Nasıl gidiyor millet? Bölümleri seversiniz umarım. Aslında oy ve yorum sınırı oluyor çoğu kitapta. Ama ben kitabı kısmen kendime yazıyorum ve beklemekten hoşlanmadığım için hızlıca bölüm atıyorum. Karşılıksız kalmasın lütfen. İyi okumalar.
-
Tedirgince arkama döndüm. Tehditkar ifadesi yerini soğuk yüzüne bırakmıştı.
Büyük ekrandan bir kamera kaydını açtı. Az önce gördüğüm dosyada resmi olan adam vardı. Kısa bir süre anlamamızı bekledikten sonra kaydı durdurup konuştu. "Söylediklerimi yapmazsanız bile eninde sonunda bu adamı hapse attıracağım. Ve siz de yalancı şehitlikten ceza alacaksınız." Onun suçu olmayabilir miydi? Ama gözlerimizle görmüştük.
Kaşlarımı çatıp "Onlar bu halde iken konuşmam, benimle anlaşmak istediğinden emin misin?" dedim.
Sergen ve Kutay sussa da Serhat "Çağrı..." deyip devam edecekken Galip onu keserek "Anlaşalım." diyerek elini uzattı, eline bakıp, sıkmadığım için silahı göstererek gözümü korkuttuğunda kafamı hızla aşağı yukarı salladım.
Eliyle bir işaret yaptığında üçünü de büyük koltuğa bıraktılar. Yanlarına gidip yüzlerine baktım, çok kötü değillerdi, en azından kendilerindeydiler.
Tekrar ona dönüp yaklaştığımda "Bunu senin yapmadığından nasıl emin olacağız?" diye sordum sinirle.
"Sizi bunun için istiyorum ya. Söylediklerimi yaptığınızda göreceksiniz kimin yaptığını." dedi.
"Onlara niye zarar verdin?" diye tekrar soru sorduğumda kaşlarını kaldırıp "Benim zor zamanlar geçirmeme sebep oldunuz. Delikanlıları bunun için hırpaladılar. Az bile, sadece toy olduğunuz için ağırdan aldılar." dedi.
Bir şey söylemeden tekrar üçlüye baktım. "Mikrop kapabilir, temizlemeliyim." dedim arkam Galip'e dönükken.
Az sonra birkaç eşya ile gelip sandalye çekti ve Sergen'in yarasını temizlemeye başladı. Hepimiz sinirli ve şaşkın bir şekilde ona bakarken "Dalga geçiyorsunuz herhalde!" dedim dişlerimin arasından.
Kutay bizi sakinleştirmek için "Sorun yok. Suçlu değilse bunu yapmasında sorun yok. Eğer suçlu o ise o zaman göreceğiz." dedi öfkeli kısık sesiyle.
Pamuk ve baticon alıp Serhat ve Kutay'a baktım. Kutay gözleri kapalı Serhat'ı işaret edince kafamı sallayıp onun yüzünü temizlemeye başladım.
Pamuğu kaşına dokundurduğumda irkilip bileğimi tuttu ve gözlerini açtı. O haldeyken bana bir süre baktı. Gözleri kanlanmıştı ve sinirli bakıyordu. Haber vermeden kaybolduğum için kızmış mıydı?
Galip'ten küçük bir gülüş duyunca geri çekilip ona baktım. Sergen'e bakıyordu tebessümle. Dengesiz miydi?
Kafamı tekrar Serhat'a çevirip bu defa pamuğu hafifçe dudağının kenarına bastırdım. Bana bakmamaya yemin etmiş gibiydi ama bir şey söylemedim.
Biraz sonra Kutayın yaralarını da temizlemiştim.
Hepimiz oturmuş Galip'i dinliyorduk çatık kaşlarla. Az önce anlattığı şeylerin üzerinden geçmişti. Serhat itiraz edecekti yardım etmemize ama benim kabul ettiğimi duymuştu ve geri adım atamazdı. Galip konuşmasını bitirince bir süre tek tek bizi süzdü."Yarın sabah burada olun gençler. Hatanızı telafi etmeniz için size şans veriyorum."
Serhat ona bakarken "Adamın değiliz sadece anlaşma yaptık. İstediğin şeyi söyle." dedi.
Galip ciddiyetle "Yarın sabah konuşacağız. Burada olursunuz umarım." dedikten sonra eliyle odanın kapısını gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARKADAŞ +18
Romanzi rosa / ChickLit"Biraz daha dinlen ben elbisemi giyeceğim." İlk bakışta elbisemi bulamadığımı fark edip o da bakındı ve kum bulaşmış beyaz elbisemi alıp bana uzattı. Tek elimle göğsüme siper yapıp Serhat'a ıslak kedi gibi bakarken nemli bikinimi kenara bırakıp elbi...