Cüretkâr

488 45 8
                                    

    Mimi'nin söyledikleri beni güldürmüştü. Hâlâ bu melek şeytan işine alışamamışken ah birde cehennemin varisi deniyordu yanımda. Mimi güldüğümü görünce,
-Komik bir şey mi söyledim,dedi ve tek kaşını kaldırarak bana baktı. Yere uzanırken,
-Hala bu şeylere alışamadım,dedim ve ellerimi havaya kaldırdım. Sonra tekrar bir merak uyandı içimde;
- Hey, peki cehennem nerede?
-O burdan aşağıda.
- Ne yani biz şu an cennette miyiz?,dedim ve bir kahkaha attım. Ve merakıma yenik düşüp onun olduğu tarafa döndüm. Geniş bir banka yayılarak oturmuş,uzun ince bacaklarını üst üste atmıştı. Dik duruyor ve diğer şeytanlar ona bir şeyler anlatırken o,etrafı süzüyordu. Bir kolunu bankın üstüne atmış,parmağındaki yüzüğü döndürüyordu. Çok az konuşuyordu. Bazen elini kaldırıyor ve karşısındakini susturuyordu. Hareketleri oldukça asildi. Onunla konuşmak imkansız gibi görünüyordu. Gözlerini bu kez okula dikti ve ardından Osti'ye döndü. Tekrar elini ona doğru kaldırıp sanırım onu susturdu. Diğer şeytanlara döndü ve bir şeyler söyledi. O kadar sakin konuşuyordu ki ne dediğini anlamak imkansızdı,büyüleyiciydi. Gömleğinin yakasını düzeltti ve gözleri beni buldu bu kez. Bana değişik bir şey hissettiriyordu. Beni heyecanlandırıyordu. Birbirimize bakarken ikimizin de yüzünde hiç bir ifade yoktu. En sonunda bu saçma şeye dayanamayıp göz devirdim ve ayağa kalktım. Mimi aniden kolumdan tuttu ve,
-Beni dinlemiyorsun değil mi? deyip sorgularcasına bir bakış attı. Yere eğildim ve,
- Hadi,eminim okulunuzun başka güzel yerleri de vardır. Burası fazla sıkıcı,dedim ve gülümsedim. Hepsi ayağa kalktı ve Adi lafa girdi,
-Çok eğleneceğimiz bir yer biliyorum ama uçmak zorundasın güzelim,dedi ve göğe yükseldi. Mimi aynı şeytani bakışı atarken,Sami yardım etmek istiyordu. Gülümsedim ve,
-Bu lanet kanatlar bu işe yarıyor değil mi? Mimi ve Sami de havalandıktan sonra yukarıdan bana baktılar ve Adi'nin sesi boşlukta yankılandı;
-Vera yürüyerek gelebilirsin,deyip gülmeye başladılar ve benden uzaklaştılar. Hayır, kesinlikle uçmam gerekiyordu. Bu küstahlıklarının hesabını sormalıydım. Kanatlarımı açtım ve biraz esnetmeye çalıştım. Hâlâ az da olsa bir ağrısı vardı. Saçlarımı topladım ve kanatlarımı yavaşça açıp kapamaya başladım. O sırada Dino'nun gülerek bana yaklaştığını gördüm,
-Yardım lazım mı?,dedi ve sırıttı.
-Dalga mı geçiyorsun?
-Hayır,Vera.
-Lanet olası bu kanatlar varken neden uçamıyorum?
-Öğrenmen gerek Vera,izin ver..
-Hayır ben hallederim,dedim ve yere eğildim. Kanatlarımı hızlı hızlı açıp kapatmaya başladım. Sadece ona odaklamıştım kendimi. Gözlerimi kapatıp "bunu yapmalısın dostum hadi " diye fısıldadım kendime. Aniden ayaklarımın yerden kesilmesiyle gözlerimi açtım. Olmuştu,havadaydım. Dino'ya döndüm,
-Yapamayacağımı düşünmedin değil mi?,dedim. Dino çok şaşkındı. Düşündüğü yüzünden kesinlikle belliydi. Ona sırıtıp biraz daha ilerlemeye başladım. Mükemmeldi. Rüzgâr bütün bedenimi okşuyor,sanki bütün acılarımı dindiriyordu. Belki biraz denge kurmada sıkıntı yaşıyordum ama düşmek umrumda değildi. Yine de başarmıştım. Bi taşın üstünde olan çocukları gördüm. Son derece şaşkın bir hâlde bana bakıyorlardı. Yanlarına gittim ve kanatlarımı kapattım.
- Ne o yapamayacak mıydım? Adi şaşkınlıkla gülümsedi,
-Kızım kanatlarını yeni almışken,bu imkansız!,dedi ve diğerlerine baktı.
-Tatlım,unutuyorsun. Kanatlarımı yeni almadım,deyip sırıttım. Biraz yüzleri düştü. Bu konuyu unutmak istiyorlardı,farkındaydım fakat benim unutmaya ya da unutturmaya hiç niyetim yoktu. Mimi,durumun kötüye gittiğini anlamış olmalı ki konuyu değiştirdi.
-Nasıl yaptın peki?,dedi ve anlatmaya başladım. Hepsi bana bir şeyler söylüyor ve nasıl daha uzun süre havada kalacağımı anlatıyorlardı. Onlar iyilerdi. Dünyada tanıdığım her insandan daha güzeldi kalpleri. Çıkarlarını düşünmüyorlar bana gerçekten yardım etmek istiyorlardı her konuda. Hayatım boyunca yalnızdım. Öldükten sonra daha iyi olacağımı hep düşünürdüm ama bu kadarını hayal dahi edemezdim. İçimden bunlara gülerken,Mimi Adi'ye döndü.
-Hadi,Lucifer bizi bekliyordur,dedi ve Adi'yi kolundan çekti. Adi kalkmak istemiyordu. Bunu görünce,
-Neden sizi bekliyor?
-Şeytanların başı o Vera. Bizle o ilgilenir.
- Ne yani her gün gidip ona rapor mu veriyorsunuz?,dedim ve şaşırarak ikisine de baktım;
-Tanrı aşkına burda niye her şey boktan?,dememle hepsi gülmeye başladı ve Sami ile beni yalnız bıraktılar. Ona dönüp,
-Meleklerin de hesap verdiği kimse var mı?
-Hayır bizle öğretmenler ilgilenir ya da farklı bir durum varsa Dino.
-Dino mu onun ne ilgisi var?
-Dino Melek Fenzio'nun oğlu ve okulun en başarılı öğrencisi,demesiyle gülmeye başladım,
-Fenzio'nun oğlu mu yok artık,ah burda cidden garip şeyler oluyor,dedim ve bu kez Sami ile birlikte güldük. Sami,
-Dino,Fenzio'ya benzemez. O gerçekten iyi biri. Aslında Fenzio da iyi biriydi fakat Dino ile Lucifer karşılaştırılmaya başlandığından beri Dino'ya çok yükleniyor. Hırs gözünü bürüdü anlayacağın.
-Dino ve Lucifer mı,nasıl?
-Vera,Dino bir öğretmenin oğlu ve bu burada düşük olan bir mevki. Dino,güçleriyle doğmadı fakat onu içinde geliştirdi ve büyüttü. Lucifer ise şeytanın oğlu,ilerleyen zamanlarda cehennemin başına geçecek. O,zaten güçlüydü. Onun Dino gibi çalışmaya ihtiyacı hiç bir zaman yoktu. Ama Dino kendini geliştirdi ve Lucifer'ın gücüne yaklaştı. Lucifer'ın bu umrunda mı bilemem ama bu çok zor ve önemli.
-Peki Lucifer derslere giriyor mu?
-Belki,şeytanları gözlemlemek için ya da Herald'ın derslerine girer,dedi ve önüne döndü. Anlattıklarına aslında üzülmüştüm,Dino onda olmayan bir güçle sınanıyordu. Kim bilir nasıl üstüne gelinmişti. Hem de içten içe Lucifer'ı merak ediyordum. Sami'ye döndüm ve,
-Lucifer ne düşünüyor bu konuda?
-Vera,Lucifer ne düşündüğünü asla belli etmez. Duygularını o isterse anlayabilirsin. Ama içten içe bu kadar gücün keyfini çıkardığına eminim,dedi ve gülümsedi.
-Peki cehennem,orada olmak güzel midir? Sami şaşırarak,bana baktı.
-Bir meleğe soruyorsun,şeytana sormalısın,dedi ve gülümsedi. Ardından kafasını yukarıya kaldırdı ve ekledi,
-Şeytanlar rahattır,Vera. Ve cehennem de onlar için bir vazgeçilmez. Orası yasaklar konusunda biraz daha esnek,deyip göz kırptı.
Orada biraz daha oturduktan sonra Mimi ve Adi de yanımıza geldi. Biraz daha onlarla konuşup okulun bahçesine indik. Herald ve Misselina okulun bahçesinde durmuş,konuşma yapıyorlardı. Kalabalığa girdik ve dinlemeye başladık. Misselina,
-Sevgili şeytanlarım ve meleklerim,yarın biliyorsunuz ki Herald ile dersiniz var. Derse ben de katılacağım ve birbirinizin enerjisine bakacaksınız. Arkalardan bir ses yükseldi,
-Misselina daha kaç kere yapacaksınız,bize bunu?
-Osti,aramıza yeni katılan oldukça bunu yapacak ve hepiniz birbirinizi enerjisinden tanıyacaksınız.
-Ah,şu yeni gelen yüzünden mi? Şepfa aşkına!,dedi ve bazı şeytanlar da arkasından bağırmaya başladı. Daha fazla dayanamadım ve ona seslendim,
-Kaltak senin derdin ne hah?,dememle bir sessizlik oluştu ve biri beni kolumdan tuttu. Osti,sinirle beni çekti ve yere itti. Bütün okul bize dönmüştü. Osti,bacaklarımın üstünde durup,
- Sen kendini ne sanıyorsun,tanınmayan?,dedi ve sol bacağımın üstüne bastı. Arkadan Herald ve Misselina'nın bağırmaları geliyordu.
-Yapma!
-Neyi yapmayayım,tanınmayan,derken daha çok bastırdı ayağını. En sonunda dayanamadım ve sağ bacağımla,onun boşta kalan bacağına bir tekme savurup yere düşürdüm. Hemen üstüne oturup,saçını tuttum,
-Sakın bana dokunmaya cesaret etme,sürtük!,dememle Adi beni Osti'nin üzerinden alıp arkamdan tuttu.Sami ve Mimi önüme geçip bana bir şeyler söylüyor,ben ise onları duymuyor,Osti'ye saldırmaya çalışıyordum. Herald,yanımıza gelmesiyle ikimizi de bir köşeye savurdu. Kafamı vurmuştum. Başım dönmüştü,görüş açım biraz bulanıkken birinin yukarıdan indiğini gördüm. Osti,ona doğru koşup,"Lucifer dinle"deyince gözümü ovuşturdum ve ayağa kalktım. Lucifer hiç konuşmadan, Osti'ye elini kaldırıp susturdu. Ve Herald'a döndü,
-Böyle bir şey nasıl olabilir Herald?,dedi ve bana bakıp ekledi,
-Bir tanınmayan bir şeytana nasıl dokunmaya cüret eder?,deyip bu kez de Misselina'ya döndü. Yumruğumu sıktım ve ona yürüdüm,
-Senin şeytanın bana bir şeyler söylemeye cüret etmese bunların hiç biri olmazdı,dedim ve biraz geri çekildim. Tek kaşını kaldırarak,yukarıdan bana baktı ve Osti'ye döndü. Osti,
-Lucifer,yalan söylüyor;bana vuran oydu değil mi? deyip arkasındaki şeytan grubuna döndü ve onaylayan sesleri alıp Lucifer'a baktı. Kafamın kanını silip,bağırmaya başladım,
-Herkes görmüşken nasıl yalan söylüyorsun sürtük,neden kimse konuşmuyor hepiniz gördünüz!,deyip öğrencilere baktım. Melekler kafasını eğmiş,çekiniyorlardı. Şeytanlar ise konuşmaya cesaret edemiyordu. Onlara bakarak bağırdım,
-Hepinizin canı cehenneme,gördüklerinizi bile söyleyecek cesaretiniz yok! ,dememle Osti lafa girdi,
-Gerçekler bun...demesiyle Lucifer Osti'yi kendine çevirdi ve gözlerine baktı. Aniden onu yere savurdu ve hiç bir şey olmamış gibi bize döndü. Ardından Herald'ın elini kaldırmasıyla kendimi yerde buldum.
- Hey derdin ne senin, ben hiç bir şey yapmadım. Herald bana yaklaşıp,
-Cezalısın,Vera Blake. Hiç bir olaya karışmamalıydın. Büyük hata,dedi ve beni çekmeye başladı. Sürüklenirken," Ah yine mi,hepinizi sikeyim!" diye bağırdım ve kendimi bıraktım.

Göklerden Yükselen AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin