41.bölüm**

78 4 0
                                    

Kaç defa annem kaç kez babam aramıştı. Ama açmak istemiyordum. Nasıl konuşacaktım ki? Kendimi onlara karşı çok mahcup hissediyordum. Onlara babam yok yani beni bırakıp gitti demiştim. Ama şimdi ortaya çıkarak beni hem yalancı durumuna düşürmüş hem bir o kadar da anlamsız bir biçimde neye geldiğini bile bilmeyen bir adam olarak beni küçük düşürmüştü. Vural abi ve Sezen abla bu ne bilmez adamın kızı olduğum için benden belkide nefret dahi edebilirlerdi. Adam kesinlikle beni değil Vural abinin parasını istiyordu. Belkide gerçek babam değil bir hırsızdı. Ama Vural abi araştırıp, soruşturmadan asla Sezen ablaya bunları anlatmazdı. Of ya gerçek babam oysa ne yaparım ben? Acaba tipi nasıl? Yaşlı mı? Yoksa genç mi?
Ne yapıp ne edip o adamla görüşmek zorundaydım. Ve görüşecektim. Bir yolu olmalı diye düşünerek Batını aradım.
-Batın; efendim yosunum.
- sesim o kadar kötüydü ki konuşmakta güçlük çekiyordum. Benim senden bir isteğim olacak?
-Batın; ney? İyi misin? Gerçekten kötü hissedişinin ardında bir şey çıktı mı?
- bir solukta her şeyi ona baştan sona anlattım. Tamam canım sakin ol hemen yanına geliyorum diyerek telefonu kapattı.

Verdiğim yol tarifi yarım yamalak olsa da beni bulmasına sevinmiştim. Siyah arabası ve o cool endamıyla yine karşımdaydı. İşin kötü tarafı ise şu çocuk beni hep peluş pijamalarımla görmesi moralimi daha fazla bozmuyor değildi. Hadi gel diyerek arabaya bindirdi.
-Batın; şimdi şu Vural abinin konuştuğu adamı yani namı diğer babanı bulmak isteyip, konuşmak istiyorsun öyle mi?
- aynen öyle
-Batın; tamam ama Vural abiye bizzat söyleyip izin alırsak bence hem bizi reddetmez hemde sizi karşılaştırır. Benim yöntemlerim çok ama biraz sakat yöntemler sen korkabilirsin.
- Vural abi ve Sezen ablaya çok mahcup hissediyorum kendimi. Onların yüzüne bakacak cesaretim bile yok.
-Batın; niye? Senin ne suçun var ki? Eminim senin gibi düşünmüyorlardır.
- biliyorum ama yinede çok utanıyorum şaka gibi hala inanamıyorum desem yalan olmaz.
-Batın; biliyorum seni anlayabiliyorum. Ama bana güven tamam mı? Her şeyi halledecem.
- sadece başımı sallamakla yetinip, göz yaşlarımı silmeye başladım. Batın da eve doğru sürmeye başladı.

-Sezen abla; kızım neden birden çekip gittin? Ödümü kopardın.
- o kadar mahcup hissediyordum ki başımı yerden dahi kaldıramadım.
-Vural abi; biliyorum fazla sarsıldın kızım ama inan bana bu meselenin peşini bırakmayacağım. Şu var ki babanla gitmek istersen bile seni asla zorlamayacam.
- sözleri çok naif çok nazik dahi olsa canımı çok fazla acıtmıştı. Alışmıştım onlara, burada bir düzenim vardı.
-Sezen abla; gerçekten gitmek ister misin Hazal?
- ben gitmek istemem daha tanımıyorum bile.
-Vural abi; tanırsan?
-Batın; abi fazla üzerine gitmeyelim. Oda en az sizin kadar şaşkın ve ne yapacağını bilmez bir halde.
-Vural abi; peki haklısınız en azından mahkeme gününe kadar konuyu açmayalım. Hazal nasıl isterse öyle olacak. Tamam mı kızım? Sakın korkma ve üzülme.
- tamam teşekkür ederim deyip odama çıktım. Batın arkamdan gelerek,
-Batın; artık iyiysen bende gideyim olur mu?
- olur tabii geç oldu zaten kusura bakma yordum seni.
-Batın; şş böyle bir şey duymadım, sende söylemedin.
- gülümseyerek ona sıkı sıkı sarıldım. Aynı şekilde sarılıp görüşürüz yosuncuk diyerek kapıyı açıp hızlı adımlarla dışarı çıktı.

                                                               Batın:)
Hiç normal değildi kesinlikle. Neler yaşıyordu?
Yanında çok zor duruyordum. Dışarı çıkınca, göz yaşlarıma engel olamadığım için serbest bıraktım. Yeşil gözlerinin parlayıp, gamzeleriyle beraber gülmesi gerektiği yerde, nelerle uğraşmak zorunda kalıyordu. Hayatın zorluklarını biliyorum. Daha doğrusu biliyoruz ama bu çok fazla. Benim de annem yok ama en azından başımda gerçek bir babam var. Bir dediğimi iki etmez ne kadar kavga edip, birbirimize kızsak bile babamın olduğunu biliyordum. Ama o öyle de değil. Annesi hayatta değil, bir aileye evlatlık gidiyor ama birden bilmem kaç yıl sonra düzenini kurup, hayatına odaklanacakken, babasının ortaya çıkışı beni bile bu denli şaşırtmışken, Hazalı tahmin edemiyordum. Çok zor çok fazla bu hiç adil değil. Hayat onun yüzüne de gülecek bundan sonra hep yanında olacam. Her ne pasına olursa olsun.
Eve gitmek istemiyordum. Bir kaldırım taşının üzerine oturup, Hazalı düşündüm. O gerçekten çok güçlü bir kız okula geldiği ilk günü hatırlayınca, bize söylemezse asla bu meseleleri yaşadığına inanmazdım. Ona asla yalnız olduğunu hissettirmeyecek ve hep yanında duracaktım. Cebimden çıkardığım telefonla hemen Vural abiyi aradım. Bir iki çalıştan sonra hemen açmıştı. Efendim Batın diye bir ses duyunca hemen söze girdim. Sesi çok kötü geliyordu ama kendi söyleyeceğime odaklanarak konuşmaya başladım.
- abi Hazal bana babam ile görüşmek istiyorum dedi. Ben senin rızan olmadan onu götürüp veya araştırıp bulmak istemedim. İzin verirsen sende bizimle gel artık gerçekten bir yüzleşme olsun?
-Vural abi; Bende mahkemeden önce görüşmelerini isterim. Çünkü o gerçek babası araştırıp dna bile yaptırdım. Kaç hafta önceden beri adam çıktı karşıma. Ama tam takır araştırmadan kimseye bir şey söylemek istemedim. Gerçek babası olmasına çok sevindim artık evlatlık gözüyle bakmaz kendine ama istemediğimi sonuna kadar ona söyleyecem.
- biliyorum abi çok iyi biliyorum. Eminim Hazal da sizi başkasına değişmeyecektir. Yinede siz ona zaman verin.
-Vural abi; haklısın elimden geleni yapacam. Her neyse seni de tutmayayım ben ayarlayıp seni ararım olur mu?
- tamam abi haberleşiriz diyerek telefonu kapattım. Halledecektim bu iş burada elbette bitmeyecekti.

                                                 Hazal Karahan:)
Yatağıma uzandığımdan beri hıçkırıklarıma engel olamıyordum. Canım çok acıyordu. Bu evden gitmek istemiyordum bir ay sonra doğum günüm ve reşit oluyordum. Tek tesellim buyken, acaba babamı ister miyim? Diye de düşünüyordum. Ama asla isteyeceğimi sanmıyorum. Daha adını dahi bilmediğim bir adamı neden sevip, isteyeyim ki? Beni istemediği için bir kenara atan o değil miydi zaten? Ama yüzleşmek zorundaydım. Bugün olmazsa elbet bir gün olacaktı bu yüzden ertelemeye gerek yok. İlk fırsatta o adamın karşısına dikilip hesap soracaktım.

KARANLIKTAN DOĞAN IŞIK  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin