Derin Göktaş
Önümdeki salata malzemelerini dikkatli bir şekilde doğrarken bir yandan da Beste'nin anlattığı olayı dinliyordum.
Bugün derste hocası ile tartışmış ve adam üstü kapalı Beste'yi dersinden bırakmakla tehdit etmiş. Beste de bu tehditle daha da öfkelenip dersi terk etmiş.
"İnanabiliyor musunuz kızlar adamın yaptığına? Koca profesör olmuş ama insanlıktan nasibini alamamış!" Beste öfkeyle konuşurken domatesi doğramayı bırakıp ona döndüm.
"Canım öfkelenmekte haklısın ama biraz sakin ol. Şunun şurasında dönemin bitmesine 1 ay kaldı, ondan sonra adamdan kurtulacaksın."
"Tabi beni bırakmazsa! Hiçbir dersimden kalmıyorken bu adamın dersinden kalırsam o okulu birbirine katarım!" Beste'nin gözlerinden kıvılcımlar çıkarken Dilara ile birbirimize baktık.
Buluştuğumuzdan beri o kadar öfkeliydi ki ikimizde bir şey demeye çekiniyorduk.
"Ben bırakacağını sanmıyorum Beste'cim, bence sadece blöf yaptı." Dilara ılımlı bir şekilde konuşurken Beste ofladı.
"İnşallah dediğin gibi olur Diloş, yoksa bu genç yaşımda katil olup mahpus damlarına düşeceğim!" Beste'nin sözleri kıkırdamama sebep olurken bir anda öfkeli bakışları beni buldu.
Hızla önümdeki domateslere dönüp doğramaya devam ettim.
"Sarışınım ben geldim!" Enes'i sesi evin içinde yankılanırken Beste anında gülümsedi.
Eve geldiğimizden beri bizim canımıza okuyan kız sevgilisinin sesini duyduğu an sakinleşiyordu. Ey aşk sen nelere kadirsin.
"Mutfaktayız sevdiceğim." Beste seslendikten birkaç saniye sonra arkasında Eray ve Ayaz ile birlikte Enes mutfağa girdi.
Elindeki kırmızı gülle Beste'ye yöneldiğinde yanıma gelen sevgilimin yanağından öpüp gülerek onları izledim.
"Sarışınıma layık değil ama görünce içimden almak geldi." Diyen Enes gülü Beste'ye uzattığında bizim kız anında yelkenleri suya indirdi.
"Ya Enes çok tatlısın." Derken sevgilisinin boynuna sarılmayı da ihmal etmedi.
"Sana İstanbul'daki tüm gülleri alsam yine de az gelir sarışınım. Lütfen artık biraz yüzün gülsün, çok istersen ben gider profesörü bir güzel döverim." Enes'in esprili sözleri ile Beste dahil hepimiz kahkaha attık.
"He kardeşim he, git profesör döv de 50 yaşına kadar mezun olama!" Ayaz'ın sözleri ile kahkahalarımız daha da yükselirken başımı sevgilimin omzuna yasladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuza Dek Sen
ChickLitBirini ne kadar çok sevebilirsiniz? Ya da birini ne kadar çok bekleyebilirsiniz? Hiçbir şeyden haberiniz olmadan kalbinizi verdiğiniz kişinin, kalbinin başka birine ait olduğunu öğrenseniz ne yapardınız? Eğer tüm bunların cevabını merak ediyorsanız...