Kırk yedi - Final

9.3K 602 271
                                    

Medya: Beach House-Take Care

-

13 Gün Sonra

Deniz

Biten kadehimi bırakıp yanımdan geçen garsondan üç kadeh şampanya daha kapıp kalabalığın arasına karıştım, ortalara doğru giderken Ayşe'yi ve Can'ı görmüştüm.

Resimler oylanmaya başlamıştı, sonuçlar bu gece açıklanacaktı ve şuanda da gönderilen bütün resimler burada sergileniyordu. Ayşe bugün gelmişti Can ve ben 2 gündür buradaydık. Kısa bir tatil olmuştu bizim için, bundan sonrası ikimiz içinde çok yoğun geçeceği için Can'da hayır diyememişti.

Ayşe kalabalığın içinde gümüşi elbisesiyle parlarken her zamanki gibi ışık saçıyordu. Can ise jilet gibi siyah bir takımla bütün ortalığı yakıyordu. Gözümü ondan almak çok zordu, onu bir tek ben mi böyle görüyordum bilmiyordum ama onun ateşi beni yakıyordu.

Ayşe'ye şampanyayı uzatırken diğerini de Can'a uzatmıştım. Kadehleri tokuştururken yumuşak sıvıyı yudumlamıştık, "Hadi resmini göster bana, nerede?" Kafasını deli gibi sağa sola çevirip bulmaya çalışıyordu, sırıtıp onu ters istikamete yönlendirdim

"Zaten görmüştün, ne bu heyecan?"

Yine gözlerini devirmişti bana "Sende hiç heyecan olmaz mı Deniz ya? Ev farklı burası farklı, sergideyiz! Br şey söylesene Can."

"Valla Ayşe doğru söylüyor, ben de heyecanlıyım. Görmek için sabırsızlanıyorum." Sırıtıp resmin önüne getirdim onları, heyecanla resmi inceliyorlardı ama ben artık o kadar heyecanlı değildim. Kazanıp kazanmamak umrumda değildi. Tüm o yıllar boyunca annemin bu isteğinin yarım kaldığını düşünüp bu isteği kesinlikle tamamlamam gerektiğini düşünüp durmuştum.

Bu şekilde her şey tamamlanmış olacak gibi hissetmiştim. Ama şimdi daha iyi anlıyordum, belki de annem için bu yarışma hiçbir zaman o kadar önemli olmamıştı. Onun için eksik kalan tek şey benden, ailesinden ayrılmak olmuştu belki de. Şimdiye kadar bu açıdan hiç düşünmemiştim. Şimdi önümde duran bu çocuğa bakınca eksikliğin tamamlanması için kazananın açıklanmasını beklemek gereksiz geliyordu.

Doğruydu, bu yarışma eksik olanı tamamlamıştı, ama sadece bana Can'ı getirerek.

Asla tamamlayamayacağımı düşündüğüm, ilham perilerimin beni terk ettiğini düşündüğüm o gece Can'la tanışmıştım. Sırf bunun için anneme teşekkür etmek isterdim. Sanki bana hala yol gösteriyor, beni gözetiyor gibi hissetmiştim.

Kendi kendime burukça gülümsedim, o sırada Can bana dönüp sarılmış ve hızlıca dudaklarımdan öpmüştü, "Ne düşünüyorsun?"

"Sonunda eksik olanı tamamladığımı düşünüyordum." Sırıtıp resme bakmış sonra bana dönmüştü tekrar "Evet, çok emek verdin. Sonunda içinin rahatlamasına mutluyum."

Kaşlarımı yukarı kaldırarak reddettim, kulağına yaklaşıp kulağının altına öpücük bırakmış, sonra fısıldamıştım "Tamamlayan resim değil sensin."

Geri çekildiğimde gülümsüyordu benim gibi, "Sen de beni tamamlıyorsun." diye fısıldamıştı.

Büyülenmiş gibi bir süre sessizce birbirimizin gözüne bakmıştık. Bu büyüden kurtulamama sebep olan şey ortalığın gittikçe kalabalıklaşması olmuştu. Etrafa bakınıp tekrar bizimkilere döndüm, Ayşe resmin milyon fotoğrafın çekiyordu. Normalde ona sergi gününe kadar hiç göstermezdim ama bu yıl pek çok şeyin olduğu gibi bunun da bir ilkini yaşayıp Ayşe'ye göstermiştim.

Elbette fotoğraf çekmesi yasaktı. Şimdi acısını çıkartıyordu.

"Buradan gidelim mi? Sıkıcı olmaya başladı." Diye mırıldandım, ikisi de bana şaşkınca bakmışlardı. Onlar da haklıydı, bir yıldır bu yarışmanın ne kadar önemli olduğunu söyleyip duruyordum. Beni gerçekten iyi tanıyan insanlar şimdi hiç umrumda olmamasına kolayca inanamıyorlardı.

 "Saçmalama, kazanan açıklanacak Deniz?"

Omuz silktim, "Umrumda değil, gidip eğlenmek istiyorum. Kim kazanırsa kazansın, yarın öğreniriz." Birbirlerine kısa bir bakış attıktan sonra ilk gülümseyen Ayşe olmuştu

"Madem sergi işi yalan oldu, bu gece dağıtalım o zaman. Buradaki beyler çok tatlı ama sıkıcılar."

"Sen Mehmet'le beraber değil miydin?" Ayşe Can'a dönüp gözlerini devirmişti, sırıtırken aynı anda Can'ı çekitirmeye başlamıştı
"Can tatlı çocuksun ama çevrene çok dikkat etmiyorsun, biz ayrılalı baya oldu." sonra imalı bakışlarıyla bana dönmüştü "Eh tabi, kuzen inanın aklını başından alır."

Elimi omzuna atıp ağzını kapatmıştım "Tamam artık çok konuştun yine geveze."

Ayşe elimi hızla iterken benden kaçmıştı "Rujumu bozacaksın!"

Can'la bakışıp sırıtırken sergiden çoktan çıkmıştık bile, dışarıda yağmur çiseliyordu ve hava hiç olmadığı kadar güzeldi. Çok, çok uzun zamandır bu sergi gecesini milyon defa hayal etmiştim ama hiçbirisi bu kadar güzel değildi. Bu hayal edebileceğimden bile öteydi.

* * *

Ve Finalimize geldik nihayet.

Buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim, bu hikayenin yeri bende çok ayrı.

Kendinize İyi bakın ve bu dünyada her zaman kendi yolunuzu yaratmaya çalışın❤

Too Close  (bxb) - [Tamamlandı]Where stories live. Discover now