Hastane de üçüncü günümdü. Bu üç gün boyunca sadece Yağız, Ailem, Mustafa ve Deniz yanıma gelmişti. Mert ne aramıştı beni, ne de yanıma gelmişti. Kırgındım ve üstelik sinirli idim onun yüzünden bu halde iken, gelmeye yüzü yoksa da bile, bir mesajla özür dileyebilirdi en azından.
Yağız 2 gündür benim ile idi. Hep geceleri o kalmıştı yanımda yorulmuştu, Bugün ise Mustafa kalacaktı. Mustafa gelene kadar Yağız beni beklemişti.
Mustafa geldiğinde saatte geç olmuştu ve Yağız yanımızdan ayrılmıştı. Mustafa yanımda ki koltuğa oturmadan önce;
"Bir şey ister misin alıp geleyim"
"Yok, teşekkür ederim gel otur" diyerek gülümsemiştim.
Mustafa ile aramız gerçekten çok iyi idi, Mustafa'nın koruma içgüdüsü vardı ve bunu herkese gösterirdi. Yeri gelir sevgili gibi kıskanır, yeri gelir abi gibi kollardı. Onun bu huyunu çok severdim hiç yanlış anlamazdım. Mustafa yerine oturup cebinde ki telefonunu çıkartarak masanın üzerine koymuştu. Sonra konuşmaya başlamıştı;
"Ee anlat bakalım neler yaptın 2 gün boyunca burada eğlenceli mi ?" diyerek dalga geçiyordu. Gülerek;
"Ne yapayım işte, 5 yıldızlı otel misali yatıyorum sürekli her şey oda servisim ile ayağıma geliyor " diyerek gülümsemiştik.
"Peki ya Yağız? Onunla nasıl geçti? Bu iyiliğini neden borçluymuşuz"
"İyi idi ne olsun ki, normal geldi beni bekledi sağ olsun"
"Sağ olsun da ne bileyim tuhaf"
"Aslında Yağız hiç bildiğimiz gibi değilmiş, her şeyi anlattı bana"
"Nasıl biri imiş peki? Hem Yağız yüzün-den Mert kavga çıkardı Defne, Yağız'ı savunma bence"
"Savunmuyorum ama her şey farklı imiş. Ayrıca bana Mert deme!"
"Neden ne oldu yine?"
"Yine mi?" elim ile saçlarımı geriye atıp devam ettim;
"Mert ortalığı bulandırdı, Mert beni bu hale getirdi, Mert beni ittirdi. Mert sinirden hiç bir şey görmüyor Mustafa! Her şey gözümün önünde oldu Mert derste bile dik dik Yağız'a bakıyordu, sınıftan çıkarken de omuz atarak çıktı. Üstelik halen daha beni aramadı!"
"Ama seni korumak için yaptı"
"Beni böyle korumasın! Gözü dönmüş resmen şuna bak! Hani nerede şimdi? Allah aşkına bana Mert deme!"
"Tamam, tamam sakin ol bir şey demedim" diyerek ellerini pes eder gibi yapıp arkasına yaslandı. Masada ki telefonunu eline alıp videolar izlemeye başlamıştı. Bende öylece boş boş karşımdaki duvara bakarken Mustafa'nın kahkahası ile aniden yerimden sıçramıştım.
"Ne oluyor be?" diye gülerek ve şaşkınlıkla bağırmıştım.
"Şuna baksana" diyerek yanıma yatağıma oturmuştu, telefonunu bana doğru çevirip komik videoyu izletiyordu.
Video bittiğin de beraber kahkahalarla gülerken aniden birbirimize dönmüştük, yanıma oturduğu için çok yakındık saçları saçlarıma değiyordu ve nefesi suratıma geliyordu yavaşça geriye doğru çekilmiştim.
"Su gibisin saf ve temiz. Kimsenin seni üzmesine izin verme"
"Sen merak etme kimse beni üzemez"
"Aferin çirkef ol biraz "
"Çirkeflik bana göre değil Mustafa 'cığım" dediğimde yataktan hızla kalkmıştı Mustafa.
Meleksin sen Melek "
