6. BÖLÜM (Part 1)

133 28 13
                                    



Oy vermeden yorum yapmadan geçmeyin lütfen 🤝💙Keyifli okumalar..

6. BÖLÜM: AİLE

Yedici Ev-Kalbim Seni Arıyor

Athena-Kafama Göre

Bir kere daha yüzümü sıvazladım. Sıcaklıktan buğu olmuş camı kazağımın koluyla temizleyip tek tük aracın geçtiği karanlık yolu kontrol ettim gelen var mı diye?

Bedenimi, soğuktan mı yoksa tanık olduklarımın mı sebep olduğunu bilmediğim titremesi sonunda yerini karnıma kramplar sokan edişe kalmıştı.

O salonda, Anıl'ı o halde görünce donup kalmıştı, ne yapacağımı şaşırmıştım. Böyle bir manzaraya öyle hazırlıksızdım ki nutkum tutulmuştu. Anıl'ın karşısındakine ağır bir etki bırakması amacıyla attığı yumruk göründüğünden bile fazla sert olmalıydı ki sol yanağına darbe alan dev gibi görünen rakibi anlık bir baygınlık geçirerek yere devrilmişti.

Biz oraya vardığımızda Anıl ve rakibi dövüşmeye ara vermiş ama ne olduysa o iri yarı adam Anıl'ı sinirlendirmeyi başarıp olayları körüklemişti. Anıl'ın attığı yumruk ringin kenarında başlayan tartışmayı bile dururmuş işlerin bir anda karışmasını sadece şaşkın ve korkmuş gözlerle izlemiştim.

Tüm bu karmaşanın ortasında bir de Anıl beni fark etmiş durum benim için daha karışık bir hal almıştı. Öfkeyle ringden tek bir hareketle atlayıp yanıma geldiği anı unutamıyordum.

Öfkeli bakışlarını titreyen gözlerimden çekmeden Atlas'a seslenmişti.

Tanık olduğum anın, Anıl'ın henüz tanıştığım bu tarafının sebep olduğu şokla sersemlemiş gibi hissediyordum. Öyle ki Atlas'ın beni dışarı çıkarıp arabaya bindirdiği anları bile hayal meyal hatırlıyordum.

Şimdi ise o sersemletici etki dağılıp kaybolmuş yerini müthiş bir merak ve hayranlığa bırakmıştı. Anıl'ın arabasının ön yolcu koltuğunda oturmuş, arkamda kalan yolda veya spor salonunun girişinde bir hareketlilik olmasını bekliyordum.

Sıkıntıdan bir kez daha oflayıp kollarımı göğsümde bağladım ve geniş deri koltukta kaykılarak geriye doğru yaslandım. Hava iyice kararmış, yağan kar durmuş ama yerde birikenleri buza çevirecek kadar etkili bir soğuk vardı.

Sol tarafımdaki şoför kapısının sertçe açılmasıyla yerime sıçradım. Oturduğum yerde doğruldum. Anıl benden tarafa bakmamak için çabalıyormuş gibi hızla yerine oturdu ve arabayı çalıştırdı.

Ne olduğunu anlamıyordum. Ya çok sinirliydi ya da görmezden geliyordu. Böyle yapmasını hak edecek ne yapmış olabilirdim ki?

O inatla bana bakmadıkça ben de bakışlarımı inatla üzerinde tuttum. Yüzündeki kanlı yaralar özensizce silinmiş, bant bile yapıştırılmadan açıkta duruyordu. Temizlenip pansuman yapılması gerekiyordu aksi halde kötüleşecek gibiydi.

"Kemerini takmadın," dedim koltukta iyice yan dönüp ona bakmayı sürdürerek.

Göz ucuyla bana baktı. Daha sonra tek eliyle uzanıp emniyet kemerini yuvasından çekerek mekanizmasına taktı. Konuşmayı reddediyor, o konuşmadıkça bu garip sessizlik uzuyor ve gerilmeme sebep oluyordu.

"Nereye gidiyoruz?" diye sordum bu defa.

"Kuray'ın evine, beraber yemek yiyeceğiz." Dümdüz karşıya bakamaya devam ederek yanıtlamıştı beni.

GÖKYÜZÜNÜN SESSİZ MATEMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin