Küçük Hesaplar | Changlix ✓

35. (M) Beğenirsin diye düşündüm.

Smut rahatsız olacak okumasın!
_____________________

Odadaki aynada son kez kendine baktı Felix. Gayet güzel olmuştu. Hem kendisi hazırlanmış hem de test edecekleri mekanı belirlemişti. Evin her odasına girmediğini düşünüp Changbin işe koyulduktan sonra iyice düşünmüş ve en uygun mekanı bulmuştu. Bu gece onlar için her şeyin en iyisi olmalıydı.

Hayal ettikleriyle sırıttı. Sarı saçlarının üzerinde duran kulakları düzeltip dudaklarını yaladı. Üzerine geçirdiği siyah içini gösteren gömleğin düğmelerini olabildiğince açıp kalçalarının arasından sarkan siyah kuyrukta elini gezdirdi. Beklediğinden daha iyiydi görüntüsü. Changbin'in etkilenmeme imkanı yoktu.

Aynaya bakmayı kesti ve birazdan olacakları hayal etmenin verdiği heyecanla kapıya yöneldi. Daha önce hiç bu kadar adrenalin yüklendiğini hissetmemişti. Bu his kesinlikle normal değildi.

Kapının girişine geldiğinde Changbin'i hâlâ laptopun başında görüp gözlerini devirdi. İşi gerçekten hiç uzun sürmemişti (!).

Bir şey söylemedi, birazdan işine el koyacaktı zaten. Konuşmak yerine bir kedi gibi sessizce süzüldü içeri. Ama Changbin dönüp bakmamıştı bile. İşine fazla odaklı görünüyordu. Fark edip etmediğinden bile emin değildi.

"Binnie?" diye seslendi. Yaramaz hali konuşmasından bile belli oluyordu.

Changbin'in sesi duyup Felix'e dönmesiyle küçük olan sanki bakmasını istemiyormuş gibi utandı. Tamam, bu ilk seferleri değildi ama Changbin'in daha bu fantezi hakkında ne düşündüğünü bile bilmiyordu.

"Felix?" dedi Changbin şaşırarak. Sevgilisini boylu boyunca süzüp neredeyse kaçmak üzereyken bileğini tuttu. Küçük masayı ayağıyla kolayca iterken Felix'i kendine çekip dizinin üstüne oturttu ama Felix kuyruğun içindeki varlığını hissedip dudaklarını ısırdı.

"Kedicik olmaya mı karar verdin?" dedi Changbin. Yüzüne küçük bir sırıtma hakimdi. Felix'in boynuna yaklaştı ve sıcak nefesini boynuna doğru üfledi.

"Beğenirsin diye düşündüm." Vücudu boynunda hissettiği sıcaklık yüzünden titremişti. Changbin'i hissettiği her noktasından farklı bir enerji dalgası yayılıyordu sanki.

Önce bir mırıltıyla onaylayıp hemen ardından "Çok beğendim." dedi Changbin. Felix'i böyle görebileceğini hiç düşünmemişti. Sevgilisi tam anlamıyla inanılmazdı.

Kendisine bakıp başını hafif yukarı kaldıran sevgilisinin dudaklarına uzandı. Küçük olan neyse ki utangaçlık halinden kolayca kurtulmuş ve kendisini öpen dudaklara karşılık verebilmişti. Çok hızlı ve sert olmayan öpüşmeleri Changbin'in Felix'i tam olarak kucağına çekmesi ile sertleşti. Küçüğün dudaklarını dişlerini çok katmasa da sertçe öpüyor, Felix'in karşılık vermesine bile doğru düzgün fırsat bırakmıyordu.

Felix şimdiden bugünün diğerlerinden çok daha farklı olacağını anlamıştı. Bir dakika kadar sonra nefesi neredeyse kesilmek üzereydi ama Changbin çekilmesine izin vermek yerine dilini aralık olan dudaklardan içeri soktu.

Eli arkada bel boşluğunu okşarken en alttaki parmakları simsiyah kuyruğa değiyordu.

Dilini sevgilisinin ağzının içinde gezdirip Felix'in kendisine diliyle karşılık vermesinin verdiği hazzı en derinlerde hissetti.

Güzeldi fakat Felix'in kendisini ittiğini fark edince çok fazla uzatmadan önce geri çekildi. Görene dek dudağını kanattığının farkında bile değildi.

"Kanatmışım, acıyor mu?"

Başını sallayıp reddetti Felix. Nefes nefese kalmışlardı. Az da olsa acıyan dudağını elinin tersiyle silecekken Changbin onun elini itip dudağını nazikçe öperek kanı temizledi.