Bölüm 10

165 11 0
                                    

Sabah olmuştu yatakta bir sağa, bir sola doğru dönüp dururken sonunda kalkmayı başarmıştım.

Banyo ya gidip elimi yüzümü yıkayarak mutfağa gitmiştim. Annem mutfakta bir şeyler ile uğraşıyordu, arkasından sessizce gelip bir anda yüksek sesle;

"Günaydın! ... Annem" diyerek sarılmıştım. Annem yerinden sıçrayıp;

"Allah seni ne yapmasın ödüm koptu" diyerek gülmüştü. Yanağına kocaman öpücük kondurup masaya oturmuştum. Annem bardaklara çay koyup masaya gelip oturmuştu. Beraber kahvaltı yapacaktık.

Okula tam yarım saat vardı ama sanki 2 saat varmış gibi aheste aheste kahvaltımı yapıyordum. Annem çayını yudumlayıp bardağı masaya koyduğu anda;

"Yağız ile yeniden beraber misiniz?"

"Hayır. O nereden çıktı? "

"Akşam yemeğe gitmeler filan o yüzden sordum" diye tebessüm etmişti ve gözlerime bakıyordu.

Göz göze gelmek istemiyordum çünkü farklı anlamlar buluyordu. Masadaki kahvaltılıkları hızla yemeğe çalışıyordum. Son yudum çayımı da hızla içip ağzım dolu bir şekilde masadan hızla kalkmıştım;

"Hadi afiyet olsun, geç kaldım ben" ağzımı kapatarak hızla mutfaktan çıkmıştım.

Hızla odama gidip dolaptan elime ilk gelen mavi tişörtümü ve siyah pantolonumu giymiştim Kısa sürede dişlerimi fırçalayıp, saçımı rastgele dağınık topuz yaparak kapının önüne gelmiştim.

Bir yandan ayakkabımı giyip bir yandan anneme sesleniyordum;

"Anne ben çıkıyorum!"

"Tamam... Dikkat et"

"Tamam." kapıyı açıp dışarı çıkmıştım. Bahçe merdivenlerinden aşağı inerken başımı hafifçe kaldırdığımda duraksamıştım aniden. Yağız kapının önünde, yine arabasının yanına yaslanmış bana bakarak elinle saatini gösterip;

"Tam 1 saat" diye gülmüştü.

Koşarak yanına gidip;

"Sana inanmıyorum! Geleceğini neden söylemedin?"

"Sürpriz yapmak istedim ama hanımefendinin bu kadar geç hazırlanacağını düşünemedim"

"Hiç mafya 'ya yakışmayan hareketler bunlar" diyerek gülmüştüm.

"Bak sen şuna ya, yok bu kızlara ne yapsan yaranamazsın kardeşim"

"Tamam, tamam mızmızlanma" diyerek kahkaha atmıştım.

"Hadi bin bakalım" Arabaya binmiştik. Tam sağıma dönüp emniyet kemerini çekmeye çalışıyordum ki Yağız o sırada;

" Saçların çok güzel olmuş ya"

" AA. Gerçekten mi çok teşekkür ederim " gülerek saçlarımı okşamıştım.

Arabayı çalıştırıp evin önünden ayrılmıştık. Okula yaklaşıyorduk. Yağız'a dönüp;

" Ben burada ineyim aynı anda arabadan inmeyelim şimdi, bir şey diyen olur "

" Biri bir şey diyecekse bana desin ben gerekeni yaparım, inmek yok "

" Ama."

" Defne! Uzatma tamam dedik "

" Peki "

Okuldan içeri hızlı bir giriş yapıp hızla tek seferde park etmişti Yağız. Herkes Tüm okul meraklı olduğundan dik dik bakıyorlardı. Arabadan inmeden önce;

" Al işte bak, herkes bakıyor gereksiz laf yapacaklar şimdi" diyerek mızmızlanarak inmiştim arabadan.

Yağız arabadan inip, arabayı tek tuşla kilitleyerek bir eli cebinde etrafa bakarak;

" Hayırdır? Dönün lan önünüze! "

Herkes bir anda saçma sapan hareketler yapmaya başlamıştı bakmamaya çalışıyorlardı bu halleri çok komikti gerçekten gülmemek için zor duruyordum.

Yağız'a bakıp " Ben bizimkilere görü-neyim bir de "

" Tamam, git bakalım "

" Sağ ol bu arada "

" Ne demek Hanımefendi görevimiz "

Gülerek yanından ayrılmıştım.

GEÇMİŞİN İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin