Sinan'la birlikte kimseye çaktırmadan geldiğimiz yere geri döndük. Öğrendiğim şeyi bir an önce Kerem'e söylemem gerekiyordu. Kafam oldukça fazla karışmıştı çünkü burada acı çeken bir sivil halk vardı onları bırakamazdık ama onları kurtardığımız anda bizim işimizi bitireceklerdi. Derin bir of çektim. Sinan da en az benim kadar sıkıntılı görünüyordu.
Sonunda vardığımız da koşarak Kerem'in olduğu odaya girdim üç çift göz aynı anda bana dönünce bir an afalladım. Nasthya'yı buraya almamış olmalarının bir sebebi olmalıydı ve ben bunu hiç hesaba katmamıştım. Kerem kaşlarını çattı gene o sert halini takınmıştı. "Bir anda buraya dalma sebebin ne?" diye sordu. Oldukça resmiydi ve madem böyle olmaya karar vermişti bende böyle olurdum. Anında hazır ola geçtim ve "önemli bir mesele var binbaşım" dedim.
Kerem eliyle bir dakika işareti yaptı ve Aybüke'ye benim duyamıycağım bir sesle bir şeyler söyledi sinirle yumruğumu sıktım benden ne saklıyor olabilirdi ki?
Bunu düşünmeye fırsat bulamadan Kerem yanıma geldi ve beni dışarı çıkardı. Nasthya'nın yanına geçip oturduk. Nasthya burada uyuya kalmıştı. Oysa ki ona odaya gidip dinlenmesini söylemiştim.
Kerem bana sorar gibi baktığında bunu düşünmemeye karar verdim. "Bakın binbaşım biz birilerinin konuşmalarını duyduk..." demiştim ki Kerem "biz derken?" diyerek böldü konuşmamı. "Ben ve Sinan" dedim kısaca ve devam ettim. "Planları biz onlara yardım edip onları kurtardıktan sonra bizi yok etmek binbaşım. Buradan gitmeliyiz ama bir anda çekip gidersek sivil halk ne olucak?"
Kerem "düşünücem"diyerek ayağa kalktı ve bir o yana bir bu yana gitmeye başladı bende onu izlerken düşünüyordum. Gizli düşmanlar hain planlar derken kafam karışmıştı. İçimden bir ses bu hain planın sandığımızdan da büyük olduğunu hatta bu ülkenin kendi halkını öldürdüğünü söylüyordu ama bu çok mantıksızdı.
" ben gidiyorum" Kerem bunu dedi ve Aybüke ve Abimin henüz çıkmadığı odaya geri döndü. Beni öylece bırakıp gittiği için onu yumruklamak istiyordum. Hatta yapıcaktım bunun için bir fırsat bulduğumda tabi ki.
####
Yeni güne rahat yatağımda huzurla uyanmayı hiç beklemiyordum çünkü ben masanın üzerinde uyuya kalmıştım. Başımı kaşıdım ve buraya nasıl geldiğimi düşündüm ama bulamadım.
Bunu boşverdim ve herkesin orda olmasını umarak dışarda ki masaya doğru gittim. Sadece Nasthya buradaydı. Baygın baygın etrafına bakınıyordu. Geçip bende karşısına oturdum. İkimiz de konuşmaya niyetli değildik zaten halsiz hissediyordum. Sanırım hasta olmuştum.
İstemsizce hapşırdığımda arkamdan bir peçete uzatıldı. Hafif yan dönerek başımı yukarı kaldırdım gözlerim Kerem'le buluştuğunda bir iki saniye bekledim ve peçeteyi aldım. "Teşekkür ederim binbaşım" dedim dünki resmiyetimi korumaya çalışarak.
Az sonra herkes masanın etrafına toplanmıştı. Kerem gelip yanıma oturdu ve masanın altından elimi tuttu şaşkınlıkla ona baktığımda bana öyle anlam yüklü baktı ki sesimi çıkaramadım. Sanki elimi tutmaktan güç alıyor gibiydi. "Gitmemiz gerek" dediğinde herkes şaşkınca Kerem'e bakıyordu. Bunu neden söylediğini biliyordum ama eğer onu gerçekten tanıyorsam hiç kimseyi yardıma ihtiyacı varken öylece bırakıp gidemezdi o. Zaten herkesin şaşırması da bu yüzdendi.
Aybüke sinirle söylendi. "Daha hiçbir şey yapmadık dün o kadar uğraştık sistemler kurduk ve şimdi gidiyoruz mu diyorsun?" Kerem elimi biraz sıktığında baş parmağımla elini okşadım. "Hiçbir şeyi iptal etmiycez Aybüke planı da projeyi de mükemmel kurduk ama bu işi giderken yolda halledicez" Bu kez de abim söze karıştı. "Ama nasıl tamam plan proje çizildi fakat bir anda olacak iş değil bu ayrıca bir pilotumuz bile yok"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk-ı Harekat
حركة (أكشن)Üç abi ve askerlik hevesiyle harmanlanmış deli dolu bir insan Esra Dengesizlikte sınır tanımayan binbaşı Kerem Abileri ve askerlik hevesi yüzünden erkeklere vakti olmayan Esra gizlice askerlerin arasına sızarda aşk ortaya çıkmaz mı? #Asker olmak ist...