ARKADAŞ +18

10●

Yeni bölüm geldi. Lütfen oy verin.

-

Arabayı kendi evinin önünde durduran Serhat'a bakıp eşyalarımızı almak için eve girdik. Melis de bizimle yukarı çıktığında odalar arasında mekik dokumaya başladı.

Odadan çıktığında biz bavullarımızı hazırlıyorduk. Sergen kıyafetlerini koyarken aşağıdaki laptoplari ve pc'leri toplamaya üşendiği için söyleniyordu.

"Başka bir gün alırız. Biraz onlarsız yaşayabilirsin." diye sakince bir öneri sundum.

"Sen de bok yiyebilirsin." Cümlesi ile yüzüne kısık gözlerle bakıp orta parmağımı kaldırdım. Neden gergindi bu?

Açık bavulunu kaldırdığımda kapıya doğru ilerlemeye çalışırken yatağa çarpıp yere düştü. Hızla ayağa kalkacakken bavulu ona doğru fırlattım."Siktir git köpek."

Etrafa saçılan bir kaç kıyafetine kapının kenarından bakıp korkakça sırıtarak içeri girdi. "Çağrı sakin ol."

Ben önüme dönüp bavuluma son bir kaç eşyamı koyup fermuarını kapattım. Bavulumu taşırken yerdeki eşyalarını toplayan Sergen'i sırtından dizimle ittim.

Bavuluna doğru düştüğünde sinirle kalkıp bana baksa da bir şey diyemeden ben odadan çıkmıştım. Bağırarak "Kızım kaşınma. Belalı civciv triplerin bana sökmez." dedi. Güldüm.

Bavulumu koridorda bırakıp Serhat ve Kutayın odasına girdim. Serhat ve Melis vardı. Melis gülerek Serhat'ın üzerine tişört tutuyordu. "Bence bu çok güzel."

Birkaç gün önce ona giymesi için uzattığım lacivert tişorttü bu. Hata mı ediyoruz düşüncesi kısa bir an aklımdan geçse de beni farketmeyen ikiliye doğru ilerledim.

Sakince elindeki tişörtü işaret edip "Üzerine su dökmüştüm bunun. Sana çok yakıştığı için kıskanıyorum." dedim. Serhat o günü hatırlayınca güldü.

"Bu da sahada Polat ile tartıştığın gün Kutay'ın üzerindeydi." Gösterdiğim formasına baktılar. Real Madrid forması, en sevdiği olmalıydı. "Harbiden neden bunu Kutay giyiyordu? Hakem olmuştu." dedim.

Serhat hatırlamış gibi uzağa bakıp "Aramızda bir muhabbet vardı. Vermek zorunda kalmıştım."dedi. Gözlerinden geçen duyguları kestiremediğim için yorum yapamadım.

Kutay içeri girdiğinde ona döndük. "Hadi sizi bekliyorum aşağıda."

"Sen bavulunu hazırladın mı?"

"Serhat'ımın kıyafetleri var ya."

Az önceki konuşmamız aklıma gelince güldüm. Melis "Serhat'ın dolabı senin olmuş artık." diye dalga geçti.

"Altı üstü iki tişörtünü giymişimdir bu güne kadar." Kendisinin de inanmadığı cümleye dalga geçerek karşılık verdim."Evet evet. Serhat senin dolabını işgal etti hatta."

Bana göz devirdiğinde ona dil çıkarıp yanına gittim. Birlikte odadan çıktığımızda Serhat bavulu hazırlamış Melis ile peşimizden geliyordu.

Kutay bavulumu aldığında parmaklarımı kol kaslarında gezdirdim. "Bodyguard bu bebek ya." Gülüp havalı davranmaya çalışarak merdivenlerden indi. "Ne sandın portakalım?"

Biz koltuklara oturmuş bekliyorduk. Kutay dolaptan içecek getirip yavaşça attı. Hepimiz havada yakaladık. O sırada gittikçe kirlenen evimize baktım. Evimiz diyorum çünkü Serhat'ın evi bizim de evimiz. "Evi temizleyecektik biz." dedim sırıtırken.

"Sus hatırlatma. Sergen Hanımı ayağa kaldıracaksın." Kutay'ın söylediği şeye gülerken Melis bizi tanımaya çalışıyor olacak ki "Demek titiz olan Sergen." dedi aydınlanmış gibi.