Bölüm 25

124 9 0
                                    

"Defne sen ne yaptığını sanıyorsun? Onunla birlikte el ele sınıfa girmeler... Her şeye tamam da bu neyin nesi kendine gel."

"Sana ne Mustafa bu seni ne ilgilendirir" dediğimde Mustafa bir şey demeden kolumu aniden tutup etrafa bakmıştı.

"Ne yaptığını sanıyorsun bırak kolumu! "

Kolumu tüm gücüyle sıkıp koridor boyunca beni sürüklemişti;

"Bırak dedim canım yanıyor!"

Koridorun sonuna geldiğimizde burada hiç kimse yoktu ve buraya fazla ışık vurmuyordu. Beni duvara hızla ittirip konuşmaya başlamıştı;

"Bak Defne o gün, o hastanede, Ben sana ne dedim! Hata yapma dedim Defne, Sen hatanın en büyüğünü yapıyorsun bizi arkadaşlarını hiçe sayıyorsun! Gözümüzün içine soka soka o çocuğun elini tutuyorsun! "

Bağırarak duvara yumruk atmıştı.

Kulaklarımı titreyen ellerim ile kapatmaya çalışıyordum.

" Mustafa Yeter! " ağlamaklı tiz çıkan sesim ile bağırmıştım.

Bağırdığımda beni bileklerimden tuttuğu sert kolları ile tekrar duvara ittirmişti.

"Ne zoruna mı gitti, yalan mı? Siktirip gitti seni öylece bıraktı diye mi âşıksın ona "

"Yeter artık Mustafa! Bırak beni! Sana bir şey açıklamak zorunda değilim"

"Zorundasın... Biz bu kadar sene senin yanında olduk! Zorundasın!" bileklerimi daha sert sıkıyordu ellerim uyuşmaya başlamıştı.

"Bu benim hayatım size ne!"

Biz bağrışır iken oradan nöbetçi bir hocanın sesi gelmişti.

"Kim var orada, Ne oluyor!"

Hocanın sesini duyduğu anda bileklerimi bırakmıştı. Fırsat bu diyerek hemen koşarak kaçmıştım.

Tam sınıf kapısının önüne gelmiştim ki Yağız beni görmüştü.

"Neredesin sen?"

Sesim çıkmıyordu yutkunamıyordum. İyice yanıma yaklaştığında gözleri yerinden çıkacak gibi olmuştu.

" Ne oldu Defne ağladın mı sen? "

" Hayır... Yok, bir şeyim " diyerek hızla sınıfa girmiştim. Yağız da arkamdan hızla içeri girip elimi tutarak durdurmuştu.

" Defne ne oluyor? Biri bir şey mi dedi söyle icabına bakayım"

"Hayır, bir şey demedi hiç kimse" derin bir nefes alıp zoraki gülümsemiştim.

"Çıkalım mı okuldan?"

Yağız anlamaya çalışır gibi gözlerimin içine bakıyordu.

"Tamam, çıkalım dışarıda konuşalım konu her ne ise" dediğinde etrafa ateş püskürür gibi bakış atarken sınıfa Mus-tafa girmişti. Yağız ile Mustafa göz göze geldiğinde hızla koşup çantamı sıradan alarak Yağız'ın elini tutup arkasına geçmiştim, sessizce;

"Çıkalım artık "

Sınıftan çıktığımız da merdivenlerden inerken Yağız suratıma suratıma bakıyordu. Ben ise tek kelime bile etmiyordum.

Okulun bahçesine indiğimizde Yağız önüme geçip durdurmuştu;

"Defne delleniyorum bak. Ne oldu sana?"

"Bir şey olmadı" diyerek ellerim ile gözlerimden akan yaşları silerken Yağız hızla ellerimi tutmuştu.

"Defne kim yaptı lan bunu!"

GEÇMİŞİN İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin