İtiraf

301 32 21
                                    

     Kendimi topladıktan sonra ağzım kulaklarımda odaya girdim. Kapıyı kapatır kapatmaz olduğum yere oturdum. Gözlerimi kapatıp ellerimi çenemin altında birleştirdim. Derin bir nefes alıp,kafamı sallarken sırıtmam büyüdü.
"İyi misin?"
Gözlerimi açıp usulca kafamı kaldırdım.
-İyiyim.
-Şeytan! Lucifer sana ne yaptı? Onunla konuşacağım,bizim yüzümüzden olduğunu söyleyeceğim,merak etme.
Mimi karşımda konuşurken ben hâlâ gülüyordum.
"Sami'yi dinlemeliydim!"
Yavaşça ayağa kalkıp pencerenin önüne geçtim. Mimi hâlâ ileri geri yürüyüp duruyordu.
-Lucifer,nasıl cezalandıracak beni? Ah Şepfa!
-Onunla konuştum,dedim hâlâ dışarıyı izlerken.
-Ne,kimle?
Arkamı döndüğümde ne kadar telaşlı olduğunu farkettim.
-Lucifer ile. Merak etme bir sorun çıkmayacak.
-Nasıl?
-Öyle söyledi,dedim gözlerimi kaçırırken. Yavaş adımlarla yatağıma ilerledim. Mimi kolumdan tutsada kurtulup yatağa oturdum.
-Sorun olmayacak dedi öyle mi?
-Öyle.
-Baştan anlat! Ne oldu?
Üstümdeki örtünün altına girerken tekrar gülmeye başladım. Ama bu Mimi'ye fayda etmedi. Bir hışımla örtüyü çekerken yatağıma oturdu.
-Neler oluyor? Bundan kurtulamayacaksın.
-Mimi,size geldiği gibi beni de buldu.
-Sen neredeydin!
-Çalıştığım barın yan tarafına gitmişiz. Farkettiğimde sadece bakmak istedim.
-Neden...
-Söylemedim çünkü hemen dönecektim.
-Sonra?
-Kendime bir viski açıp oturdum. Biraz sonra Lucifer geldi işte.
-Bu kadar mı? Bu kadar olmadığını biliyorum kızım!
-Biraz konuştuk,dedim tekrar örtüyü çekerken.
-Lucifer biriyle mi konuştu? Yapma,ölümlüler gibi ağlayacağım şimdi.
-Evet.
-Devamında?
Yüzümü kapattığımda devam ettim.
-Geri döndük.
Tekrar yüzümü açıp örtüyü aşağı fırlattı.
-Anlat dedim!
-Uyuyacağım,lütfen!,sinirle bana baktığında devam ettim.
-Sakin ol! Mimi söyleyebilir miyim bilmiyorum.
-Bana,tabii ki.
-Öpüştük?
-Ne,Şepfa!
-Sessiz ol!
-Lütfen şimdi ne soracaksan sor ve unut bunu!
-Başından beri vardı değil mi bu? Seni şeytan.
Gülmeye başladığımda kolumu sıktı.
"Her şeyi anlat,başından!"
    Zorla da olsa her şeyi anlattırmıştı bana. Başından beri onunla yaşadığım her şeyi.
Ayağa kalkmış,biraz önceki gibi ileri geri yürüyordu. Bende bacaklarımı kendime çekmiş,öylece tepki vermesini bekliyordum.
-Partide demek ve sen hiç bir şey söylemedin.
-Mi...
-Sus! O gün seni bulamadığımızda Lucifer'la.. Şeytan! Senin yanına mı geldi? Aman Tanrım!
-Mimi ne olduğunu bilmiyordum. Kendimden,ondan emin değildim. Lütfen...
-Lucifer'a inanamıyorum! Bugün ne oldu peki?
-Anlattığım gibi. Yani..
-Şimdi ne olacak?
-Hiç bir fikrim yok.
-Bir şey söylemedi mi,ayrılırken?
-Ne gibi?
-Bu kadardı,seninle işim bitti,iyiydi ya da bunu unut gibi?
-Ne!
-Senden gerçekten hoşlanıyor mu?
-Mimi,bilmiyorum. Ne saçmalıyorsun?
    Sonunda dönmesi bittiğinde yanıma oturdu.
-Lucifer,biriyle iki defa yatmaz,anlıyor musun?
-Yatmadık!
-Takılmaz mı demeliydim?
İğrenerek kafamı sallayıp "Sus,lütfen",dedim.
-Vera,seni üzmek için söylemiyorum. Bunlar Lucifer için çok fazla. Senden gerçekten hoşlanıyor,bu ne demek farkında mısın?
-Ne demek?
-Tanrım! Asırlardır,cehennemden başka bi şey istemedi ya da sevmedi. Yarın ne olacak?
-Görüşeceğiz,dedi. Görüşürüz?
-Aman Tanrım!
-Mimi,abartıyorsun.
-Tamam,ne dediğimi anlayacaksın ama şimdi...Ona aşık mısın?
    Sorusuyla biraz durdum. Geri çekilip duruşumu dikleştirdim.
-Bu ne demek tam olarak bilmiyorum ama o çok farklı. Kimseye karşı böyle bir şey hissetmedim. Daha fazlasını isteyemem.
-Vay canına!
-Ne olduğunu gerçekten bilmiyorum,dedim sırıtırken.
    Yatağa girdikten sonra gün aydınlanana kadar Mimi bütün olayları tekrar tekrar anlattırdı. Şaşırmasını doğal karşılıyordum. Ben de beklemiyordum. Ne kendimden ne de Lucifer'dan. Ama şimdi ne olacak diye düşünmek istemiyorum. Ona bu kadar yakınken sadece bunun tadını çıkaracaktım. Kim bilir belki mutluluğun yakasını öldükten sonra yakalamıştım. Daha fazlasına ihtiyacım yoktu.
Yataklardan çıkıp ikimizde giyinmeye başladık. Gardıroptan beyaz renk mini bir etek aldım. Bir tarafında yırtmaç vardı,sevmiştim. Üstüne göğüslerimi ve belimi saran açık mavi bir crop buldum. Balon kollarını da taktığımda beğenmiştim. Eteğe aynı renkte kalın bir kemer takıp boynuma bir kaç kolye takıp parmaklarıma ince yüzükler taktım. Ayağıma da bilekten bağlamalı bir topuklu geçirip saçlarımı açık bıraktım. Hafif bir makyajla hazırdım.
-Şeytani!
-Güzel o zaman değil mi?
Biraz daha alaydan sonra hızla dışarı çıktık. Ders Herald'a idi. Gözlerim sırada gezinip Lucifer'ı ararken çocuklardan ayrıldım. Yoktu. Oysa Herald'ın dersine gelir diye düşünmüştüm. İç geçirip tanınmayanların önüne geçtim ve Herald'ı dinlemeye başladım.
"Bugün kanat çalışması yapacağız ve evet melek ve şeytanlar da yapacak!"
Kısa bir kargaşadan sonra Herald devam etti.
"Herkes kendi grubuyla. Herkesin eğitimi farklı olacak!"

Göklerden Yükselen AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin