Sabah başımda büyük bir ağrı ile kalkmıştım. Dün jungkook kapıyı üzerime kilitleyip çıkmıştı. Bende sabaha kadar ağlayarak, ağırlaşan göz kapaklarıma teslim olmuş ve kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.
Gözlerimi açtığımda elimi şakaklarıma atıp yavaşça ovalamıştım. Odanın içinde küçük bir banyo vardı. Yataktan kalkıp banyoya doğru adımlamıştım, bir kaç adım attıktan sonra arkadan bir şey beni çekmiş ve bedenim yeri boylamıştı. Neye uğradığımı şaşırmıştım, boynumda hissettiğim ağırlık ile parlaklarımı oraya doğru götürmüştüm.. sikeyim! Bu..bu tasma da nerden çıktı!
Sinir bütün vücuduma yayılırken pençelerim çoktan çıkmıştı bile. Tırnaklarımı parkeye geçirip boğazım yırtılana kadar bağırmıştım.
"Jeon jungkook! Seni sikik alfa, hemen buraya gel!"
Yerden kalkıp yatağa geçerek zinciri zorluyor ve çıkartmaya çalışıyordum. Bu zinciri ilk uyandığımda nasıl fark edemedim hala anlamıyorum. Kapıdan kilit sesi geldiğinde zinciri bırakıp bakışlarımı o tarafa çevirdim. Jungkook elinde tepsi ile odaya girerek yatağa oturmuş ve sırıtıyordu.
"Kahvaltını yap omega, bana canlı lazımsın çünkü "
Kucağında ki tepsiyi tek hamlede yere fırlatmış ve jungkook"un üzerine çıkarak onu yatağa yatırıp boğazını sıkmaya başlamıştım.
"Beni köpeğin falan mı sanıyorsun?! Ne bu tasma, hemen çöz beni!"
Jungkook"un yüzünde ki gülüş solmuş ve yerini sinirli bakışlar almıştı. Beni tek hamlede altına alarak yerlerimizi değiştirmiş ve parmakları çenemi kavramıştı. İkimizde şuan birbirimize öldürücü bakışlar atıyorduk. Jungkook yüzüme doğru eğilmiş ve sıcak nefesini hissetmemi sağlamıştı. Kalbim şuan deli gibi atıyordu, sesi dışardan duyuluyordu resmen. Jungkook üzerimde ki bluzu tek eli ile yırtmıştı. Bu hareketi ile yerimden kıpırdamaya çalışsam da etki etmiyordu, çok güçlüydü. Benim utançtan gözlerimden yaşlar gelmeye başlamıştı bile. Jungkook dudaklarını yavaşça vücudumda gezdirmeye başlamıştı. Sinirden tırnaklarımı avuç içlerime geçirmiştim.
Jungkook dişlerini göğüsüme sürtmüş, ordan da kalbimin üzerinde durmuştu. Siktir, düşündüğüm şeyi yapmayacak değil mi?! Hızla onu üzerimden atmaya çalıştım fakat bu onu etkilememişti bile. Dişlerini kalbimin üzerine daha sert sürtmeye başladığında, bir taraftan da güldüğünü hissetmiştim. Ben bir alfaya bağlı olarak kalmak istemiyordum, hele ki düşmanımız olan bir alfa lidere asla! Ağlamam daha da şiddetlenirken jungkook"un altında çırpınıyordum.
"D-dur! Sakın yapma jeon! İstemiyorum!"
Beni dinlemiyordu ve dişlerini sürtmeye devam ediyordu.
"Nolursun kes şunu! İstemiyorum diyorum anlamıyor musun?! Yalvarırım dur! Jeon jungkook, sana durmanı söyledim!"
Durmuştu.. geri çekilip yüzüme baktı ve şerefsiz gibi gülmeye başladı. Parmaklarını yüzümde dolaştırırken kulağıma eğildi.
"Eğer uslu durup, sözümden çıkmazsan, bana itaat edersen sana dokunmam. Fakat beni bir daha sinirlendirirsen, işte o zaman sonsuza kadar bana bağlı olarak kalmak zorunda olacaksın. Bilmem anlatabildim mi? Omega.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TᕼE ᗩᒪᖴᗩ ¦𝔱𝔞𝔢𝔨𝔬𝔬𝔨¦
أدب الهواةİki düşman kabile; Jeon Kabilesi ve Kim kabilesi. Birbirlerinden ölesiye nefret eden bu iki düşman ailenin sonu ne olacak bakalım... Çiftler; Taekook Namjin Yoonmin