31 ; the end.

639 68 120
                                    

Rüzgâr vardı. Güneş batıyordu. Güneşi izliyordu. Yanına ilerledim.

Ceketinin cebinden çıkmış olan siyah sigara paketi bana göz kırptı. Geldiğimi anlamış olacak ki yüzünü bana çevirdi. Bedenim titrese de yanına gittim ve tam dibinde durdum. Yutkunarak yanına oturdum. Aramızda bir karış bile yoktu şimdi. Kolu koluma, bacağı bacağıma değiyordu.

Sigarası dudakları arasında değildi. İç çektim, bu onu son görüşümdü. Son kez dokunma şansım vardı. Sağ elimi yüzüne uzattım ve yanağını kavradım. Yüzü anında bana döndü, gözlerine baktım. Boş değillerdi bu sefer, korku vardı gözlerinde. Korku, endişe, kırgınlık. Asıl kırgın olması gereken bendim.

"Neden gidiyorsun?" Gözleri çaresizce gözlerime tutundu, geri çekilmedi. Aksine, o da uzanıp yüzümü kavradı. İhanet etmişim o parlayan gözlere. Ne duygular barındırıyordu o küreler.

"İyileşmemi istedin."

"Ama gitmeni istemedim." İç çekerek dudaklarıma baktı, etraf daha turuncuydu şimdi. Eli aşağı düşerken kalbimden gelen sesi duydum, o da duymuştu belki. Aşağı düşen eli kalbimin üzerinde yer edindi, dudaklarını ıslatıp gözlerime baktı.

"Yalnız değilsin." Onu reddederken baş parmağımla kirpiklerini okşadım. "Yalnızım. Her gece yalnız uyuyorum, sana sarılamıyorum. Bunlar yeterli mi?" Hafifçe gülümsedi, ya da ben yanlış gördüm. Göz yanılsamasıydı belki de.

Elini belime koyarken başını eğip alnını boynuma yasladı. İşte o an dudaklarım arasından bir hıçkırık firar etti. "Son gecemi seninle geçirmek isterdim ama uçakta olacağım." Sıcak nefesi boynuma vururken sağ elimle başını kaldırdım. Yorgundu. Yüzünün her bir zerresi ben yoruldum diye isyan ediyordu.

Kızacaktı belki de ama yapmak istedim. Son anlarımızı öylece geçiremezdim. Biriken yaşlardan dolayı parlayan gözlerim hüzünlü gözleriyle buluştu, ondan önce davranırken dudaklarımı sigaranın esir aldığı dudaklara bastırdım.

Beni itmedi, elleri belimde yer edinirken bir elimi kalbine koydum. Atıyordu, yavaş değildi. Hızlıydı. Geçen saniyeler kadar hızlıydı. Yaşadığına sevindim.

Dudakları dudaklarımı esir almışken ağzıma tuzlu bir tat geldi. Hayır, ben ağlamıyordum. O ağlıyordu. Öyle bir ağlıyordu dudaklarını hissedemez oldum. Ama yine de dudaklarını ayırmadı, bacaklarımın altından tutarak beni kucağına çekti.

Ellerim omuzlarına çıktı bu sefer. Bunca yıldır tüm yükü taşımış olan omuzlarına. Ellerinden biri sırtıma çıktı, ağlamamak için kendimi sıktım. Bu sondu. Belki de sonun başlangıcı. Sonda birleşmiştik.

Dudaklarımı aralarken fark ettim, bu sefer zehrini değil duygularını akıtıyordu içime. Hâlâ cehennemdi ama daha az yakıyordu.

İlk ben geri çekildim, kucağında biraz daha ileri kaydım. Elim dudaklarına gitti bu sefer, kırmızı olmuşlardı tekrar. "Gitme," dedim dudaklarına doğru fısıldayarak. Alnımı alnına yasladım, eli çeneme geldi.

"Gitmek zorundayım. İyi olmamı istedin."

"Geri gelecek misin?" Sorduğum sorudan sonra gülerek dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu.
"Bilmem."

İşte bundan nefret ediyordum; bilinmemezlikten.

Ayağa kalktı, ben de kucağında olduğum için yüzüm yüzünden daha yüksekte durdu. Uzanıp çenesine bir öpücük kondurdum. Saate baktı, ardından beni aşağı indirdi. "Gitmem lazım." Gözlerim dolarken reddettim ve kolunu tuttum. "Gitme." Kolundaki elim aşağı kayıp elini tuttu, elini yanağıma getirdiğinde başımı çevirip avuç içini öptüm.

"Gitmek zorundayım." Zorundaydı. Beni düşünmemeliydi bu durumda, onun da yaşamaya hakkı vardı. Benim yüzümden hayatını bırakamazdı.

"Gidiyorum," dedi bana yaklaşarak.
Pınarlarımdan bir yaş akarken başımı salladım. "Git." Gitme desem de bir anlamı olmayacaktı.

Yüzüme eğilip dudaklarımı esir alırken ağlayan bendim bu sefer. Alnını alnıma yasladı. "İerós Lena."

İerós Lena.

Avucuma bir şey koyarken ne olduğuna bakmadım, gözlerine son kez bakıyordum. Gülümsedi ve burnumu öptü.

"İkimiz için yaşa."

Son kez gözlerime bakıp uzaklaşırken akmak için direnen gözyaşlarım kendini bıraktı. Orada öylece, sessiz sessiz ağlıyordum.

Biz buyduk.

Sonun başlangıcıydık.

Hikayemiz sonuncu sayfadan başlıyordu.

Avucumu açıp bakarken birkaç damla gözyaşı değdi elimdekine.

Güneşli çakmağını bırakmıştı bana.

✰✰✰

Beklenen son.

Nasıl hissediyorsunuz?

Night CigarettesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin