Bölüm 10

4.5K 97 112
                                    

⭐️ Başlamadan önce bir yıldız bırakır mısın güzel okurum 🙃

Keyifli okumalar...

"Abin beni bulmadı."dedi ellerini indirdi. Sağ elini ensesine götürdü. Kaşımıyordu ama eli orada duruyordu. Gözlerini gözlerimden çoktan çekmişti ve yeniden buluşturmuyordu.

Yüzüm "Anlamadım?" der gibi buruştu. Abim onu bulmadıysa nasıl iletişime geçmiş olabilirlerdi ki? Beni duymuş gibi konuşmaya devam etti.

"Camiadan bir arkadaşım var. Daha doğrusu arkadaşım değil, görüşmek zorunda olduğum biri." Duraksadı. Söyleyeceklerini toparlamak ister gibi bir hali vardı.

"Bir gün beni davet etti mekanına. Bende davete icabet edip gittim. Biz mekanda otururken abin geldi. Oranın sürekli müşterisiymiş sanırım çok detaylı bilmiyorum. Adını ve fotoğrafını vermiş ona. Senin bekaretini satmak istediğini ve abinle de parayı kırışacağını söylemiş."

Sessiz sessiz dinlerken son cümleyi duymamla ağzımdan istemsizce "Ne?" kaçırmıştım. Bu külliyen yalandı!

Mert ise sesimi duyduğunda burada olduğumu yeni fark etmiş gibi yüzüme baktı. Ensesindeki elini indirdi. Bir kaç adım gerileyerek sırtını duvarla buluşturdu. Ensesinden indirdiği elini cebine koydu.

Demek ki benim bekaretimi satmak istediğimi düşünüyorlardı. O makyaj malzemeleri, açık saçık abartılı kıyafetler bu yüzdendi. Beni fahişe sanmışlardı.

Gözlerimden iki damla yaş daha aktı. Yaşadıklarım bir kabustan ibaretti. Yaklaşık 10 yıl birlikte yaşamıştık biz. Abi demiştim ben ona. Bunu nasıl yapabiliyordu? Nasıl midesi alabiliyordu bu yaptıklarını?

"Evet." dedi ve durdu. Yine gözlerini benden kaçırdı ve doğru kelimeleri arar haline döndü.

"Arkadaş bana fotoğrafını göstermek istediğinde işim olmaz diye belirttim. Fakat çok ısrar ettiğinde fotoğrafını görmeyi kabul ettim. Anlattığına göre yüzün bu işlerle uğraşamayacağın kadar masumdu." dedi. O yüzden mi beni satın almıştı yani masum olduğum için? Şu anda söyledikleri yeterli değildi. Yerine oturmamıştı bir şeyler. Devam etmesi gerekiyordu.

"Devam et." dedim ona doğru bir adım attım.

"Tamam devam edeceğim ama şu camı çek boynundan, bir kaza çıkacak diye korkuyorum." dediğinde, söylediği çok mantıklı geldiği için camı boynumdan biraz uzaklaştırdım. Hala boynuma yakındı, en ufak hamlesinde yerini alabilecek kadar.

"Hadi." dedim. Fazlasıyla sabırsızdım. Anladığını belirtir gibi başını eğdi. En can alıcı kısmına geliyorduk. Beni neden satın aldığını açıklayacaktı.

"Fotoğrafını ilk gördüğümde düşündüğüm tek şey yaşındı. 18'e girmek üzere dediklerinde daha da fazla şaşırdım. Bu kadar küçük yaşta böyle kirli bir zenginliğe kavuşma fikriydi beni şaşırtan. Üstelik abinle beraber yapıyor oluşun daha da tuhaftı. Arkadaşım uğraşmak istemediğini söyledi. Fakat abin çok ısrar ediyormuş. En azından 18 olmanı beklemesi gerektiğini söylemişler."

Aklıma 18. Yaş günüm geldiğinde acıyla yutkundum. Unutamayacağım tek doğum günüm kesinlikle 18.yaş günümdü. Abimin beni sattığını öğrendiğim gece 18.yaş günü gecemdi.

Benim masum olabileceğimi düşünmüş ama yinede satın almıştı. Anlattıklarıyla yaşadıklarım birbirine tezattı. Benden bir karşılık alamadığında konuşmaya devam etti.

"Birkaç kişiye daha göstermiş fotoğrafını ve gösterdiği kişiler kabul etmişler teklifi." Bunları söylediğinde dışarıda olan elini yumruk yaptığını gördüm. Beğenilmem ve başkaları tarafından satın alınma düşüncem onu kıskandırıyor olmalıydı veya sinirlendiriyor.

Dört 1 (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin