Bölüm 14

9.8K 774 837
                                    

Derin Göktaş

Elimdeki mevsimlik kazağı valizime koyduktan sonra durup aldıklarımı kontrol etmeye başladım.

"Her şeyini aldın mı canım?" Beste'nin sorusu ile bakışlarımı kısa bir an ona çevirip yeniden valizime odaklandım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Her şeyini aldın mı canım?" Beste'nin sorusu ile bakışlarımı kısa bir an ona çevirip yeniden valizime odaklandım.

"Sanırım aldım canım son kez gözden geçiriyorum."

"Umarım bir şey unutmayız." Beste de valizine döndüğünde heyecanına gülmeden edemedim.

Sonunda vizelerimizi bitirmiştik ve kısa bir tatil yapmaya karar vermiştik. Beste, Enes, Ayaz, Eray, Dilara ve ben hep birlikte 4 günlüğüne Kapadokya'ya gidiyorduk.

Vizeler hepimizi o kadar yormuştu ki bu ufak tatile ihtiyacımız vardı. Eray fikri ilk ortaya attığında kararsız kalsam da sonradan iyi geleceğini düşünmüştüm.

Tabi Ayaz ile bir yerlere gidecek olmanın vermiş olduğu heyecanda kararımda etkili olmuştu.

Eva'nın o videoyu gönderdiği akşamdan sonraki birkaç gün kendime gelememiştim. Ayaz'dan gerçeği öğrensem de Eva ve Ayaz'ı dudak dudağa görmek ve bunun gerçekte olduğunu bilmek seven kalbime hiç iyi gelmemişti.

Beste'ye anlattığımda boş yere kendimi üzdüğüm için bayağı bir öfkelenmişti. Bende üzülmek istemiyordum ama kendime engel olamıyordum.

Ayaz'ı bu kadar sevmeme rağmen elini bile tutamazken Eva'nın hala kendinde Ayaz'ı öpecek hakkı bulmasını sindiremiyordum.

Bir de Kerem vardı. Son vize sınavına girdiğimiz gün yanıma gelmiş ve benden özür dilemişti. Kötü bir niyeti olmadığını bilsem de yaptığı çirkin imayı unutması kolay değildi.

Özrünü kabul etmiş olsam da henüz onunla aynı ortama girmeye ya da sohbet etmeye hazır hissetmiyordum.

Diğerleri Kerem ile görüşmeye devam ederken Eray ve ben olabildiğince uzak duruyorduk. Bu tatile de gelmesini istememiştim. Eğer o gelecek olsa ben gitmeyecektim.

Dinlenmek amacı ile gittiğimiz yerde gerilmek ya da diken üstünde olmak istemiyordum.

Telefonumun çalması ile düşüncelerimden sıyrıldım. Dilara'nın aradığını görünce gülümseyerek açtım.

"Efendim canım."

"Derin imdat!" Bağırarak konuştuğunda kaşlarımı çattım.

"Ne oldu?"

"Yanıma ne alacağıma karar veremiyorum." Dediğinde gözlerimi devirip gülmeye başladım.

"Allah cezanı vermesin Diloş! Bir şey oldu sandım."

"Oldu zaten kuzum, ne giyeceğim ben?" İsyanına gülerken telefonu hoparlöre aldım.

"O işlerin piri Beste'dir kuzum ona sor." Dediğimde Beste telefona bakıp;

Sonsuza Dek SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin