31.bölüm**

99 2 1
                                    

Okula varınca hızlı hızlı yürümeye devam ediyorduk. Teneffüs zili çoktan çalmıştı bile. Herkes bahçede gözlerini dikmiş bize bakıyorken, şaşkın şaşkın Batına baktım.
-Batın; ne oldu?
- neden herkes bize bakıyor?
-Batın; neden acaba? İkimizin aynı anda gecikmesi tesadüf değil öyle değil mi?
Haklısın diyerek kafamı yan taraftaki banka çevirdim. Oraya odaklanıp sinsi sinsi bakışlar fırlatırken, Batın da benim baktığım yere bakarak elimi eliyle birleştirip sıkıca tuttu. Ben bile bu yaptığına şaşırırmışken, çaktırmadan bende ellerini tuttum. Gerçi bir o kadar da keyfim gelmişti. Ada' nın bakışları altında gayet tatlı bir çift olarak süzülüyorduk. Yelloz ne olacak? Bak ve öylece yerinde çatla emi
İç sesim benden habersiz laf dalaşına girmişken onu onaylar bir biçimde başımı sallayarak sınıfa çıktık.

Neredesiniz abi ya diye bağıran Barışa bakarak geldik işte diye karşılık verdi Batın. Herkes bir yere dağılırken Batın yanıma gelip oturunca ona dönüp ters ters bakmaya başladım.
-Batın; ne oldu? O yeşil gözler bana tekme tokat dalacak gibi bakıyorda.
- neden bizi bu kadar korkuttun?
-Batın; ben onu tamamen unutmuşum ya ne diye geldim ki okula? Beni istemiyorsun ya hani sen.
- yapma Batın
-Batın; bana hayatımda olma dedin Hazal. Ve istediğini yapacam hayatından çıkıyorum.
-bir dinle Batın dinle beni
yeter artık bu çocuğun hareketleri normal değil hemde hiç değil. Dinlemeden gitmesi daha sinir bozucu.
-Hamza; ona zaman ver. Annesinden sonra en sevdiği kız olarak görüyor seni farkında değil misin?
- ama kızıp, sinirlense bile ben onun yanımdan gitmesini istemiyorum Hamza.
-Hamza; hayatımda olma gibi bir cümle kurmuşsun sanırım bizim mekan da her dakika bu zırvayı tekrarlayıp duruyor.
- ne yapacam ben?
-Hamza; biraz zaman Hazal.
- peki öyle olsun Hamza. Ama senden bir şey istiyorum.
-Hamza; ney?
- ne yaparsa yapsın haberim olacak.
-Hamza; Hazal...
- lütfen
-Hamza; denerim
Yani bir nevi tamam demek mi bu?
-Hamza; uzatma istersen
-Neyse tamam ama çok korkuyorum Hamza. Hayatımdan tam manasıyla çıkarsa ne yapacam ben?
-Hamza; zaman sadece biraz zaman beni dinle sen.
-Barış; Hamza gelsene iki dakika
Tamam diyerek yanımdan kalkınca gerçekten çok şaşkın bir şekilde Barışa baktım ilk kez onu bu denli ciddi görüyordum. Umarım kötü bir şey yoktur. Acaba Batınla ilgili bir şey mi?

İki dakika dedi ama neredeyse 3 saat oldu Hamza hala ortalıkta yok. Aslında onunla konuşmaktanda çok utanıyordum ve bir o kadar da çekiniyordum. Hiç adam akıllı güldüğünü görmemiştim bile. Acaba bana haber verir mi? Diye düşünüyordum ki hızlıca yanıma geldiğini görmem kalbimin hızla atmasına neden oldu.
-Hamza; kötü haber.
- ney? Ne oldu?
-Hamza; Batın
- ne oldu Batına?
-Hamza; sana zaman ver demiştim ama Batın fazla abarttı sanırım.
- ne olduğunu söyleyecek misin artık?
-Hamza; İsviçre' ye gidiyor.
- başımdan aşağı kaynar sular döküldüğünü hissederek Hamza ya baktım. Ne? Ne diyorsun sen? Saçmalayı kes bu nasıl saçma sapan bir düşünce olamaz hem okul bitmedi daha.
-Hamza; temelli gidiyor Hazal.
- Hamza Allah aşkına yapma lütfen. Bu nasıl bir cümle delirtmek için mi yapıyorsun?
-Hamza; izin vermeye biliriz bu zor değil.
- nasıl ya?
-Hamza; birazdan uçağı kalkar
- ne? Hemen mi? Ama normalde bilet falan uzun olmuyor mu? Ben öyle biliyordum da.
-Hamza; Batın için zor değil Hazal. Zengin bir evlat olduğunu unutma istersen?
- lütfen gülme Hamza şuan onu düşünecek vaktim yok. Çabuk yetişelim o zaman lütfen nasıl gidecez peki?
-Hamza; Barış götürür hadi gidelim.
- tamam diyerek dersten çıktım. Yok yazılmayı falan şimdi düşünecek durumda değildim. Batınla kavgamı geçtim, benim yüzümden gidemez, yaşadığı yeri benim yüzümden terk edemez.
-Barış; çabuk olmalıyız hadi.
- tamam diyerek arabaya atladık.

