58○

1.5K 200 28
                                    

İyi okumalar.

Aslında bundan sonraki bölüm de hazır. Fakat attığım son 5-6 bölümdeki oyları yetersiz buluyorum.

70 oy olduğunda yeni bölümü atacağım.

-

Serhat'tan;

Hastahane koridorunda duvara yaslanıp karşımdaki parlak ışığı izlemeye başladım. Hande sakinleştirici aldığı için ayakta durmakta zorlanmıştı ve burada kendini paralamasın diye otele bırakmıştım.

Şimdi bir ben vardım bir de en son sedye üzerinde gördüğüm kardeşim. Kollarım yorgunluğumu kaldıramayıp ağrıyorken telefonumun notlar kısmına girip unuttuğum bir şey var mı diye kontrol ettim. Bunu yapmamın nedeni hafızamın kötü olması değildi. Son zamanlarda her şeyi unutuyordum.

Gördüğüm 'üzüm' kelimesiyle derin nefes alıp Sergen'i aramak için rehbere girdim. Karım ilk defa aşermişti ve istediği şeyi götüremiyordum. Uzun süredir sustuğum için çatallaşan sesimi düzeltip Sergen'i aradım.

"Efendim abi?"

"Üzüm al Çağrı'ya."

Fazla konuşmak istemediğim için kısa kesmeme şaşırıp bir süre sustuktan sonra "Kutay'ın durumu nasıl?"diye sorarak devam etti.

"Küçük bir darbe almış. Bir sorun yok."

Geçiştirmek ve endişelenmelerini önlemek için söylediğim yalana sessizce konuşarak cevap verdi.

"Beyin kanaması mı?"

Tekte doğru tahmin ettiğinde dudaklarımı birbirine bastırıp kafamı salladım.

"Kimseye telaş yaptırma."

"Hallederim. Bir gelişme olursa haber ver."

Telefonu kapatacakken tekrar ona seslendim.

"Sergen?"

"Buyur?"

"Sakın unutma üzümü. Onlara bir şey olmasın dikkat et."

Beni onaylayıp telefonu kapattığında bir anda başıma giren ağrıyla sessizce inleyip zar zor yanımdaki sandalyeye oturdum. Bomboş koridorda şakaklarıma yaptığım masaj işe yaramazken öfkeyle diğer sandalyeyi savurdum. Ağrı kesicim yoktu.

Gelen giden olmadığı için koridorun kenarlarındaki demirlerden destek alarak asansöre bindim ve hastanenin yanındaki eczaneye gitmek için zemin kata indim. Görüşümde netlik azalırken kendimi zorla dışarı atıp eczaneye ilerledim.

Reçetemin fotoğrafını gösterip kutuyu hemen vermelerini istediğimde durumumu anlayıp su ve hapı verdiler. Fazla konuşmadan parasını ödeyip tekrar yukarı çıktım.

Kendimi biraz daha iyi hissettiğimde yere fırlattığım sandalyeyi kaldırıp yerine bıraktım. Ağır olduğu için kaslarımda halsizlik hissi uyandırması normaldi. Tam oturacağım sırada doktoru görünce ayağa kalkıp yanına ilerledim.

"Kutay Bey ile ilgili tektikleri tamamlamamız için biraz daha vakit gerekli. Şimdi ilk müdahaleyi yapıyoruz. İyi göründüğünü söyleyemem ama koma durumunun olma ihtimali çok düşük görünüyor. Siz yine de en kötüsüne hazır olun."

Sertçe ona bakarken "En kötüsüne hazır değilim. Buradan onu turp gibi çıkartın." diye sesimi yükselttiğimde "Elimizden geleni yapıyoruz."diyerek yanımdan geçti.

ARKADAŞ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin