Yirmi dört

8.8K 662 163
                                    

Can

Vedat beyle, aslında Vedat amcayla- ona böyle seslenmemde ısrar etmişti- yaptığımız kahvaltıdan sonra Deniz beni işe bırakmak için ısrar etmişti ama ben istememiştim. Amcasının eve ayda bir geldiğini biliyordum bu yüzden onunla vakit geçirmesi daha doğruydu.

Bara doğru ilerlerken ne ara bu duyguların beni bu kadar sarmaladığını düşündüm, daha bundan 3-4 ay önce bir erkekle ilişki aklıma bile gelmezdi, hatta benim bir kız arkadaşım vardı.

Melis'le ayrıldıktan sonra çok düşünmüştüm bunu, ne zaman onu sevmeyi bırakmıştım? Yoksa başından beri mi sevmiyordum, sadece hoşlantı mıydı? Çünkü Deniz'e hissettiklerimin kıyısından geçmediğine emindim.
Ama Deniz'le beni nasıl bir hayat bekliyordu ki? Melis'le olduğu kadar rahat olamayacaktım, ama daha mutlu olacağım kesindi.

Gariptir ki düşüncelerimin keskinliği çok çabuk değişiyordu, artık her şeyi göze alacak konuma gelmiştim yine de içimi kemiren bir sürü düşünce vardı. Deniz'in ilişki geçmişi pek iç açıcı değildi sonuçta ama bundan sonra öyle olmayacak gibi hissettiriyordu, sonuçta geçmişi bizi ne kadar etkileyebilirdi ki?

Bu konuda ona güvenebileceğime inandırmıştı beni.

Bara girdiğimde hızla eşyalarımı dolaba tıkıp Kaan'ın yanına iliştim

"Ne var ne yok?"

Kaan sildiği bardaktan gözünü cansızca kaldırıp omuz silkti, "N'olsun, aynı."

"N'oldu lan?"

Sildiği bardağı sertçe yerine bırakırken bezi önüme fırlatıp bu sefer az önce cansızca bakan gözleri öfkeyle parlamıştı, pek Kaan'ın neşeli profiline uyan davranışlar değildi bunlar

"O it dün gece başıma bir sürü bela sardı! Ağzına sıçacağım onun gözüme gözükmesin şerefsiz! Kovulsam bile yapacağım lan bunu, o kolunu götüne sokacağım sonra götüyle ağzının-"

"Lan dur dur amına koyayım! Bi sakin ol! Kim ne yaptı hiçbir bok anlamadım!"

"Ekin iti lan işte! Dün yine bir sürü bardak kırdı biz de çocuğa üzüldük ulan işinden olacak falan diye şerefsiz gidip beni şikayet etmiş bardakları bilerek kenara koyuyormuşum ona kıl olmuşum diye!"

"Yuh amına koyayım ne alaka?"

"Neymiş ben arkadaşlarıma içki ısmarlıyormuşum bardan içki aşırıyormuşum o da bunu görmüş onu tehdit etmişim beni ispiyonlamaması için de onu kovdurtmaya çalışıyormuşum!"

Birden ben kahkahalarla gülmeye başladığımda Kaan'ın yüzünün kıpkırmızı olmaya başladığını fark etmiştim, "Komik mi ulan! Söyle ben de güleyim çünkü her an birisinin kafasını koparabilirim!"

"Ulan hadi o salak sen daha da salak, atılabilecek en aptal itirafı atmış, İlyas abi her haftanın sonunda girdi çıktıları kontrol eder bir kere sen o bardan içki kaçırsan Ekin'den önce o fark ederdi."
Kaan'ın bakışları ben konuştukça yumuşuyordu ama hala sinirli olduğu belliydi

"Hem zaten Ilyas abi kendisi söylüyor aşırıya kaçmadan ısmarlayın arkadaşlarınıza diye. Bu olayda bir terslik var, Ilyas abi buna inanmaz? Sana gelip bir şey mi dedi?"

"Evet oğlum dün odasına çağırdı o anlattı bana zaten! Beni bir şeyle suçlamadı ama dikkat et dedi. Ben n'apıyorum ki dikkat edeyim Can? Neredeyse 6 ay olacak buradayım 2 günlük adam için gördüğüm muameleye bak!"

Kaan sinirle soluyarak kazımak ister gibi tezgahı siliyordu,

"Kaan bu adam dikkat et derken Ekin'e dikkat et demiş olmasın? Daha yüksek ihtimal geliyor, Ilyas abi hemen asıp kesen bir adam değil."

Too Close  (bxb) - [Tamamlandı]Where stories live. Discover now