17- kayıp mı?-

1.9K 84 5
                                    

İkimiz de hızla Hâle ablanın odasına koştuk. Hâle abla dehşete düşmüş gibi görünüyor ve zangır zangır titriyordu. "Teyze?" dedi Kerem sorar bir tonla. Hale abla konuşmak için fazlasıyla zorlanıyordu. "Bi biran
ö önce çı çıkmalıyız " dedi.

Etrafta yangına dair bir iz göremedeğimden ve koku da olmadığından Hâle ablanın rüya gördüğü kanaatine vardım ve yanına yaklaşıp elimi sırtına koydum. "Hâle ablacım arada böyle rüyalar görürüz bak burada korkmanı gerektiricek hiçbirşey yok" dedim. Hâle bir anda "ne saçmalıyorsun sen evi yakıyorlar çabuk çıkalım" diye bağırdı.

Kerem cama doğru yaklaştı ve dışarı baktı. Gördüğü şey onu fazlasıyla korkutmuş olacak ki dehşet dolu bakışlarını üzerime sabitledi. "Özür dilerim Esra, seni tehlikenin ortasına getirmemeliydim" kaşlarımı çattım. "Ne demek istiyorsun?" diye sordum ve pencerenin önüne yaklaştım. "Seni karargahtan çıkarmamamın sebebi de buydu, hepimiz çok büyük tehlike altındayız çünkü. Özellikle de sen ve ben" dedi.

Dışarda belkide yüzlerce adam vardı ve evin önüne benzin döküyorlardı. "Kerem birşeyler yapmamız lazım" dedim ve dışarı çıkmak için harekete geçtim. Gecenin bir vakti evi ateşe verecek kadar gözlerini karartan neydi bu kalleşlerin? Öğrenmem gerekiyordu.

Kerem kolumdan tutarak durdurdu. "Saçmalama Esra. O kadar adamın yanına gidip ne demeyi düşünüyorsun? Bizi yakmaya hakkınız yok falan mı?" Kerem'e döndün ve ona hayatım boyunca attığım en sert bakışı attım. "Kerem ne oldu sana ha? Delirdin mi yoksa öylece ölmeyi mi bekliyceksin yoksa?"

Kerem başını olumsuz anlamda salladı ve Hâle ablaya döndü. "Teyze artık titremeyi bırak gitmemiz gerek hadi" dedi. Hâle abla ayağa kalktı ve "anahtar nerede bilmiyorum enişten saklıyordu biliyorsun" dedi. Ne anahtarından bahsediyorlardı şimdi? Hâle abla evden anahtarsız çıkmak istemiyor mu ? İyi de eve bir daha gelemiycek ki zaten yakıcaklar evi"

Kerem bir küfür kaçırdı ağzından. Ve anahtarı aramaya başladı. Çığlık atmamak için zor duruyordum. "Gizli geçitten çıkıcaz Esra ama anahtar yok yardım et de bulalım" dedi Kerem ve anahtarın neye benzediğini tarif etti.

Daha evi yakmamışlardı ama yüreğimde korkudan oluşan bir yangın başlamıştı bu yüzden bende anahtarı aramaya koyuldum.

Bir kaç dakikanın sonunda burnuma yanık kokusu gelmeye başlamıştı ki Hâle abla anahtarı buldu. Neyse ki geçit Hâle ablanın odasındaydı bu sayede alevler yükselmeden ince geçite girmeyi başardık. Bu geçit yerin altındaydı ve baya da uzundu

Herşey o kadar hızlı gelişti ki geçite girdik ve koşmaya başladık. Yüzlerce insana karşı yapabileceğimiz tek şeyi yapıyor ve kaçıyorduk ama bunu ödeticektim onlara.

Sonunda uzun geçitin sonuna geldiğimizde dışarı çıkmak yerine bir kapıdan girdik. Soru işareti yüklü bakışlarımı Kerem'e diktiğimde açıklama yapma gereği duymuş olacak ki konuşmaya başladı. "Dümdüz gidince ormana çıkıyor bu yol bu taraftan gidersek de eniştemin gizli konağına, geceyi ormanda geçirmek istemeyiz bence" dedi ve ilerledi. Kolunu tuttum. "Ya oraya da gelirlerse?" her halimden korktuğum anlaşılıyordu. Bu bir savaş değildi bu çok bambaşka birşeydi.

"Merak etme orası fazlasıyla güvenli bir yer" dedi ve beni kendine çekti Kerem bir kolunu benim omzuma atarken diğer kolunu da Hâle ablanın omzuna attı. "Sakin olmalı ve ne yapabileceğimizi düşinmeliyiz" dedi.

Konağa vardığımızda gerçekten güvenli olduğuna karar verdim ev tıpkı bir bukalemunun kamufle oluşu gibi kamufle edilmişti dışardan bakılınca sadece fazlasıyla ağaç görülüyordu ama içeri girdiğinizde tonlarca koruma ve bir konakla karşılaşıyordunuz.

Aşk-ı HarekatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin