Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşk nedir?
Heyecan, çarpıntı, kıpırtı, ölüm.
Uğruna her şeyi yapabileceğin bir duygu. Yaşattığı kadar öldürüyor da.
Babama diyememiştim aşık oldum diye. Geçerli bir sebep değildi çünkü, gelip geçici bir şeydi. Sunduğum bahaneler az da olsa tatmin etmişti onu, düşüneceğini söylemişti.
Yorgunlukla iç çektim, bekliyordum hala. Onunla konuşacak cesareti bulamıyordum kendimde. Kendimde hiçbir şey bulamıyordum, yok olmuştum. Kafamı kopartacak kadar çok düşünüyordum, daralmıştım.
Sonunda kampüse giren üçlüyü gördüm, arkalarında Hendery ve Jeno vardı. Bir an için gözlerim acıdı, kendimi toplamalıydım. Renjun'in gözlerine baka baka yanına ilerledim. Kaşları çatılmıştı. "Renjun," dedim tam dibinde durup. Jeno titreyen gözleriyle bana bakıyordu, diyeceğim şeyi anlamış olmalıydı. "Seninle konuş-"
"Beni dinleyeceksin," dedim sesimi yükselterek. Emrivaki yapılmayı sevmiyordu ama buna mecburdum. "Hakkımda ne düşündüğün umrumda değil." Yukhei ve Jaemin geri çekilirken derin bir nefes aldım.
"Sana her şeyi anlatacağım, affedip affetmemek sana kalmış." Ağzını açtı, ardından elimi kaldırarak susturdum onu.
"İki ay önce biriyle tanıştım. Çatıda karşılaşıyorduk sürekli. Geç gelmemin sebebiydi o. İlk başta her şey normaldi, sürekli ona bir şeyler anlatıyordum ve o da beni dinliyordu." Aklıma gelen anlarla gülümsedim, gözlerim akmak için fırsat kolluyordu.
"Sonra başka bir şey oldu, farklı şeyler hissetmeye başladım. Tam o anda öptü beni. Kafamı karıştırdı. Kendime bile anlatamadım bazı şeyleri."
Jeno gülümseyerek bana bakarken devam ettim. "Sonra evden döndüm, bir gece onun evinde kaldım, bana bakışı beni özel hissettirdi. Her şey normal giderken uyuşturucu kullandığını öğrendim." Gözlerim doldu, kriz geçirdiği anları anımsadım.
"Kriz geçirdi, yanına gittim. Onu o halde görünce onunla beraber mezara girdim. Korktum aynı zamanda, çünkü hayatım boyunca ilk defa yaşadığım şeylerdi bunlar. Bu duygu bana çok yabancıydı, iyi anlaşamadık onunla."
"Ben bile daha neler hissettiğimi bilemezken sana anlatamazdım. Özellikle beni öptükten sonra. Kafan zaten ailenle doluydu, meşgul etmek istemedim seni. Dedim ya, yabancıydı bu duygu bana. Hala da öyle. Sana garezim olduğundan değil, seni düşündüğümden söylemedim. Bana yardım edebilecek tek kişi Jaemin'di çünkü." Jaemin de dolu gözleriyle bana bakarken yutkundum, görüşüm bulanıklaştı.
"Bu duyguyla savaşmak için kendime bir ev inşa ettim, kapısını sarmaşıklarla süsledim. Ama benimle beraber o evde yaşadı bu duygu. Beni neden öptüğünü sordum ve kafasının yerinde olmadığını söyledi. Korktuğum şey başıma geldi."
"Ben ona aşık oldum Renjun. Ve bu histen çok korkuyorum."
Bana doğru bir adım attı, burnumu çektim. "Umarım beni affedersin Renjun. Çünkü ben gittikten sonra bunun bir anlamı kalmayacak." Gözlerim Jeno'ya kaydı kısa süreliğine, akan yaşı gördüm. Yanlarından geçip kapıdan çıkarken gelen hıçkırığı tuttum, çıktığım gibi duvarın dibine çöktüm.