Yarım saat, bir saattir yoldayız. Hala gelmedik daha hızlı bassana Barış diyerek ağlıyordum.
-Barış; geldik hadi inin
Bu lafına çok sevinerek hemen arabadan indim ama biz bu büyük havaalanında nereden bulacaz ki onu?
-Barış; çaktırmayın Ömer ve Kuzeyi yanına bilerek gönderdim, yardım eder falan gibisinden. Her neyse Hazal, bak bizi dinlemedi zaten dinlemeyeceğini biliyorduk. Her seferinde dediği şeyi yapıyor, kimseyi dinlemeden hareket ettiğini biliyorsun. Şimdi onu durdurma sırası sende. Gidecek Hazal ve gittiğinde bir daha geri dönmeyecek. Ona göre hareket et olur mu? Ve bu meselenin senin yüzünden olduğunu da unutma
- sözlerine dayanamıyordum ya ikna olmazsa o zaman ne yapacaktım? Ama izin vermeyecem
Bizi bırakıp hiçbir yere gitmeyecek. Barış, Ömer'i aradıktan sonra nerede oluklarını öğrenince hızla oraya ilerlemeye başladık. O kadar hızlı koşuyorduk ki şimdiden nefes nefese kalmıştık. Barışın sözleri kulağımda dört dönüyordu ne Hamza nede diğerleri bu kadar üstüme gelmemişti. Aslında haklı hemde sonuna kadar ama Barışın biraz daha ağırdı sözleri bu düşünceden sıyrılıp hızla koşmaya devam ettim.
2 bavul ile bir koltukta oturmuş Ömer'le konuşuyorlardı. Dağılmış saçları, gelişi güzel giyinişi hepsine sebep olduğum için kendimden nefret ediyordum. Beni annesine benzetmişti ve hiçbir şey olmamış gibi hayatımdan def etmiştim onu. O bunu hak etmemişti. Bu düşünceler içerisindeyken
-Hamza; işte orada yürüyün hadi
Hamza'nın sesini duyunca tekrardan hızla koşmaya başladık.
-Batın; Hazal
- gitme
-Batın; ne işin var senin burada?
- yalan söylüyorsun öyle değil mi? Gitmeyeceksin sadece korkutuyorsun?
-Batın; git buradan Hazal
- neden? Annen seni bırakmadı o öyle olsun istermiydi?
-Batın; sus yapma şunu
- bende böyle olsun istemezdim Batın. Annen gibi bende seni kaybetmek istemezdim. Halen daha istemiyorum gitme.
-Batın; çok geç Hazal lütfen daha fazla kırılmadan git buradan kararım kesin ve birbimizi daha fazla kırmanın alemi yok.
- kesin, yani gidiyorsun öyle mi?
-Batın; öyle
-Peki neden göz yaşların akıyor? Neden göz altların mosmor? Neden gözlerinin içini kan götürüyor?
-Batın; dün uyumadım
- niye ağlıyorsun? Niye?
-Batın; yapma git buradan
- omuzlarımdan tutup beni sarsarak bağırması ve o kısık çıkan sesiyle git demesi canımı daha çok acıtoyordu daha fazla ne diye bilirdim ki?
-Batın; git Hazal lütfen git
- ağlama Batın daha fazla ağlama gidiyorum ve emin ol her şeyi kendin yapıyorsun. Annen seni bile isteye bırakmadı. Kader bu ama sen bizi isteyerek bırakıyorsun. Pişman olacak mısın? Kesinlikle olacaksın ama o zaman hem çok geç olacak hem de yanında olmayacam Batın. Ben tek değil hiçbirimiz yanında olmayacaz buna Azra bile dahil.
-Batın; Hazal...
- yolun açık olsun umarım hayatın bambaşka güzelliklerle seni bekliyordur. Gözlerim o kadar yanıyordu ki dayanamayıp göz yaşlarımı serbest bıraktım.
-Barış; gitme be abi.
-Hamza; ne yapacan lan bizsiz?
-Kuzey; ulan yeni barıştık tekrar ayrılık olmasın.
-Ömer; gidip ne yapacaksın ki?
-Batın; beni bu kadar sevip değer verdiğiniz için teşekkür ederim ama bu şehir bana bir beden küçük geldi. Arada gelirsiniz.
-Hamza; evet biz bir şekil bir ara geliriz ama...
-Barış; Hazal yüzünden gidiyorsun öyle mi?
-Batın; Barış yapma kardeşim.
-Barış; ulan kızları takmayan Batın bey bize aşık olmuş ve daha fazla kaldıramadığı için bizi bırakıyor. Sen bir kız için hepimizi bıraktıysan daha ne yüzümüze bak nede bir daha ara, sor benim senin gibi bir abim hatta arkadaşım yok yazıklar olsun.
- Barış Barış
-Barış; sus Hazal
- özür dilerim sizi bu denli dağıttığım için bu duruma soktuğum için çok özür dilerim.
Bir şey demeden gitmesi zoruma gitmişti ama haklıydı. Onları çok fena dağıtmıştım şimdi ne olacaktı?
-Batın; Barışa iyi bakın umarım beni bir gün gerçekten affedersiniz
- her şeyin sorumlusu benim değil mi? Üzerime  bu denli ağır bir yükü bırakıp git. Ben bu insanların yüzüne her gün nasıl bakacam Batın?
-Batın; sen istedin sen?
-öyle bir bağırdı ki bütün gözler üzerimizdeydi.
-Hamza; şş sakin olun.
-Batın; beni istemedin hayatımda olma dedin. Okulu değiştiririm, başka yere giderim ama elbet yine bir yerlerde karşılaşırız
- gitme Batın inan ki asla karşına çıkmayacam o sözleri sinirle söyledim isteyerek demem biliyorsun.
-Batın;  hayır bilmiyorum her neyse çok geç Hazal.
- tamam git ama sakın bir daha bu şehire gelme sakın diyerek arkamı döndüğüm gibi koşarak oradan uzaklaştım.

KARANLIKTAN DOĞAN IŞIK  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin