DEFNE İLE MERT YAKINLAŞIYOR

185 9 0
                                    

Evin önünde daha fazla durmadan gitmiştik. Yol boyunca Mert ile aynı evde, üstelik tek başımıza kalacağımızı düşünmekten Mert'in sorduğu sorulara cevap bile vermemişim.

"Defne iyi misin?"

"İyiyim"

"Emin misin?"

"Eminim, gerçekten iyiyim"

"Eğer istemiyorsan... Yani benimle aynı evde kalmak istemiyorsan"

"Mert ben sadece..." ellerimi tutmuştu Mert ve gözlerimin içine bakarak;

"Defne bak sen artık benim soyadımı taşıyorsun, sen Defne Karaer'sin. Artık aklında ne var ise çıkar at benden de utanma, şüphe duyma. Ben artık senin eşinim "

"Mert biliyorum, sadece böyle bir an olması tuhafıma gitti. Önceden arkadaşın olarak girdiğim eve, Şimdi eşin olarak gireceğim heyecan yaptım "

"Merak etme her şey güzel olacak, gel" diyerek arabadan inmişti.

Bende arabadan inerek Mert'in yanına gidip beraber eve girmiştik.

Mert kapıyı kilitleyip, ceketini çıkartarak askıya asmıştı. Sonra bana bakarak;

"Çok yorgunum duş alıp yatacağım, ben çıkana kadar istersen salonda, istersen de oda da bekleyebilirsin"

"Salonda beklerim" dediğimde ayakkabılarımı çıkartırken Mert'te banyoya gitmişti. Salona geçip ışıkları açarak koltuğa oturmuştum. O sırada salonun penceresinden, sanki birileri pencereyi tıklatıyormuş gibi sesler gelmeye başlamıştı korkudan karnımı tutup hızla odaya koşarak kapıyı kapatıp yatakta oturuyordum. O sırada Mert, odanın banyosundan altında havlu üstü çıplak şekilde hızla çıkınca çığlığı basmıştım.

"Ya kızım ne oluyor aklım çıktı ya!" dediğinde koşarak Mert'e sarılmıştım.

"Mert sesler geldi"

"Nerden geldi, ne sesi?"

"Salonun penceresinden biri tıklattı sanki"

"Tamam ben bakarım şimdi"

"Mert gitme" diyerek Mert'e iyice sarılmıştım.

"Defne üstüm ıslak bir dakika" koala gibi korkudan sarılıp halen daha bırakmıyordum.

"Hatun ama bir dakika iç çamaşırım yok altımda havlum düştü düşecek" dediğinde kendimi geriye çekmiştim.

"AA pardon" diyerek Mert'e bakıyordum.

"Bakmayı tercih edersen soyunacağım, bakmak istemiyorsan arkanı dön" diyerek gülmüştü. Arkamı dönüp konuşuyordum;

"Mert sence o ses neydi?"

"Bilmiyorum"

"Ya birileri var ise?"

"Kim olacak Defne"

"Ne bileyim belki Yağız adamlarını üzerimize salmıştır."

"Bence Yağız'ın bizimle uğraşacak vakti yoktur" dediğinde yanıma gelip arkamdan sarılmıştı.

"Hiç bir şeyden korkma ben yanındayım, gel bakalım o ses nereden çıkmış yoksa sen bu gece uyumazsın"

"Bakalım evet"

Birlikte odadan çıkıp salona geçmiştik.

"Korkudan ışığı da kapatmamış" diyerek gülünce omuzuna yavaşça vurmuştum.

"Hangi pencereden geldi ses göster"

"Şurası"

"Tamam gel bakalım"

"Hayır ben gelmem bir şey çıkar karşımıza"

"Sen çok mu korku filmi izliyorsun Defne"

"Ne alakası var ya"

"Tamam ver elini gel bakalım" dediğinde elimi uzatıp pencereye doğru ilerlemiştik. Mert pencereyi açıp dışarı baktığında;

"Bak kimse yok rahatladın mı?"

"Ama vardı duydum biri tıklattı gerçekten yalan söylemiyorum"

"Yalan söylüyorsun demiyorum tatlım, kedidir patilemiştir olur, gel yatalım artık" dediğinde elimden tutup salondan çıkmıştık.

Mert'in odasına geldiğimizde Mert önümde durarak;

"Sen zaten benimle yan yana yatmak istemezsin, sen yatak odasında yata-bilirsin ben burada yatarım"

"Peki"

"Üzerine giyecek bir şey ayarlamak lazım.. Annemin çamaşırları olmaz. Benim kıyafetlerden vereyim sana"

"Olur" dediğimde Mert çekmecesin-den beyaz bol bir tişört ve Siyah şort alıp bana uzatmıştı. "Bunlarla idare edersin"

"Tamam, sorun değil" diyerek korku ile yatak odasına yürüyor iken gerçekten de kedi miydi acaba diye kendimi rahatlatmaya çalışıyordum. Odada kapıyı kapatıp, elbisemi çıkartarak tam giyinecek iken yine aynı sesi bu sefer bu pencereden duymuştum ve avazım çıktığı kadar Mert'e seslenmiştim. Mert hızla kapıyı açtığında beni ağlarken görmüştü. Üzerimi elimdeki elbise ile kapatıyordum.

"Defne ne oldu"

"O ses bu sefer bu pencereden geldi" dediğimde bu sefer aynı ses tekrar gelmişti ve sesi Mert'te duymuştu.

"Tamam, sakin ol ve sessiz ol" diyerek yavaş adımlar ile pencereye doğru ilerliyordu. Perdeyi açmadan dışarıdan gelen sesleri dinliyordu.

"Çakmak sesi var sanki" demişti sessizce ve hızla perdeyi açmıştı ve görünürde yine kimse yoktu.

"Kim ulan bu!"

"Mert ben çok korkuyorum"

"Korkma dedim ben yanındayım" diyerek hızla yatağın hemen önündeki sürgülü dolaptan kıyafetlerin altında ki beze sarılı silahı çıkarmıştı.

"Biz de her şeye karşı hazırlıklı olalım değil mi karıcığım." demişti adeta bir yılan tıslaması gibi korkutucu bir ses tonu ile.

"Tamam, yat sen yatağa, ben de bura-da yatarım korkma"

"Mert daha üzerimi giyinmedim" demiştim ağlamaklı ve korkulu bir sesle.

"Ya Defne sanki hamile halin ile sana dokunabileceğim yat işte nasıl yatıyorsan!" dediğinde elbisemi yere bırakıp, hızla iç çamaşırlarım ile yatağın içine girmiştim.

O sırada Mert elinde silah ile bir sağa bir sola yürüyüp bir yandan bana bakarken yanıma gelip boxerı ile yatağa uzanmıştı. Korkmasam böyle bir halde onunla aynı yatağa girmezdim aşırı utanmıştım ne erotik bir an ama diye düşünmüştüm gözlerimi devirerek. Silahını hemen başucundaki komodinin üzerine koyup ellerini başının altına almıştı yüzünü bana hiç çevirmeden tavana bakarak Benimle konuşuyordu;

" Defne ne düşündüğünü ne hissettiğini biliyorum fakat ben sana sürekli kendimi ifade etmekten yoruldum, şunu anla artık benden sana zarar gelmez. Ben senin karnında ki çocuğa babalık yapmayı kabul etmişim, değil iç çamaşırıyla çırılçıplak dahi yatsan yanımda inan ki dokunmaya kıyamam, Sen ne zaman istersen o zaman olur ki hamileyken zaten dokunmam. Anladın mı beni?"

Diyerek başını Bana Doğru çevirmişti.

Başımı sallayarak Mert'in gözlerinin içine bakıyordum.

"Mert sana söz veriyorum kendimi toparlayacağım" ciddiydim Mert benim için nelere katlanıyordu. Artık Mert'in karısı gibi davranma zamanı gelmişti.

"Sana söz veriyorum artık Defne Karaer gibi davranacağım" dediğimde Mert kolunu uzatarak bana sarıldığında ben de başımı Mert'in omuzuna yaslamıştım.

GEÇMİŞİN İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin