ARKADAŞ +18

53○

Yeni bölüm. İyi okumalar.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

-

2 Hafta Sonra;

Sınavlarım bittiği için bir süre dinlenip sonra tekrar şirkete dönmüştüm. Uzun zaman olduğu için alışmak kolay olmuyordu ve sürekli uyuklayıp işten kaçmak istiyordum. Ama yoğun olduğum için yapamıyordum. Ve herkes köşe bucak beni arayıp işimin başına getiriyordu.

Elimdeki kahveye uykulu gözlerle bakıp boş kafeteryada yankılanan adım seslerinin geldiği yöne baktım. Serhat beni gördüğüne şaşırmamış olduğunu saklamadan yanıma oturdu.

"Ne bu yüzünün hali?"

"Bilmiyorum."diyerek omuz silkip "Midem kötü ve çay olmadığı için kahve aldım."diye devam ettim.

"Gelme demiştim sana."

"Ama evde canım sıkılıyor."

Masanın üstüne bıraktığım başımı okşayıp "Annem akşam yemeğine davet etti. Seni şimdi bırakayım. Vakit geçirirsin ve sana iyi bakar."dedi.

Kafamı iki yana sallayıp yüzümü buruşturdum ve hızlıca koridora girip lavabonun kapısını açtım. Başım dönüyorken klozetin kapağını açıp midemi zorlayan sıvıyı boşalttım. Bir süre daha bekleyip iyi olunca duraksayıp nefes aldım.

Serhat tuvalete girip at kuyruğumu tutunca kusmuş olmanın ve yanımda olmasının verdiği rahatlıkla geri çekilip sifonu çektim ve yere oturdum.

Küçük tuvalet kabininde yavaşça yere oturup terlediğim için anlıma yapışan küçük saçlarımı geri itti.

Gözlerim dolunca hüngür hüngür ağlamaya başladım. Boğazımda varlığını belli eden acımsı tat sinirimi bozarken Serhat yavaşça kollarını bana sarınca kafamı göğsüne yasladım.

Ağlamam tüm tuvalette yankılanırken göğsüne vurup "Kusmaktan nefret ediyorum. Boğazım acıyor."diye hıçkırıklarımın arasında mırıldandım.

Sakin ses tonuyla "Tamam güzelim." dediğinde ağlamam yavaşlamıştı. Burnumu çekip göğsünden kalktığımda yüzünü yüzüme çevirmesiyle ellerimi gözünün önünde tutup "Bakma."dedim.

"Neden?"

"Çok çirkinim şuan."

Ellerimi ellerinin arasına alıp indirdikten sonra "Değişen bir şey yok."dedikten sonra ayağa kalkıp beni de kaldırdı.

Ağladığım için gözlerim ağrıyordu. Ama kısaca küçük tuvaleti süzüp "Seni tuvalette sıkıştırıp öptüğüme inanamıyorum." diyerek beni istemeye geldikleri günü hatırladım.

-

İsteme Günü;

Ben gözlerimi Serhat'tan alabilmek için insanüstü bir çaba harcıyordum. Çünkü beni fazla yükseltiyordu. Melis fark etmiş gibi beni tutup kaldırınca peşinden gidip mutfağa girdim. Konuşmalara odaklanmadığım için kahve yapmam gereken kısma geldiğimizi anlamamıştım. Melis hazır olan malzemeleri acele etmeden ayarlarken Serhat mutfağa girip gülümseyerek bize baktı.

"Niye geldin Serhat?" Melis'in bizi linçlemeye hazırlanarak sorduğu soru ile Serhat omuz silkti ve dudaklarını sarkıttı. Melis'e dönüp "Elimi yüzümü yıkamaya gidiyordum." dedikten sonra fazla beklemeyip koridorda ilerledi.

Tereddütle Melis'e baktığımda cezveye bakıyordu. Ellerimi kenardaki havluyla kurulayıp suçlu gözlerle baktıktan sonra mutfaktan çıkıp koridorda ilerledim. Lavabonun önüne geldiğimde Serhat kapıyı açmış çıkacakken onu itip ben de içeri girdim.