- özür dilerim sana söylemek istemedim. Benim yüzümden yine, yeni bir skandal olmasın diye inan bana.
-Batın; çok kötü şeyler olacağını bilsen bile söylemeliydin. Benden bir şey saklamak yok demedim mi? Beni ne diye dinlemiyorsun? Bugün o merdivenden yuvarlayan yarın arabasıyla çarpmayacağı ne malum? Ona değil sana kızıyorum bu kadar sorumsuz olamazsın.
-Özür dilerim Batın özür dilerim. Gerçekten bilemedim.
-Batın; gel buraya tamam ağlama
- sıkıca sarılıp bir çok kez özür diledim. Sonunda kabul etmişti.Azra alelacele beni okuldan çıkartıp, Barışın getirdiği arabaya bindirince ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Ne çekiştirip duruyorsun be? Bıraksana kızım.
-Azra; ya bin şu arabaya
- Barış ne oluyor?
-Barış; aradığınız Barışa şu anda ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyin.
-Allahım sabır ver. Kötü bir şey mi oldu?
-Azra; hayır kuşum ya göreceksin bekle biraz.Büyük bir cafenin önünde durunca, ne diye geldik buraya? Diyerek Azra ve Barışa değişik değişik bakıyordum.
-Azra; gel göreceksin dedim.
- içeri girer girmez Ömer, Kuzey, Hamza, Barış, Azra, Sezen abla, Vural abi iyi ki doğdun Hazal diye bağırmaya başladılar. O kadar heyecanlandım ki titremeye başlamıştım. Yaa çok teşekkür ederim çok tatlısınız diyerek pastanın önünde durdum. Pastanın üzerinde ben ve Batının fotoğrafı vardı. Hakikaten Batın nerede? Diye düşünerek, Azra'ya, Ömer'e, Hamza'ya, Barış'a, anneme, babama ve Kuzey'e teker teker sarılıyordum. Annem ve babam hastaneye gideceklerini söyleyerek bize iyi eğlenceler dileklerini sunup gitmişlerdi. Azralarda beni masaya oturttuktan sonra, karşımızdaki perde açıldı perdenin kalkmasıyla Batını karşımda görmem beni hayli şaşırtmıştı. elinde ki gitara bakıp göz kırptıktan sonra söze başladı.
-Batın; iyi ki doğdun güzelim, canım yosunum bunu o güzel yüreğin için söylüyorum seni çok seviyorum. İyi dinlemeler gençler...Her gün güneş gibi doğdun içime aaahh baksan doyamam bal gözlerine hayat verdi seni en güzel hediyemi bileceğim sonuna kadar hep KIYMETİNİ hoş geldin dünyama hoş geldin bu güzel günde hayatıma renk verdin. Aşkınla gönlüme süs verdin sonsuz mutluluğa söz verdin.
İyi ki doğdun güzel kadın
- yaa çok teşekkür ederim diye bağırıp heyecandan ne diyeceğimi bilemeyip koşarak ona sarıldım. Gerçekten çok güzel söyledin çok teşekkür ederim. Diyerek kocaman gülümsedim.
-Batın; her şey senin için
-Barış; tabii senin için be. Artist mekanı kapattı senin için daha ne olsun?
- Ömer; kes lan bütün romantizmi bozdun yemin ederim ya kim getirdi yine bunu?
-Barış; aşk olsun ben olmazsam yoksunuz lan pis zalımlar.
- onların bu hallerine gülerken, Batın elimden tutarak sahnenin arka tarafına götürdü beni. Nereye gidiyoruz? Deyince, gel göreceksin dedi.
Sahnenin arkasında kocaman bir tablo üstünde de beyaz bir örtü vardı.
-Batın; bu senin doğum günü hediyen ve biliyor musun? Ben yaptım.
- hemen koşup örtüyü kaldırınca gözlerime inanamadım. Portremi mi çizmişti yani? Gerçekten sen mi yaptın?
-Batın; evet umarım beğenirsin.
- beğenmez olur muyum? Çok güzel gerçekten çok iyi olmuş.
-Batın; beğenmene sevindim.
-Azra; bizde görünce baya beğendik.
- arkamızdan hepsi gelmiş bizi izliyorlardı.
-Azra; kuşum telefonunu alabilir miyim?
- tabii al diyerek telefonu uzatınca, telefon kılıfını çıkartıp cebindeki kılıfı taktı. Elinden alıp kılıfa bakınca, ben ve onun fotoğrafını bastırıp kılıf yaptırdığını gördüm. Çok teşekkür ederim çok güzel
-Azra; ne demek kuşum aynısı bende de var bak.
- kendi telefonunu ters çevirip gösterince gülümseyip tekrardan çok tatlı çok teşekkür ederim dedim.
-Barış; hediye alıyor muyduk ya? Ben pasta yemek için gelmiştim oysa.
-Ömer; yürü be bizi rezil ettin.
-Bu hallerine gülümseyip masamıza giderek yerlerimize kurulduk.5 ay sonra:)
-Azra; ya çabuk olsana seç bir tane bu mu? Yoksa şu mu?
- Azra vallahi hepsi güzel ama elbiselerde kırmızı her zaman favorimdir.
Evet bugün Azra'nın mezuniyet töreni vardı. Ve kıyafet arayışındaydık. Bu tatlı heyecanların olması ne hoştu. Sonunda bizde 12. Sınıfa geçmiştik gerçekten yavaş yavaş büyüyorduk. Akşam güzel bir villanın bahçesinde Azra'nın arkadaşları parti vereceği için Azra hem çok heyecanlı hemde bir o kadar mutluydu. Kuzey de geleceği için daha bir şık olmak istiyordu. Neredeyse 3 aydır alışveriş yapıyoruz ve kıyafet alıyorduk. Artık seçim vaktiydi. Gerçi benim canım ne giyerse giysin ona çok yakışıyordu. Aslında bende davetliydim ama ben kendime göre bir elbise çoktan seçmiştim. Sade ve şıktı. Tam olması gerektiği gibi işte.
-Azra; tamam buldum işte şu yandan yırtmaçlı olan kırmızı elbisemi giymeye karar verdim. Sence?
- tam üzerine bastın çok iyi seçim.
-Azra; ayy tamam o zaman hazırlanmaya gidiyorum baya geç kaldık.
- tamam canım bende giyineyim o zaman deyip aşağı indim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAN DOĞAN IŞIK
Dla nastolatkówHayatımın 17 yaşımdan sonra yeni başladığını nereden bile bilirdim ki? Önceden kendi halimde 2 arkadaşa sahip, bir aileye mevcut üye olmayan, yalnız bir kız iken, şimdi kocaman bir aileye sahibim... ANCAK; Geçmişimi unutamam onlar geleceğime ışık t...