Keyifli okumalar. Oy ve yorumlarınızı unutmayın.
~
Hamdi abi, ben ve Batu birbirimizle hint dizilerindeki bakışmalar gibi uzun uzun bakarken duyulan tenefüsün bitiş zili ile kendimize geldik. Batu da o sırada hızla üzerimden kalktı. Peşi sıra bende.
"Vivi, senden bunu beklemezdim."
"Hamdi abi göründüğü gibi değil. Açıklayabilirim."
"Nasıl göründüğü gibi değil. Birde benim deterjanlarımın yanında..." Derken hüzünlü bir ifadeye büründü. Fakat sonra ne kadar saçma bir olayın içinde olduğumuzu fark ettim. Yan gözle Batu'ya baktığımda sırıtıyordu.
İnsan bir açıklama yapar değil mi? Nerde bu sırıtıkta o insanlık?
"Hamdi abi vallaha göründüğü gibi değil."
"Birde bu olayın görünmeyen yüzü var değil mi?"
"Ama Hamdi abi."
"Sus! Abi deme bana!" Dediğinde Batu'nun kahkahasını duydum. Bir eliyle karnını tutuyor bir eliyle duvara tutunuyordu.
"Filmlerdeki sahnelerden daha güzel." Dedi kahkahalarının arasından.
"Hamdi abi ben Müzik sınıfına boya döktüm. Onu temizlemek için burdan malzemeleri almaya geldik. Batu da karanlıktan ayağı takıldığı için üzerime düştü. Hepsi bu." Dedim aceleyle. Yanlış anlaşılmaktan nefret etmeme rağmen hep yanlış anlaşılıyor olmam hayatın bana götüyle güldüğüne işaretti.
"Benim bu odada bastıklarımın yalanlarına karnım tok. Oldu olucak çimento hesabı yapın." Dedi. Sonra devam etti. "Üstelik bu yanındaki hırtoya hiç güvenmiyorum. Kaç kez bastım onu biriyle bir ben bir Allah bilir." Dediğinde moralim bozulmuştu. Alışkındım duymaya ama kabul edememiştim işte bir türlü. Neden böyle yapıyordu?
Bakışlarım Batu'ya döndüğünde utanarak ensesini kaşıdığını gördüm. Bakışları yerdeydi. Utanacaksa yapmasaydı o zaman. Ardından bakışlarını bana çevirip garip garip bakmasıysa cabasıydı.
"Her şey dediğim gibi Hamdi abi. Beni tanıyorsun. Asla öyle şeylerde işim olmaz. Bu hırto ile de projeden tanışıyoruz. Malzemeleri almam için geldi." Dedim onu ikna etmeye çalışarak. Normalde insanların ne düşündüğünü umursamazdım ama Hamdi abi sevdiğim insanlardan biriydi.
Bana gülümseyerek karşılık verdiğinde derin bir nefes verdim. Batu'ya olan kırgınlığımı arka plana atıp ona sinirle baktım. Ne diye dikkat etmiyordu ki?
Hamdi abi içeri girip yere devrilmiş bir kaç tane temizlik malzemesi ve deterjan kutusu aldı. "Yürüyün bakalım çocuklar. Ben temizlerim boyayı. Siz projenizi yapmaya devam edersiniz o sırada." Minnetle Hamdi abiye baktığımda Batu hâlâ garip garip bakıyordu. Eskiden bakışlarını kolayca çözebilirdim ama bu bakışla daha önce karşılaşmamıştım.
Hamdi abinin arkasından yürüdük ve müzik sınıfına girdik. Ders zili çalmasına rağmen birkaç kişi enstrümanlarıyla ilgileniyordu. Bizim okulda hazırlık da olduğu için on birinci sınıf olmamıza rağmen reşittik. Üstelik okulumuz ülkenin en prestijli yetenek okulu sayılabilirdi. Sporda, bilimde, dansta, sanatta, tiyatroda, yakın dövüş ve atışlarda en iyileri girse de özel bir okul değildi. Ben de zekiydim fakat burda o işler öyle olmuyordu. Zeki olmanın yanında saydıklarımdan en az bir tane alanda yeteneğe de sahip olmak gerekiyordu. Hem iyi olduğumuz alanda ders alıyorduk hemde lise müfredatını uyguluyorlardı. Fakat okulun en ünlü dalı sanat içerisinden müzik ile ilgili olan kısmıydı. Bu konuda en iyisiydik.
![](https://img.wattpad.com/cover/234576392-288-k19148.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABİS//TEXTİNG (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"Bir daha söylesene. Berabere bitmesin." Ne? Cidden mi? Az önce ona aşk itirafı yapmıştım. Göz devirdim. "Ya kızım hadi bitecek şimdi maç." Tekrar ona göz devirdiğimde bu sefer dediğini yaptım. İlk gittiğim maçı bende kazanmak isterdim sonuçta. "Sen...