EVLİLİK TEKLİFİ

125 10 0
                                    

Yemeğimizi yedikten sonra Annem, Belgin teyze ve ben el birliği ile masayı toplamıştık. O sırada Mert ve babam bahçe de yalnız kalmışlardı. Mutfakta Annem ve Belgin Teyze'nin sohbete dalmasını fırsat bilip yanlarından hızla kaçarak, kapıdan zar zor babamları dinlemeye çalışıyordum.

"Mert sen benim oğlum gibisin, bir ihtiyacın olduğunda çekinme lütfen bana söyle"

"Teşekkür ederim Yavuz amcacığım"

"Babanın yerini dolduramam oğlum hiç bir zaman ama." derken Mert babamın sözünü kesip cevap vermişti;

"Yavuz amcacığım; ben, babam vefat ettiğinden beri sayenizde baba eksikliğini hiç yaşamadım ve inanın babamdan daha iyi babalık yaptınız bana, küçüklüğümden beri sizle büyüdüm. Babamın bende bıraktığı tek anı, gözümün önünde annemi dövmesi olmuştu o günden beri onun nefreti halen üzerimde"

Babam derin bir nefes almıştı. İkisi de hüzünlenmişti. Tam yanlarına gidip konu değiştirecek iken, ikisinin de ayağa kalkıp birbirlerine sarıldığını görünce geri adım atmıştım. Benim bile gözlerim dolmuştu onları öyle görünce ve gülerek hiç bir şey duymamış gibi yanlarına gitmiştim.

"Oo bakıyorum ki pabucum dama atılmış"

"Gel kız buraya kıskanç seni" diyerek kolunu uzatmıştı babam ve hızlı adımlar ile babamın yanına gelip üçümüz de birbirimize sarılmıştık.

İçeriden bu sefer annemler çıkmıştı ve üçümüzü öyle görünce onlarda şaşırıp;

"Nereden çıktı bu sevgi pıtırcıklığı" diyerek gülmüşlerdi.

"Ne var canım, biri oğlum biri kızım sarılamaz mıyız" dediğinde Mert ile ben babama bakmıştık.

Herkes masaya oturduğunda Mert ile ben müzik açıp yerimize oturmuştuk.

"Madem müzik açtınız dans edin çocuklar"

"Yok ya böyle iyi" dediğimde Mert ayağa kalkıp elini bana uzatmıştı. Şaşkınlık ile Mert'e baktığımda, tebessüm ederek elimi uzatıp ayağa kalkmıştım. Masadan bir kaç adım uzaklaşınca Mert elini kalçamın hemen üzerine koyup yavaşça kendine çekince, ellerimi çekinerek kaldırarak Mert'in boynuna dolayıp hemen başımı annemlere çevirmiştim.

"Mert annemler bakıyor"

"Yani? "

"Elini biraz yukarı kaldır"

"Niye"

"Annemler bakıyor diyorum niyesi mi var" dediğimde kendine daha çok çekmişti ve kulağıma fısıldamıştı;

"Ben senin kocan değil miyim istediğim yerden tutarım"

"Olabilir ama bunu annemler bilmiyor!"

"Tamam öğrenirler o zaman" diyerek ellerini kalçamdan çekip yavaşça annemlere dönecek iken kolundan yavaşça tutup ;

"Ne yapıyorsun sen" dediğimde önümde bir anda diz çökmüştü.

"Mert" diye fısıldayarak bağırıyordum ki cebinden bir kutu çıkarıp bana doğru uzatınca ağzım açık kalmıştı. Annemlere baktığımda ağzı açık hepsi bize bakıyordu.

"Defne, ben bu anı 10 yaşından beri bekliyorum. 10 yaşından beri seninle evlenme hayalini kuruyorum... Sen benim çocukluk aşkımsın, ilerde de çocuklarımızın aşkı olmaya var mısın?" dediğinde bayılmamak için zor dayanıyordum. Gözlerimden bir iki damla yaş hızla akıp gittiğinde ağlayarak evet demiştim. Mert kutudan tek taşı çıkarıp parmağıma taktığında, ayağa kalkıp alnımdan öpmüştü elimi tutarak annemlere baktığımız da halen daha ağızları açık donuk bir halde bize bakıyorlardı.

"Mert sence iyiler mi?"

"Emin değilim"

"Yanlarına gitsek mi?"

"Korkmaya başladım"

"Fırtına öncesi sessizlik mi yoksa?" demeye kalmadan annem ile Belgin teyze bir anda ağlamaya başlamıştı.

"Bu ne güzel bir karar"

"Beklemiyorduk"

GEÇMİŞİN İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin