki bardağımla su içerken sesini duydum. "Çok mu acıktın?"

Ağzımdakini hızlıca yuttum ve bardağı tezgaha bıraktım. "Hayır, sadece susamıştım." Yüzümü ona döndüğüm sırada elindeki mavi havluyla ıslak saçlarını kuruttuğunu gördüm. Bu çok...

"Her neyse." Yanından geçip gideceğim sırada bileğimi tutmuştu, soğuk teni sıcak bedenimde garip hissettirmişti. "Kahvaltı hazırlamama yardım etsene." Onu elbette reddetmeyecektim, sonuçta burada misafirdim. Zaten kendim de hazırlardım sorun yoktu ama bunu derkenki ses tonu... Gülümsüyordu, sesinde renkli bir tını vardı. Tam karşısında durduğumda ıslak kestane saçlarına baktım. Ardından da dudağındaki metale.

Dikkatim dağılmıştı işte, öksürerek tekrar saçlarına baktım. "Saçlarını kurut." Tek kaşı havaya kalktı, ardından da omuz silkerek sandalyeye oturdu. "Ne yemek istersin?" Sorusu üzerine ben de sandalyeye oturdum. "Yumurta." Elbette tatlı tatlı pankekler ve patates kızartması isterdim ama midem almıyordu. Bir günde midem mi küçülmüştü?

"Bir dakika." Donghyuck bana dönerken gözlerine baktım. "Gözlerin neden kızardı?" Endişeleniyordum, neden böyleydi ki?

Endişeli gözbebekleri benimkilerle buluştuğunda kaşlarım çatıldı. O ise gergince yutkunmuştu. "Gece bir tane pizza gömdüm, sonra midem ağrıdı yatamadım. Bir de duşta gözüme şampuan kaçtı." Aradaki göz temasını kesmedim. İçimden bir ses yalan söylediğini fısıldıyordu. Ona inanmak istiyordum ama o bana endişeyle bakarken bu imkânsız gibiydi. Gözlerim dolarken ayağa kalktım ve buzdolabının kapağını açtım. Kesinlikle yalan söylüyordu ve bu bariz belliydi. Tamam bana doğruyu söylemek zorunda değildi ama yüzüme karşı yalan söylenmesi garip hissettirmişti. Belki Renjun de böyle hissetmişti fakat ona hiçbir zaman yalan söylememiştim.

Dolaptan iki yumurta çıkarıp tezgaha koydum, yanıma geldiğini hissettiğimde umursamamaya çalışarak tava bulmaya çalıştım. "Çırpacak mısın?" Ona onay verirken çatal çıkardım. "İstersen kahvaltılık çıkarabilirsin." Başımdan savmak için söylediğim şeye başını sallayarak sağ tarafıma geçmişti. Cidden moralim yerle bir olmuştu.
Saçlarına baktığımda kurutmuş olduğunu gördüm, istemeden de olsa gülümserken iç çekip önümdekine döndüm. Yaklaşık on dakika sonra ikimiz de masaya oturduğumuzda ilk konuşan o olmuştu. "İlk dersin kaçta?"

Night CigarettesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin