Biz geldik. Hepinize anlayışınız ve sabrınız için teşekkür ediyoruz.
Bölüme geçmeden önce de ufak bir ricada bulunuyoruz. 20 bölümdür herkesin büyük bir heves ve merakla beklediği bölüm sonunda geldi. Bunun hatırına sizlerden rekor oy ve yorum bekliyoruz. Hadi o güzel parmaklarınızı çalıştırın canlar.
Sizlere medyadaki şarkıdan ufak bir çeviri de bırakıyoruz. Bizce bu şarkı tam Derin ve Ayaz'ın şarkısı.
Keyifli okumalar...
Seni bir süredir izliyorum.
O okyanus gözlere bakmayı kesemiyorum.
Yanan şehirler ve napalm gökyüzü,
On beş ışık o okyanus gözlerin içinde,
Senin okyanus gözlerin.Bu hiç adil değil.
Beni nasıl ağlatacağını gerçekten biliyorsun.
O okyanus gözleri bana verdiğinde,
Korkuyorum.
Böylesine oldukça yüksekten hiç düşmemiştim.
Senin okyanus gözlerinin içine düşüyorum.
O okyanus gözler...Derin Göktaş
Elimde hissettiğim baskı, etrafımdaki garip sesler ve midemi bulandıran koku ile zihnim yavaş yavaş kendine gelirken gözlerimi aralamaya çalıştım.
Gözlerime vuran ani ışık rahatsız olmama sebep olurken hızla geri kapatıp kaşlarımı çattım. Huzursuzca kıpırdandığım sırada duyduğum ses ile bedenim gerildi.
"Derin iyi misin? Beni duyuyor musun?" Ayaz'ın ezbere bildiğim sesi tüm hücrelerime ulaşırken gözlerimi açmak için kendimi zorladım.
Grileri ile göz göze geldiğimde şaşkınlıkla önce ona sonra da etrafıma bakındım. Hastanede olduğumuzu anladığımda yeniden Ayaz'a çevirdim bakışlarımı.
"Ne oldu?" Zihnim o kadar bulanıktı ki parçaları birleştirmekte zorlanıyordum.
"Seninle konuşuyorduk ve sen bir anda bayıldın. Beni bayağı bir korkuttun Derin, bir anda kollarıma yığılınca ne yapacağımı bilemedim." Ayaz endişeli gözlerle konuşurken kaşlarım kendiliğinden çatıldı.
Başımın ağrısı olanları hatırlamamı engellerken güler yüzlü bir hemşire yanımıza yaklaştı.
"Uyanmışsınız Derin Hanım. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"
"İyiyim. Başım ağrıyor sadece."
"Bu çok normal, tansiyonunuzu kontrol edelim." Konuşurken bir yandan da kenarda duran tansiyon aletini eline aldı.
Hemşire tansiyonumu ölçerken benim bakışlarım Ayaz'ın üzerindeydi. Yüzündeki endişe ve anlayamadığım bir ifade ile beni izliyordu.
Zihnimin bulanıklığı git gide yok olurken yaptığımız konuşmayı hatırlamaya başladım. Benden hoşlandığını söylediği an beynimde yankılandığında nabzım hızlanmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuza Dek Sen
ChickLitBirini ne kadar çok sevebilirsiniz? Ya da birini ne kadar çok bekleyebilirsiniz? Hiçbir şeyden haberiniz olmadan kalbinizi verdiğiniz kişinin, kalbinin başka birine ait olduğunu öğrenseniz ne yapardınız? Eğer tüm bunların cevabını merak ediyorsanız...