Ayaklarım titrek bir şekilde ileriye doğru ilerlerken kendimden emin tavırlarımla yürümeye çalışıyordum. Göz yaşlarım sel olmuştu ama umurumda bile değildi. Yaşadıklarım hiç az değildi hemde hiç.
Sen anlat kızım diye söze girince hakim bey bende konuşmaya başladım.
Akşam telefon geldi ve Batının evindeki görevli olduğunu söyleyip, Batın'ın hasta olduğunu, acil bir şekilde gelmemi isteyip korkuttu. Batın benim için değerli hemde çok değerli bu yüzden hiç düşünmeden evden çekip gittim koşarak evinin önüne gelince Meriç ve yanılmıyorsam 3 araba etrafında adamlar vardı. Beni durdurup konuşmaya başladı onu ilk görüşümdü ve son olacak sandım iki el sıkınca direne bileceğime inandım ama kan görmeye tahammül edemediğim için bayılmışım. Sonra dan hastaneden çıktım çok şükür ki tam manasıyla iyileştim. Bir gün Batının evine bir nedenden dolayı gittim. Ama kapıyı bana Ada açtı Batın uyuyor gibi cümleler kurdu tamam deyip çıkınca sokağın ortasında Batını görmem baya bir şaşırmama neden oldu. Batınla eve girince Ada o an her şeyi itiraf etti. İnkar edemez iki kişiyiz ve kapısının önünde ki kamera kayıtları hala duruyor.
-Ada; ne kamera kayıtlarıymış be. Evet her şeyi ben ayarladım hepsi Hazalı sinir etmek için canının yanmasını istediğim için. Meriç'in ayağına gidip, resmen yalvardım yardım et diye.
- neye uğradığımı şaşırmış bir halde Adaya bakıp, ben sana ne yaptım ki bu kadar nefret ediyorsun benden? Diye iç çektim. Hakim bile hayret etmiş bir şekilde Adaya bakıp sinirle soludu. Her şeyi baştan sona anlat madem itiraf ettin seni dinliyoruz deyince; Ada şaşkın şaşkın ben yapmadım, bilmiyorum diye zırvalamaya başladı. Hakim'in bile dengesini bozuyordu. Akıl sağlığı kesinlikle yerinde değildi.
Sonunda hakim karar diye bağırınca hepimiz pür dikkat dinliyorduk.
Ada'nın 5 yıl hapsi Meriç'in ise cinayete teşebbüs suçundan 18 yıl yemesi o kadar korkuttu ki beni titremeye başlamıştım. Batın bana bakıp gülümseyerek kazandık diye fısıldadı ama hiç mutlu değildim. Korkuyordum hemde çok ne kadar da olsa onlar bizim gibi daha gençler.
Ada'nın babası ağlayarak hayır kızımı götürmeyin onun durumu iyi değil diyerek bağırınca, akli dengesi yerinde olup olmadığını öğrenmek için hastaneye götürülüp sonra ceza evine götürülmesi onaylanmıştı. Bunların tek suçlusu benim diye kendimi suçluyordum. Batın gelip bana sarılarak kazandık diye tekrardan bağırmaya başladı. Annem, babam, Kuzey, Barış, Hamza, Ömer, Azra hepsi gülerek birbirlerine sarılıp yanıma geliyorlardı. Ama göz yaşlarımı tutamıyordum. Bu böyle olmamalıydı.
-Batın; neden ağlıyorsun? Mutlu olman lazım kazanan biziz.
- çok fazla Batın. Hayatımızın baharı bu yaşlarımız değil mi? 18 yıl yedi Meriç. 18 yıl ne demek Batın. Aynı şekilde Ada da 5 yıl ben kararımı verdim şikayetimi geri çekecem.
-Batın; şu an onlar için üzülüyorsun diye böyle konuşuyorsun yoksa sende mutlusun tamam mı Hazalım? Sakın beni sınama, canımı da sıkma olur mu tatlım?
- çok ciddiyim Batın. Geceleri asla uyuyamam psikolojim bozuldu resmen.
-Batın; adam seni öldürmeye kalktı. Bu iyi niyet niye? Canımı sıkma diyorum sana saçmalıyorsun şu an ne dediğini bilmiyorsun. Ne kadar uğraştım onları tıkmak için Meriç'in arkasından, abisinden, babasından bile korkmadan ilerledim. Niye? Sırf senin için sen şimdi durup bana burada neyin lafını yapıyorsun Hazal?
- ben çok korkuyorum Batın. Lütfen geri çekelim bak en azından Ada Londra'ya gider. Meriç ise başka bir yere gider bunu sen demiştin.
-Batın; çok geç Hazal. Sakın bir daha lafını etme.
- anlamıyorsun işte anlamıyorsun deyip hemen koşarak oradan uzaklaştım. Annem ve babam hayretle bana baksada onları takmadan koşabildiğim kadar koştum. Çok ağır 18 yıl 5 yıl bunlar küçük rakamlar değil. Meriç, Ada için 18 yıl yemesine rağmen çıtı çıkmadı oysa Batın hemen satar demişti. Nasıl bir şey bu diye düşünürken bir banka oturdum. Soluklanmam gerekiyordu fazla yorulmuştum. Ama ne yapacaktım. Batın beni dinlemiyor ve bu konuda fazla hassas. Endişesini anlıyorum ama onunda beni anlaması lazım.
-Batın; Hazal
- o kadar koşmama rağmen nasıl buldu bu beni? Diye düşünsemde arkamdan koşup, peşimden geldiğini anlamam zor olmuyordu. Ayağı kalkıp karşısına dikilerek efendim Batın dedim tiz çıkan sesimle.
-Batın; neden bu kadar iyimsersin? Her halin mi anneme benzer? Yoksa sende onun gibi melek misin?
- sözleri hem çok tatlı hem de bir o kadar acıydı içim acıya acıya göz yaşlarımın eşliğinde omuz silkerek gülüp; belkide Batın, belkide öyleyim diyerek gözlerinin içine baktım.
-Batın; ne istersen olacak tamam mı? Dayanamıyorum o göz yaşlarına daha fazla benim yüzümden akmasını istemiyorum. O güzel gamzen varken neden göz yaşlarını daha çok görüyorum? Yarın tekrardan avukatımla görüşecem ve şikayeti geri çektiğimizi bildirecem bundan sonrası bende tamam mı?
- gülümseyerek hemen bir koşu ona sarılıp, teşekkür ederim sen harika bir insansın dedim. Onunda bana sımsıkı sarılması ve her zaman ki mütevaziliği ile " biliyorum harika olduğumu her konuda tip olsun, hava olsun, başka konular olsun çok söylerler" demesi daha çok gülmeme neden olmuş bir o kadar da kızmama neden olmuştu. Hafifçe sırtına vurarak, bu kadar mütevazi olma ya diyerek önünde durdum. Eee ne yapalım? Mütevazi insanlarız işte diyerek yaptığım espriyi sürdürmeye devam ediyordu.
İyi ki varsın soğuk tayfanın lideri deyince, çok şaşırmış bir vaziyette bana bakıp; soğuk tayfa lideri mi? Sen ciddi misin ya? Diye cevap verdi.
- evet okula geldiğim ilk gün sizi öyle adlandırmıştım. Dememle kahkaha atması bir oldu. Hım evet öyleyiz ya haklısın hadi her neyse annenler bekliyor dediğim gibi her şey yolunda tamam mı? Bu olay burada kapandı bil. Her şeyi halledecem
- biliyorum tekrardan teşekkür ederim
-Batın; ne demek her şey gülmen için.
- gamzelerimi gösterecek şekilde gülümseyip annemlerin yanına doğru yürümeye başladık.Annemlere durumu izah edince hepsi iyimser olduğumu söyleyip gülüyordu ama gerçekten çok korkmuştum. Tek derdim o kadar yıl benim yüzümden yatmamalarıydı. Haklıyız hemde sonuna kadar ama ölmedim ya yaşıyorum işte. Cezalarını biz vermezsek bile elbet bir gün Allah çarpardı onları. İnanıyorum ki bu onların yanına kâr kalmaz. Batın halledecem dediyse kesin hallederdi. Bu meselelerden sonra Batın illa okul değişikliği için bizi sıkıyordu. En sonunda Azra'nın okuluna gitmeye karar verdik. Azra mutluluktan havaya uçsada onu sakinleştirmeyi başarmıştık. Bir haftaya kalmaz o okula yazılacaktık. Kim kim mi? Tabii ki ben, soğuk tayfa ve liderleri...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAN DOĞAN IŞIK
Teen FictionHayatımın 17 yaşımdan sonra yeni başladığını nereden bile bilirdim ki? Önceden kendi halimde 2 arkadaşa sahip, bir aileye mevcut üye olmayan, yalnız bir kız iken, şimdi kocaman bir aileye sahibim... ANCAK; Geçmişimi unutamam onlar geleceğime ışık t...