Veda

420 12 24
                                    

Eveeet, uzun bir yolun sonuna geldik.

Öncelikle bunca zaman yanımda olduğunuz, severek okuduğunuz, tatlı yorumlarınızla beni mutlu ettiğiniz için çooookk teşekkür ederim. Aramızda bu iki serüven sayesinde bir bağın oluştuğunu hissediyorum, size çok soğuk biri gibi geldiysem affola. Genelde çok daha cana yakınımdır ancak birbirimizi yeni tanıdığımız için aramızdaki ilişkileri yıpratmamak adına titiz davranmaya özen gösteriyorum. Bu, beni uzak göstermiş olabilir, aslında sizi gerçekkteeenn çoook sevdiğimi bilmenizi istiyorum. ❤️

Size kendimle ve bu serilerle ilgili küçük bir hikâye anlatmak istiyorum, çok sıkmayacağım, söz!

Başlıyorum o hâlde.

Bu hikâyeyi lisenin ilk yıllarında fikir olarak oluşturmuştum ve en başında tam anlamıyla fantastik - romantizm temalı bir hikâye olma yolunda ilerliyordu aklımın içerisinde. Bununla birlikte dörtleme olmasını kararlaştırmıştım. Daha sonra sürekli başıma gelen ''Yapamıyorsun işte, kızım. Zorlama,'' fikriyle öylece bırakmıştım bilgisayarımın en ücra köşesinde. On iki, on üçlü yaşlarımdan beri yazmaya merak duyuyordum ve yazıp yazıp tamamlamadan çöpü boylatıyordum, uzun lafın kısası bu aniden yazmaya yeniden dönmek ve tekrar bırakmak bana yabancı bir durum değildi.

Açıkçası şevkimi kıran insanlar da olmuştu ne yazık ki.

Daha sonra üniversitedeki ilk senemde tanıdığım değersiz insanları aynı hızla hayatımda çıkartırken ve tabii eskilerinden de uzaklaşırken aslında insanlarla yalnızca vakit öldürdüğümü ve hayatımın içini hiç doldurmadığımı fark ettim. Ardından – nasıl bilmiyorum – kendimden sakladığım bir boşluk su yüzüne çıktı. Hiçbir şeyle dolduramadığım ve göz ardı ettiğim beni daraltan bu boşluğun ne olduğunu çözmeye çalıştıkça daha da uzaklaşıyordum. Daha sonra bu içimde doğan anlamsız boşluğu günlüğüme not ettim, eğer anlatırsam daha rahat çözebileceğime inandım ve bir, iki gün yalnızca bunu tanımladım. O an yazmayı ne kadar özlediğimi fark edip yeniden yazmaya başlamak istedim. Daha sonra aklıma öylece bir köşeye fırlattığım bu hikâye geldi. Elimi bu hikâyeye uzattığım anda – belki klişe gelecek, bazen düşündükçe bana da öyle geliyor ancak gerçek, gerçekten bu –  kendimi bulmuş ve o boşluktan kurtulmuştum.

Yazmaya başladım. O dönem okuduğum kitaplar sevdiğim tarzı değiştirmişti ve bu, serinin ibresini fantastik - romantizmden fantastik - distopya kategorisine döndürmesine sebep oldu. Yarıda bıraktığım bu hikâyeyi büyük bir hevesle yazarak bitirdim, buraya yüklemeye başladım. İşte! Buradayız!

Bunları neden anlatıyorum peki? En başta bahsettiğimden ötürü aslında, ikincinin sonlarına geldiğimiz zamanlarda sizlerle hiçbir şey paylaşmadığımı fark ettim. Aramızdaki bu güzel bağı kuvvetlendirmek istedim bu hikâyenin geçmişini ve duygularımı sizlerle paylaşarak.

Şimdi, gelelim fasulyenin faydalarına.

Dediğim gibi bunu en başında bir dörtleme olarak düşünmüş, bu yolda ilerletmek istemiştim. Sonrasında olanları kısaca özetledim size.

O zamandan bu zamana epey şey değişti ve hikâye bambaşka bir yöne evirildi; düşündüğüm şey, gönlümden geçen artık bunun bir üçleme olması. İlk ikisinden daha uzun olacağını tahmin ediyorum ve üçüncünün bu seri için son olacağını hissediyorum ama ne yalan söyleyeyim, sağı solu belli olmayan biriyim. Bu yüzden size kesin bir şey söyleyemiyorum, yeniden dörtlemeye de yönümü çevirebilirim, yine de dediğim gibi gönlümden geçen üçleme olması.

Bununla birlikte bilim kurgu - distopya (son zamanlarda distopyaya olan aşkımı burada anlamış bulunuyoruz 🤪) kategorisinde de yazmaya başladığım tek kitaplık bir hikâyem de bulunuyor bir yanda.

Eh, üçüncü uzun olacak; yanına bir de ikinci farklı bir tür daha yazacağım. Haliyle buraya yüklemenin zaman alacağını düşünüyorum. Belki sizden bir yıllık bir zaman dilimi isteyebilirim, belki de altı ay içinde ikisini birlikte paylaşmaya başlarım. Dediğim gibi tarih veremiyorum, çünkü ne olacağı belli olmuyor.

Yine de buralardayım, hazırlanıyorum ve bomba gibi yeniden yüklemeler yapmak için sabırsızlıkla bekliyorum. Umarım, hiçbir terslik olmaz ve burada yazmaya devam ederim.❤️

Sürç-i lisan ettiysem affola.

En kısa zamanda yeniden görüşme dileğiyle, hepinizi kocaman öpüyorum. Sağlıcakla kalın!❤️

Element: Denge (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin