4.7

4.5K 193 21
                                    

Yazamıyorum.
On dört gün boyunca yazmaya ara verdiğimden midir bilinmez tıkanıp duruyorum.
İnstagram bölümünden önceki bölümde de zorlanmıştım.
Bu yüzden bölüm biraz geç geldi ve en sonunda bitirebildim.

Lütfen biraz yorum yapın. Zaten size geç bölüm attığım için moralim bozuldu. Belki yorumlarınız bozulan moralimi yerine getirir.

Bölüme geçebilirsiniz.

~

"Biz onlar için güzel haftasonumuzun güzel Cumartesi gününde para ödeyebileceğimiz bir yere gidelim, Onlarda geciksin. Kesin kuytuda cilveleşiyorlar." Diyen Cenk'e Burak'ın çay kaşığını fırlatmasını sırıtarak izledim.

"Düzgün konuş lan! Aralarında bir metrelik mesafe varken gelecekler işte."

Burak, sana kötü bir haberim var.

Bu dediğine Burak ve Emirhan dışında herkes güldü. Selin ise gülmelerinin arasından konuşmaya çalışıyor, kolunu sıvazlıyordu.

"Onlarda bizim gibi sevgililer. Biz ne yapıyorsak onu yapacaklar. Neden üzerlerine gidiyorsun?" Burak dehşetle gözlerini açtı.

"Bizim yaptıklarımızı mı?" Diyerek bağırdığında gülmekten kendimi yerlere atmama saniyeler kalmıştı. Allah bilir benim saf arkadaşım Selin ile yaptığı şeyler aklına gelmiş ve doğuştan geldiğine inandığım abilik içgüdüsüyle dehşete kapılmıştı. Selin bu sefer onun bu haline göz devirdi.

"Sevgilim, sevişmişiz gibi davranmayı keser misin? Ayrıca onlar dün sahnede öpüştüler." Burak Selin'in dediğini duymuyordu. Kitlenmişti âdeta.

Bazen abartılı derecedeki koruma huyu bizi çileden çıkartıyordu.

"Ne? Ne ara?" Diyen sinirli ses Emirhan'a aitti. Burak ile Emirhan'ı çok fazla tek başlarına bırakmıştık. Ondandı sonradan oluşan bu kıskançlık huyu.

"Sen izlemedin mi?" Diye sordu Batu.

Gülme Vivi!

Sakın gülme!

"Uyuyordu o." Dedim sırıtarak Emirhan ile Sude'ye göz ucuyla bakarken. Sude'nin size yanakları kızarmıştı hemen. Emirhan ise az önce Batu'ya karşı ter döken o değilmiş gibi dudağının kenarı hafif kıvrılmıştı

"Ya, öyle mi? Hiç görmedim."

"Biliyoruz canım görmediğini. Görseydin siz şuan aynı masada oturmazdınız zaten."

"Efendim güzelim, bir şey mi dedin? Duyamadım."

"Yok demedim bir şey. Sen yanlış anlamışsın." Batu beni kendine çekip kolunun altına aldı. Zaten sandalyemin üstüne kolun koyduğu için bu hareketi zor olmamıştı. Saçlarımın üstüne öpücük koymuştu.

O sırada içeri giren çifte kaydı bakışlarım. Onların başarısını kutlamak için gelmiştik buraya. Fakat her zamanki gibi İrem'in anne ve babasının kafesine gelmek yerine daha önce hiç gelmediğimiz bir yere gelmiştik. İrem ve Ozan rahat olamazlarmış.

Beleşe tatlılar hayal olmuştu böylece.

"Hani bir metre olacaktı aranızda?" Diye sordu Burak kaşlarını çatarak. İrem Burak'a kalbine giren kişiyi ilk ona söyleyeceğine dair söz vermişti. Fakat hepimizin aynı anda öğrenmesi Burak'ın kırılmasına ve İrem'e kümesine sebep olmuştu. İrem'de affedilmek için Burak'ın onlardan istediklerini yerine getiriyordu. Aradaki bir metre kuralı da bu sebepten ortaya çıkmıştı.

ABİS//TEXTİNG (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin