4.6

5.4K 202 7
                                    

Öncelikle nasıl başlayacağımı bilmiyorum çünkü en son Wattpad'e girdiğimde 7k okunma vardı ve şuan iki katına çıkmış.
Güzel geçen sınav haftasından sonra bana verilebilecek en güzel ödüldü diyebilirim.

Kitabımı okumaya yeni başlayanlar, hoşgeldiniz.🌸

Birde söz verdiğim gibi dün atacaktım bölümü aslında ama yazamadım bir türlü. Yazıp yazıp sildim. Bazı yerler hiç içime sinmedi ve en sonunda içime en sinen halini şuan sizinle paylaşıyorum. Sözümde duramadığım için kusura bakmayın lütfen.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Özellikle yorumlarınızı bekliyorum.

Bölüme geçebilirsiniz.

~

Hepimiz yan yana koltuklarda dizilmiş tiyatronun başlamasını bekliyorduk. Bugün tüm okul tatildi ama en yakın arkadaşlarımızı yalnız bırakmamak için uykumuzdan feragat edip okula gelmiştik.

Batu'nun omzunu yastık niyetine kullanmayı seviyordum. Şuan da alamadığım uykuyu kafamı omzuna koymuş almaya çalışıyordum. Batu ise hiç istifini bozmadan Burak ile son Galatasaray maçını -bizim birlikte gittiğimiz- konuşuyordu. Sözde beni izlemekten maç izleyememişti. Bu maçı izlememiş haliyse izlemiş halini merak ediyordum doğrusu.

Sonuçta Fatih Terim bile bu kadar çok yorumda bulunamazdı.

Ben Batu'ya bunun hesabını sonra sormayı aklıma not ederek uykuya dalacaktım ki sağ tarafımda oturan Tuğçe tarafından dürtüldüm. "Facebook da babaannemi bu kadar dürtmemişlerdir. Ne istiyorsun kaç saattir? Uyumaya çalışıyorum şurada!" diyerek kafamı Batu'nun omzundan kaldırıp sinirle Tuğçe'ye döndüm. Batu'nun bakışları kısa bir an bana dönsede Burak'a dönüp sohbet etmeye devam etti. Bu haline o görmese de göz devirdim.

"Kanka, mendil aldın mı yanına? Cenk, çok ağlayacağımı söyledi." Uykumu böldüğü için beyaz küçük bir yalan söyleyerek ondan intikam almak isterdim fakat dediklerim maalesef gerçekti.

"Ben öyle her şeye ağlamam bilirsin ama kitabını okurken etkisinden çıkmam iki günümü aldı. Hatırlarsın hatta. Kimya'ya hiç çalışamamıştım üzülmekten ve düşük almıştım." Dediğim şeyler onu dehşete kapılttı. Bunu, mavi gözlerinin ortasındaki siyah küçük yuvarlağın büyümesinden anladım. Elini ağzına götürüp ince bir 'hi' sesi çıkardı.

"Hatırladım. Bu yüzden de annen sana kimyadan özel ders aldırmaya kalkmıştı. Seni bile o kadar çok etkilediyse beni daha çok etkiler. Ben böyle şeylerden çok etkileniyorum ki." Diyerek somurttu ve omuzlarını düşürdü. Başından beri bizi dinleyen Cenk ise bana kaşlarını çatarak bakmakla meşguldü. Tuğçe'yi kendine çekip göğsüne yasladı ve saçının üstüne küçük bir öpücük kondurdu.

"Civcivim, sen bakma buna. Dediği kadar çok duygusal değil. Ben şaka yapmıştım. Buse'de şaka yapıyor değil mi?" Diyerek dişlerinin arasından konuşarak bana tehdit dolu bakışını yollamayı ihmal etmedi. Tuğçe, Cenk'e yaslı olduğu için onun bu ifadesini görmemişti. Göz devirmemek için kendimi tuttum ve tam ağzımı açmış Cenk'in dediklerine itiraz edecekken gördüğüm şey ile durakladım.

Cenk ve Tuğçe'de benim duraklayan bakışlarımı görüp kafalarını geriye çevirdiler. El ele Ozan ve İrem mi?

Nedense bu şaşkınlığım kısa sürdü. Hadi ama! En başından beri böyle olacağını hepimiz biliyorduk.

ABİS//TEXTİNG (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin