29 ; i know i'm going to get hurt

447 59 25
                                    

Azalmıyor, azalmıyor, azalmıyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Azalmıyor, azalmıyor, azalmıyor...

Başımdaki ve kalbimdeki sızı bir an bile azalmıyordu. Bir kukla olarak o ne hissederse aynısını hissediyordum. Üzüldüğünde üzülüyorum, ağladığında ağlıyordum.
"Donghyuck bana bak!" Ellerimle yüzünü kaldırmaya çalışıyordum ama nafileydi. Yataktan olabildiğim kadar hızlı çıktım ve camı açtım. "Donghyuck terlemişsin, üzerini çıkar." Beni kesinlikle duymuyordu, hüngür hüngür ağlıyordu ve emindim ki sesi yan odalara gitmişti bile.

"Donghyuck-" Başını kaldırdığı gibi sözüm yarıda kaldı, onu bu halde görmek kesinlikle istediğim son şey bile değildi. Yüzü ıpıslaktı, kirpikleri yüzüne gölge yapıyordu.

"Ne oldu?" dedim masadaki suyu ona verirken. Gecenin bir saati uyanıp ağlamaya başlaması kesinlikle normal bir durum değildi; önceden yaşadığı travmaya bağlamaya çalıştım. Suyu alırken gözlerime bakmıyordu, şu an için sadece derin derin iç çekiyordu.

Tek isteğim üzerini çıkartmasıydı çünkü teri soğuyacak, hasta olacaktı.
Uzattığı bardağı alırken yüzümü eğip suratına baktım, gözlerini inatla kaçırıyordu. "Kâbus mu gördün?" Hızlıca başını sallarken yanına yaklaştım. "Sarılsam iyi olur musun?"

Buna ben de şaşırmıştım ama ağlamaya devam ederse kendimi tutamazdım. Sakinleşmesi için her şeyi yapardım şu an.

Ses vermedi soruma, yine başını eğdi. Yapma... Yutkunup sol tarafına geçtim ve onun gibi dizlerimi kendime çektim. "Sen ne yaparsan onu yapacağım." Burnunu çektiğinde ben de burnumu çektim, başını kaldırdı. Gülümsedim, ona gülümsemek yakışıyordu. Ama o benim yaptığımı yapmadı, yüzü ifadesizdi.

Yüzüm düşerken sonunda anlamış olacak ki üzerindeki tişörtü çıkarmıştı. İçinde atlet olur zannetmiştim ama... Gözlerimi çıplak bedeninden çektim ve karşıya baktım. Bir sapık gibi gözükmek istemiyordum. Yine eski pozisyonuna döndü, kollarını kendine sarsarken kolundaki güneş dövmesini gördüm.

Lena, güneş, çakmak.

Bu sefer başını eğen ben oldum, şimdi sadece sessiz sessiz iç çekiyordu. Yataktaki sigara paketini gördüm, uyurken düşmüş olmalıydı. Uzanıp aldım, ona uzattım titreyen ellerimle. Yüzüme bakmadan paketi aldı. "İçebilir miyim?" diye sordu cama bakarak. Aldığı izin kendisi için değildi, belki yasak olduğunu düşünmüştü. Başımı salladım ve yine dizlerime koydum başımı. Onunla şu an böyle bir durumda olmak sebepsizce geriyordu beni. Korkmuyordum ama geriliyordum işte.

"İstersen uyu," diyerek çakmağını çıkardı. Eski moduna geri dönüyordu. "Uyumayabilirim-"

"Donghyuck." dedim bir anda karşısına geçip. Sigarası bir karış uzağımdaydı ama gözlerine bakıyordum. Yapmak istediğimi yapıp yüzünü kavradım. "Bana anlat." Yüzünde mimik oynamadı, gözleri hala yaşlıydı ama duygu barındırmıyordu. O hep bana duygusuz bir şekilde bakıyordu ve bu kalbimi kırıyordu. Ben ona şefkatle, merakla, aşkla bakarken o bunu görmüyordu bile.

Night CigarettesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin