9○

10.7K 270 19
                                    


Yemek yedikten sonra eve doğru yürüyorduk. Telefonum cebimde titrediğinde elime alıp arayana baktım. Galip.

Telefonu açıp kulağıma götürdüğümde konuşmaya başladı. "Geleceksiniz sanıyordum. Bir sorun mu var?"

"Aa hayır sadece gece eve gelmeye karar verdik."

"Bekliyoruz sizi o hâlde." İtiraz etmeyip "Tamam" dedim.

Telefonu kapattığımda bana bakan Serhat'a bizi beklediğini söyledim. Kafasını salladıktan bir süre sonra eve ulaşmıştık.

Giyinmek için yukarı çıktık. Bol siyah tişörtün altına siyah şort giydim. Siyah converse giyip odadan çıktım. Serhat da odadan çıkıyordu. Birlikte aşağı indik. Bu gün daha enerjikti. Ve eskiden olduğu gibi şakalaşıyorduk.

-

Arabadan inip içeri girdik. Sergen ve Kutay'ı bir kızla sohbet ederken görünce onların yanlarına ilerledim. Bizi görünce ayağa kalktılar. Sergen yanağımı öpmüştü, Kutay ile sarıldık. Kız ile göz göze geldiğimde elini uzatıp "Melis." dedi kendimi tanıtacağım sırada sözümü kesip "Biliyorum Çağrı." dedi. Elini sıkıp koltuğa oturdum.

Serhat da benim ardımdan Melis'in elini sıkarak onunla tanıştı. Elleri hala birleşikken hafifçe sallanıyordu. Melis Serhat'ın yüzüne gülümseyerek bakıyordu. Karşılık olarak Serhat'ın da dudakları yukarı doğru kıvrılmıştı.

Melis'i baştan aşağı süzdüm. Güzel bir vücudu vardı biraz minyon biraz çekici görünüyordu. Pileli eteğinin üstünde göbeğini açıkta bırakan büstiyer giymişti.

Serhat'ın oturması için yana kaydığında birlikte oturdular. Kan mı çekti bunları acaba? Sırıtmaktan yanakları ağrıyacaktı.

"Hoşgeldiniz çocuklar." diyerek içeri giren Galip elindeki dosyayı kenara bırakıp tekli koltuğa yerleşti.

"Melis ile tanıştınız umarım. Melis benim kızım." diyerek onu işaret etti. Kafamı salladım. Söylemese anlaşılmayacak kadar farklı görünüyordu fiziksel özellikleri.

Aklına bir şey gelmiş gibi Serhat ve bana baktı. "Nasıl hallettiniz? Reşat'ı atlatmak zorunda kalmışsınız doğrudan." Yakalanma olayından bahsediyordu. Dudaklarımı birbirine bastırıldığımda hepsi bana bakıyordu ama boğazımdaki yumru yüzünden konuşamıyordum. Serhat dikkat çekmeyecek kadar sakince "Kapıyı açık gördüğümüzü söyledik. Zaten kamera kayıtları olmadığından sorun olmayacaktır." dedi.

Kafamı ona katılır gibi salladığımda "Bunun yeterli olması enteresan. Normal şartlar altında tehlikede olabilirdiniz." diyerek başka bir yöne baktı.

Konuyu dağıtmak amaçlı Melis'e dönüp "Ah okuyorsun değil mi?" diye sordum çok merak ediyormuş gibi.

"Aynı okulda olduğumuzu söylemişti babam." Kaşlarımı hafifçe kaldırıp "Fark etmedim." dediğimde elini anlamında sallayıp "Zaten bu yıl geldim." dedi. Görmemiş olmam normaldi. Dekanın karısı bile benden çok girmiştir bu sene kampüse.

"Bölümün neydi?" Serhat'a dönerek konuşmaya başladı. "Moda Tasarım okuyorum." Onlar aralarında sohbet ederken Kutay ve Sergen de telefonda bir video izliyorlardı. Ne zaman bu kadar dışarda kaldığım hakkında hiçbir fikrim yoktu ama kafa dinlemek için ideal bir zaman olduğunu düşünerek kendimi rahatlattım.

Sessiz bir şekilde telefonumla ilgileniyorken Galip benim yanıma oturdu. Bana bakmadan konuşmaya başladı. "Acaba burada mı yaşasanız bir süre?" Utana sıkıla sorduğu soruyla kafamı ona çevirdim. Kutay ve Sergen'in gülüşlerinden dolayı kimse duymamıştı onu. Maymunlar, ne olacak!

ARKADAŞ +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin