ARKADAŞ +18

48○

Geldim arkadaşlar. İyi okumalar.

OY VERİP YORUM YAPIN.

-

Serhat'ın üzerinde çalan telefon ile uyandığımda geç uyuduğu için hâlâ derin uykuda olduğunu görmüştüm.

Saçlarıyla yavaşça oynayıp aydın yüzüne öpücükler kondurdum. Gözlerini kırpıştırsa da uyanmayıp sadece bana sıkıca sarıldı.

Kucağından kalkmak için çabalarsam uyanacağından korkuyor ve durgunca onu izliyordum.

Telefonun sesi kapanınca kollarının arasından çıkmak için bir hamle yaptığımda daha sıkı sardı vücudumu.

Uykuda olduğu için hafifçe gevşeyen kolları ile aşağı doğru kayıp ondan uzaklaştım ve çarşafı üzerine örttüm.

Telefonu elime aldığımda Kutay'dan cevapsız arama olduğunu gördüm ve yerdeki bol gömleği üzerime geçirip odadan çıktım.

Kutay'ı aradığımda kısa bir süre sonra açıp "Rahatsız mı ettim Serhat?"deyip kahkaha attı.

"Kutay!"diye sinirle inlediğimde kahkahasını durdurup şaşkın bir nida ile konuştu.

"Serhat yanında mı şuan pis yelloz? Hatta çıplaksınızdır siz."

Oflayıp "Seni parçalayacağım."dedim.

"Tamam hemen kızma. Serhat'a bir kaç şey soracaktım şu belgelerle ilgili."

"Tamam ben ona söylerim."

"Hadi ben tutmayayım seni." dediğinde onu umursamayıp devam ettim.

"Salak şirkette işlerini hemen hallet. Sizi beklemeyelim akşam."

Yorgun çıkan sesi ile kendi karakterine tezat bir şekilde bıkkınca "Tamam." dedi.

Muzipçe sırıtıp imayla "Onu da getirsene." dedim.

Sesi bir anda yükselirken panikle "Ne? Kim?"diye sorduğunda neşeyle güldüm.

"Kim olacak canım? Şu meleğini, getir diyorum."

Utana sıkıla "Kocan da sen de ibnelik peşindesiniz."diye homurdandı.

"Hem sen nereden gördün onu?"

"Sen çok aptal bir çocuksun. Gözümüze soktun daha sonra 'Nerden biliyorsun?' diyorsun."

"Onun yanında da bana böyle dersen o zaman görürsün sen."

Sinirle çıkıştığında neşem bir kaç kat artmıştı.

"Kutay senin bizden çekeceğin var göreceksin. Akşama bekliyorum seni ve meleğini." Kahkaha attığımda huysuzca mırıldanmasını duymuştum.

Telefonu kapatıp odaya döndüğümde Serhat yüzüstü yatmıştı. Üzerimdeki kocaman gömleği düzeltip tekrar yatağa girdim ve onun üzerinde yerimi aldım.

Bacaklarımı da yerleştirip üzerimizi örttükten sonra gözlerimi kapattım. Uykum yoktu ama gözlerimi dinlendirmeye çalışıyordum.

Geniş cüssesi ile yüksekte olduğum için ellerimi arkasından sarıp göğsünde konumlandırdım.

Ensesinde derince nefes alıp onun kokusunu içime çekerken düzenli nefes alış verişinin değiştiğini yani ayılmak üzere olduğunu anlamıştım.

Dudaklarımı omzunda gezdirirken ellerimle karnını ve göğsünü okşuyordum.

Kasıklarımda hissettiğim sert acı ile kendimi inlememek için zor tuttuğumda derince nefes alıp vermeye çalıştım.