Yirmi yedi

8.8K 706 140
                                    

Medya:  Let You Let me Down - Donna Missal

Deniz

"Bu gidişle hisse değeri de artacak, son yaptığımız anlaşma beklediğimden kârlı oldu. Şans bizden yana."

"Özerler 2018'de uluslararası ağ havuzu oluşturduklarından beri sektörde en aranan firma olmuşlardı, 2 yılda kendi şirketler zincirlerini bile 5 katına çıkardılar. Şanslı değil tercih edileniz, emeklerin çok fazla amca göz ardı etmemelisin bunu."

Amcam oturduğu deri koltukta arkasına doğru yaslanırken gözlerindeki gurur ışıklarını seçebiliyordum. Beni evlat edindiğinden beri bir gün şirketi bana bırakacağını söyleyip duruyordu, hala da en çok istediği şey buydu. Benim ne istediğime gelirsek, sanırım sadece hayatta kalan son ailemi mutlu edecek şeyi yapmak istiyordum, olmak istediğim herhangi bir şey yoktu sadece amcamla okul bitene kadar özgür olmam konusunda anlaşmıştım, daha sonra başka bir şey için pek vaktim olmayacaktı, aynı amcam gibi.

"Şirketten bu kadar uzak olup aynı zamanda bu kadar ilgili oluşun beni çok mutlu ediyor Deniz. Neyse ki artık seneye işin başındasın, ben de bir tatili hak ediyorum ha?"

Masasının karşısındaki sandalyeye biraz daha yerleşip arkama yaslandım, gülümserken aynı zamanda amcamın arkasındaki camekandan ormana kayıyordu gözüm. Sonra bakışlarımı tekrar amcamın yorgun yüzüne çevirdim,

"O tatili çoktan hak ettin, şimdi benim çalışma vaktim geldi. Çok oturdum."

Kahkahası çalışma odasını doldururken bu sesi ne kadar özlediğimi fark ettim, yalnızlığa alışmıştım ama bu sadece yalnızlığa dayanabilmek için bir maskeydi. Bunun bilincindeydim, belki fark etmemde Can'ın da payı olabilirdi...

"Benden okul bitene kadar istediğin gibi takılmak için izin istemiştin ama o zamanların çoğunu çalışarak geçirdiğini çabuk unutmuşsun sanırım."

Hemen dibimdeki sert kahveden bir yudum alıp geri koydum, "Bunu da senden öğrendim amca, çalışmak insana iyi geliyor."

Amcam yengemi henüz daha 5 yıllık evlilerken kanserden kaybetmişti, o zamandan beri kendini işe verdiğini biliyordum o kadar. Ben acımla başa çıkmayı amcamdan öğrenmiştim, hayata tutunabilmemi sağlayan tek şey kafamı meşgul etmekti.

Amcam kafasını ağır ağır sallarken çoktan uzaklara daldığını görüyordum "İnsan insana daha iyi geliyor aslında, ben sadece kalbimin kapılarını tekrar açacak kadar cesur değildim."

Ciddiyetle amcamın yüzüne bakarken devam etti "Yanlış anlama yengenden bahsetmiyorum, onun yerine başkasını koymayı düşünemem bile. Ama yengen hayatımda öyle büyük bir yer kaplamıştı ki sonra o çıktığında hayatımdan geriye bir şey kalmamış gibi hissetmiştim. Bütün hayatımda onunla beraber gitti. İnsan tekrar eski hayatına dönemiyor, yani en azından ben dönmek istemedim."

Bir iki saniye durakladığında ortamın ağırlığını daha çok hissetmiştim içimde, annemle babamı kaybettiğim zamanları hatırlıyordum "Onsuz bir hayatı yaşamaktansa onun yanına gideceğim zamanı beklemek daha çekilir geldi inan bana."

Burukça gülümseyip kafamı önüme eğdim, sanırım ben de amcamın yolundan gidiyordum bir nevi, hayata kendimi kapatmıştım.

Can gelene kadar.

Aklımdan süzülen cümle kaşlarımı çatmama sebep olmuştu, Can'ın hayatıma soluk getirdiğini inkar edemezdim, başlangıçta bunu sadece cinselliğe yoruyordum ama artık bundan tam olarak emin değildim.
Kimi kandırıyorum, cinsellikle alakası falan yoktu işte. Giderek daha çok kapılıyordum ona, tüm olanlara rağmen.

Too Close  (bxb) - [Tamamlandı]Where stories live. Discover now