Birini ne kadar çok sevebilirsiniz?
Ya da birini ne kadar çok bekleyebilirsiniz?
Hiçbir şeyden haberiniz olmadan kalbinizi verdiğiniz kişinin, kalbinin başka birine ait olduğunu öğrenseniz ne yapardınız?
Eğer tüm bunların cevabını merak ediyorsanız...
Karşımdaki yatakta oturmuş kocaman gözlerle beni dinleyen Beste ve Dilara'ya bakarken gülmeden edemedim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ben tüm gün Ayaz ile vakit geçirirken, onlar benden habersiz kızlar gecesi yapmaya karar vermiş ve bizim odada toplanmışlardı.
Odadan içeri girdiğim an üstümü bile çıkarmama izin vermeden beni yatağıma oturtmuş ve her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlattırmışlardı.
Sustuğumda ikisinden de bir süre ses çıkmadı. İlk kendine gelen Dilara oldu ve kulağımı sağır edecek bir çığlık attı.
Beste de onu takip ettiğinde ellerimle kulaklarımı kapattım.
"Kızlar daha Ayaz'dan duymak istediğim tonla cümle var lütfen cırlayıp durmayın!" Ben söylenirken onlar hiç konuşmamışım gibi sevinç gösterisi yapmaya devam ettiler.
Bende onlara uyup sevinçle yerimde sıçrarken bir süre deli deli hareketler yaptık. Sakinleşebildiğimizde Beste;
"Yani artık sevgili misiniz?" Diye sordu.
Sorusu kısa bir an duraksamama sebep olurken ne cevap vereceğimi bilemedim.
"Yani sanırım öyleyiz, emin değilim."
"Ne demek emin değilim?" Dilara isyan edince gülmeden edemedim.
"Kızlar inanın hiçbir önemi yok. Bana karşı bir şeyler hissediyor ve ben 3 yıldır içimde ona büyüttüğüm aşkı tüm çıplaklığı ile ortaya serdim."
"Nasıl hissediyorsun?" Beste'nin sorusu ile dudaklarımı büzdüm.
"Tarif etmesi zor, sanki yıllardır kör olarak yaşıyordum da şimdi her şeyi görüyor gibiyim. Ayaz'ın bana tam olarak yaptığı şey yaşadığımı hissettirmek, onunla olmak hayattan zevk almanın en iyi yolu gibi."
"Bu kadar güzel sevmeyi nasıl başarıyorsun?" Dilara'nın sorusu ile iç çektim.
"İnan bende bilmiyorum. Nasıl bu kadar çok seviyorum, nasıl böyle sabrediyorum ve nasıl tüm bu olanlara katlanıyorum? Hiçbir fikrim yok. Daha önce de hayatıma birileri girdi ama hiç böyle hissetmemiştim."
"İnsan kalbinin diğer yarısını bulduğunda değişiyor." Diyen Beste'nin haline Diloş ile güldük.
Dalan gözlerine bakılırsa kesin Enes'i düşünüyordu.
"Benim ifademi aldığınıza göre sıra Diloş'da." Dediğimde Dilara'nın gözleri kocaman oldu.
"Ay benim neyim var ki?"
"Şu Uludağ macerasını bir anlatsan diyoruz." Beste'nin kendine gelip Dilara'yı sıkıştırması ile sırıttım.
Konu dedikodu ise geriye kalan her şey önemini yitiriyordu.
