Birini ne kadar çok sevebilirsiniz?
Ya da birini ne kadar çok bekleyebilirsiniz?
Hiçbir şeyden haberiniz olmadan kalbinizi verdiğiniz kişinin, kalbinin başka birine ait olduğunu öğrenseniz ne yapardınız?
Eğer tüm bunların cevabını merak ediyorsanız...
Ben hala şaşkınlıkla karşımda dikilen kişiye bakarken yanımda duran sevgilim;
"Derin o kim güzelim?" Diye sordu.
Bakışlarımı kaşlarını çatmış karşımızda dikilen kişinin kim olduğunu çözmeye çalışan Ayaz'a çevirdiğimde sertçe yutkundum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ben cevap veremeden;
"Sonunda seni buldum." Diyen Burak'a döndüm yeniden.
Hızla adımlarla yanımıza yaklaşırken bir anda Eray ve Enes yanımızda belirdi. Onlarında kaşları Ayaz'ın ki gibi çatıktı.
"Sakin olun sonra anlatacağım." Ayaz, Eray ve Enes'e fısıldadıktan sonra yüzüme zoraki bir gülümseme kondurup;
"Burak burada ne işin var?" Dedim.
Yanıma gelen Burak bir anda eğilip yanağımdan öpünce gözlerim kocaman oldu.
"Seni çok özledim kızım." Ben alık alık yüzüne bakarken o sarılmak ister gibi kollarını iki yana açtı.
Az önceki hareketinden dolayı şok olmuş bir şekilde dikilirken Ayaz'ın kolunu omzuma dolayıp beni kendine çekmesi sayesinde Burak'ın sarılmasından kurtuldum.
"Sen de kimsin?" Ayaz'ın ürkütücü derecede ki sakin ses tonu beni kendime getirirken bir adım öne çıktım.
"Sevgilim." Yumuşak bir şekilde Ayaz'a seslenip koluna girdiğimde grileri bana döndü.
Gözlerinde gördüğüm soğukluk irkilmeme sebep olurken bir kez daha sertçe yutkundum. Ayaz uzun bir süre gözlerime baktıktan sonra bir adım gerileyip sakince gözlerini kapatıp açtı.
Sakinleştiğini anladığımda bakışlarımı yeniden Burak'a çevirdim.
"Ne yapıyorsun burada Burak?"
"İnsan önce bir hoş geldin der Derin." Dediğinde tek kaşım havalandı.
Uzun zamandır Burak ile doğru dürüst iletişimimiz yokken bir anda bu şekilde ortaya çıkması saçmaydı.
