•15•

86 10 1
                                    

Leo'nun bakış açısı:

...
Aria'yı gördüğümde ona doğru koşmaya başladım. Omzuna dokunup bana dönmesini sağlamamla ise onu bulma düşüncesiyle yaşadığım heyecan yerini korkuya bıraktı. Gördüğüm yüz Aria'nındı ama aynı zamanda da değildi. Aria'nın gözleri hep yumuşak bakardı, şuan karşımda duran kişi ise bana küçümseme ve alayla bakıyordu.
"Uranüs... Ne istiyorsun benden?" diye sormamla Uranüs alaycı bir gülümseme takındı.
"Kız arkadaşınla ilgili sana söylediğim şey gerçekti, hala geç değil Leo Valdez. Bana katılırsan Calypso'yu geri getirmeni sağlarım."
Bunu neden yapıyordu hala anlayamıyordum, bir nedeni olmalıydı. O anda rol yapmaya karar vererek teklifini düşünüyor gibi bir ifadeye büründüm. Ona cevap verirken sesim soğuktu, herhangi bir duygu belirtisi göstermemeye çalışıyordum. "Peki bunun karşılığında ne istiyorsun?" Uranüs'ün yüzü bunun üzerine aydınlandı. "Bana katılmanı ve sadakatini kanıtlamanı istiyorum."
Sadece bu kadar olamazdı, söylemediği bir şeyler vardı. Biliyordum. Fakat hiçbir şeyden şüphelenmemiş gibi davranmaya devam ettim. Teklifini kabul ettiğimi söylediğimde sanki bunu yapmaktan pişmanmış ama başka şansım yokmuş gibi bir ifadeye bürünüp yere baktım. Uranüs kolay oynamak istemiyor olabilirdi, ben de ona kolay yem olmayacaktım. Uranüs gülümsemesini genişleterek konuşmaya devam etti:  "Bu gece kamp çıkışında seni almaları için yollayacağım grubu bekle. Eğer yanına başka melezler aldığını görürsem anlaşma iptal olur ve bir daha asla Calypso'yu geri getiremezsin. Bana tuzak kurmaya çalışma çünkü işe yaramaz. Başka arkadaşlarının da ölümüyle sonuçlanan bir savaş istemiyorsan bu uyarılarımı dikkate alırsın."

Ardından da bana son bir bakış atarak arkasını döndü. Dönmeden önce ifadesinde bir saniyeliğine Aria'yı gördüğüme yemin edebilirdim.

...

Yine nefes nefese uyandım. Bu aralar çok fazla kabus görüyordum ama bu seferki farklıydı. Uranüs yeniden benimle konuşmuştu. Aria'yı öyle görmek...

Uranüs'ün teklifini düşündüm. Evet, Calypso'nun geri dönmesini isterdim fakat Uranüs'ün anlamadığı bir şey vardı: Kaybettiğim birini kurtarmak için şuan hayatta olan arkadaşlarımı, kampımı, her şeyimi feda etmemi istiyordu. Her ne kadar insanları iyi manipüle etmeyi başardığını düşünse de aslında bizi hiç anlamıyordu.

Ona teklifini kabul ettiğimi söylemiştim. Aria'nın tamamen gittiğini kendi gözlerimle görmediğim sürece hala onu kurtarmak için bir şansım olduğuna inanmaya devam edecektim. Ayrıca Uranüs'ün herhangi bir zayıf noktası varsa onu da öğrenmeliydim. Savaşa hazırlanıyorduk ve hiçbir şey kolay olmayacaktı.

Bu gece tıpkı söylediğim gibi onu bekleyecektim. Arkadaşlarıma hiçbir şey söylememek benim için daha iyiydi fakat kaybolduğumu ya da kaçırıldığımı düşünürlerse beni aramaya başlarlardı ve bu tüm planlarımı bozabilirdi.
Onlara kısa bir not bırakmaya karar verdim ve elime kağıtla kalem alarak yazdım: "Geri döneceğim"

Notumun sonuna da endişelenmemelerini söyler gibi küçük bir gülen yüz çizdim. Daha sonra notu yastığımın altına koyarak hiçbir şey olmamış gibi güne başladım.

Aria'nın bakış açısı:

Uranüs'ün kontrolü ele almasını engellemeye çalırken o kadar yorulmuştum ki geri çekildiğini hissettiğimde zafer kazandığımı sanmıştım. Yanılmışım. Daha ben ne olduğunu farkedemeden Leo'yla bağlantı kurmuştu. Onu bir saniyeliğine ben de görebilmiştim ama Uranüs'ün onunla ne konuştuğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Daha sonrasında ise Uranüs geri gelmişti. Kafamın içinde yankılanan fısıltılarını yeniden duymaya başladım. "Leo Valdez işbirliği yapmayı kabul etti. Onu son bir kez daha göreceğin için kendini şanslı hissetmelisin."

Bunu beklemiyordum. Yaşadığım şaşkınlığın etkisiyle hızlı bir soluk aldım. Uranüs'ün zihnimde gülümseyen görüntüsünü görebiliyordum. O bir anlık zayıflığımdan yararlanarak beni kendi bedenimde geri itti ve sanki farklı birinin anılarını yaşıyormuşum gibi yaşananları sadece izleyebildiğim boşluğa geri döndüm.
Beni bir kere attıktan sonra geri dönmek çok daha zordu. O günlük pes ederek vazgeçtim.

Leo'yu düşünmekten kendimi alamıyordum. Buraya geliyorsa ve işbirliğini kabul ettiyse Uranüs ona bir şey sunmuş olmalıydı.
Bir anda benzin istasyonundaki sabahı hatırladım. Halbuki çok da fazla bir zaman geçmemişti fakat o gün bile bana çok uzak görünüyordu artık. Leo bir kabustan uyanmıştı ve sarsılmış görünüyordu. Bana ne gördüğünü söylemek istememişti... yoksa Uranüs o gün de mi onunla konuşmuştu?

Bunları düşünmeye devam ettikçe korkum git gide artmaya başladı. Birkaç dakika sonra kendime kızarak sakinleşmeye çalıştım. Şuanda kendimi bırakamazdım. Leo'yu tanıyordum, hiçbir zaman kendi için yaşayan biri olmamıştı o. Eğer Uranüs'ün teklifini kabul edip buraya gelmeye karar verdiyse geçerli bir sebebi olmalıydı.

Karanlık: Leo ve Aria'nın Hikayesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin