4.2

5.2K 257 8
                                    

Az önce önümüzdeki dokuz bölümde olacak şeylerin listesini çıkarttım.
Bir aksilik çıkmazsa 4.9 da final yapacağım.
Birde ilk bölümü birazcık mini minnacık değiştirmiş olabilirim. Geri dönüp bakmayı ihmal etmeyin.
Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar.

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.

~

Titreyen elimle anahtarı kapı deliğinden geçirmeye çalıştım. Fakat beceremedim. Batu'nun sabırsız bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Bu beni daha da geriyor, heyecanlandırıyordu.

Az önce bu elimi tutmuştu!

Nasıl sakin kalabilirdim ki?

"Bir sorun mu var?"

Evet, az önce el ele otobüse koştuk bu da yetmezmiş gibi otobüse bindiğimiz halde de elimi tutmaya devam ettin.

"Hayır, kapının kilidinde bir kaç gündür sorun var. Babamın değiştirmeye vakti olmadı. Arada takılır böyle." Birkaç kez öksürdüm.

En sonunda elimdeki anahtarı kilitten geçirip demir kapıyı açtığımda rahat bir nefes almıştım.

Bu elimi asla yıkamayacaktım.

Aptal aşık gibi davranma Vivi!

Ayakkabılarımızı çıkarıp içeri girdik. Batu'nun montunu ve kendi montumu alıp portmantoya astım. Evin hafif soğuk olduğunu hissetmiştim. Hızla salondaki peteği yaktım.

"Evin içi çok soğuk değil." Omuz silktim. Fakat o hızla dibime girdi ve elini alnıma dayadı.

Bi'de bayıl istiyorsan Ana!

Elini hızla alnımdan çektim. İnsan birinin ateşi olup olmadığına öpücükle bakar! Öğren de gel.

Selin ve Burak'ın arkadaşı değil miyim? Hepsi onların suçu. Üzüm üzüme baka baka kararırmış sonuçta!

Çok ayıp Vivi, kendine gel!

"Ben kendimi yorganın altına atıp hastalık moduma girmek istiyorum. Sende takıl kendi kendine." Bana inanamazca baksada onu umursamayıp salondan çıktım ve odama girdim.

Düşünceler beynimi fare gibi kemirirken hasta olmak boktan bir durumdu. Batu ve ona mesaj attıktan sonraki zamanda başıma gelen şeyleri düşünmeyi boşverip bir an önce uyumalıydım. Aksi takdirde bu evden kafama bir huni geçirilmiş ve beyaz bir gömlek giydirilmiş bir şekilde çıkardım.

Kolları arkada bağlanan beyaz gömleklerden!

Huni yeşil olabilir. Yeşili severim.

Kapıyı kitledim -o öküzün ne yapacağı belli olmazdı- ve üzerimdeki formayı çıkartıp annemin aldığı çiçekli pijamamı giydim.

Kalın yatak örtümün altına girip gözlerimi kapadım ve uyumaya çalıştım.

Başarılı oldum mu?

Hayır.

Gerçekten seviyorum dediği kişi ben olabilir miydim? Son zamanlarda yanında gördüğüm öyle çok büyütebileceğim bir kız yoktu. Hatta kızlarla son zamanlarda konuşmuyordu bile.

Dicle dışında.

Aklıma o çirkin(!) şeyin gelmesiyle üstüme bir ağırlık çöktü. Şanslı olduğu su götürmez bir gerçekti.

Ortaokulda aynı sınıftaydık ve ben o zamanlar özgüveni düşük biriydim. Boyum hayatımdaki en büyük dertti ve Dicle bunu fark edecek kadar zekiydi. Nitekim benim özgüvenimi zedelemek de ona en zevk veren şeydi.

ABİS//TEXTİNG (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin