Too Close (bxb) - [Tamamlandı]

Yirmi bir

Medya: Yokan - Hold On

Can

Huzurla sigaradan son nefesi çekip filtresine dayanmış sigarayı yere atıp ezdim, molam da bitmişti. Bara girdiğimde Murat'ın Kaan'dan tepsileri aldığını görmüştüm, Kaanla gözlerimiz buluştuğunda elindeki bardağı doldururken aynı anda bana seslenmişti

"Abi, Murat geldi."

Kafamı sallayıp "Gördüm, hani geç gelecekti bu?" dedim

"Bilmiyorum ki abi."

Neyse, canıma minnetti. Belimdeki önlüğü çıkarı yan taraftaki dolaba tıkıştırırken bizim çocukların sesini duymuştum, onlara birazdan geleceğimi işaret edip dolaptan ceketimi ve eşyalarımı aldım. Yanlarına gidip boş olan sandalyeye oturduğumda Murat'a bana da bira göndermesini işaret etmiştim.
Masada Melih, Ege, Mehmet ve Okan vardı. Okan'a dönüp omzunu sıvazladım

"Ulan ne zamandır yoksun ortalarda görüşemedik."

Aynı sırıtışla bana karşılık verirken Murat önüme içkiyi bırakmıştı "Dağ gibi proje vardı oğlum evden adımımı atamadım. Harbi senin proje n'oldu, bitirdin mi?"

Hassiktir ulan, onu tamamen unutmuştum. Hayatımın bu kadar dalgalanmaya alışık olmadığı için unutmam da çok normaldi gerçi.

"Yok ya fırsat bulamadım." Ama en kısa zamanda bulmam lazımdı...Yoksa siki tutmuştum, Ferhat hoca gözünün yaşına bakmazdı.

"Aman ha yapmamazlık etme yaşlı bunak mimler seni öbür senelerin de zehir olur."

Yüzümü buruşturarak Okan'ı onayladım, en büyük kabusumdu herif.

"Oğlum sen baya baya aşık olmuşsun ha." Mehmet'e sırıtan Melih'i duyunca konuşma dikkatimi çekti

"Hayırdır kimse aşık oldun lan hiç haberim yok."

"Ya bakma sen buna." Melih'e kızıyor gibi görünse de otuz iki diş sırıtıyordu "Ya geç buraları şuna bak kız gelecek diye yarım saattir sırıtıyorsun."

"Kim bu şanssız kız?" Mehmet bana gözlerini devirip içkisini yudumladı ama Melih'in de değindiği gibi baya baya sırıtmadan duramıyordu herif

"Ayşe ya, sahi siz tanışmadınız dimi?"

"Ayşe?" sorarcasına Mehmet'e baktım, daha önce bahsetmemişti

"Ya şu şey yok mu," dedi Okan bana doğru "Akgöz, Deniz Akgöz, onun kuzeni, görmüşsündür."

Başımdan aşağı inen kaynar sular birkaç saniye duraksamama sebep olmuştu, Deniz'in çizdiği resimi Okan'a göstermiştim eğer hatırlarsa burada bahsedebilirdi. Şuan milyon tane soruya hazır değildim.

Ama yıllardan beri olduğu gibi aklıma gelen hemen başıma gelmişti

"Hatta şey hani sen-" Okan'ın devam etmesine izin vermeden omzuna elimi sertçe koyup onayladım "Aynen kardeşim evet." Hızla masaya döndüm tekrar "Eee ne zamandır berabersiniz Memo?"

Grup genel anlamda yarı çakırkeyif olduklarından neyse ki kimse umursamamıştı ama Okan'ın bakışlarını üzerimde hissediyordum

"2 ay falan oluyor kardeşim."

Grubun kalanı Mehmet'le diyaloğa girdiğinde fırsattan istifade Okan'a döndüm, ona dönmemi bekleyen bir yüz ifadesi vardı, kaş göz işaretiyle ne boklar karıştırıyorsun diyordu. Tam ağzımı açmıştım ki Ayşe'nin sesini duydum, kafamı çevirdiğimdeyse Deniz'i de yanında görmüştüm, kalbim gümlerken hızla önüme dönüp içkimi yudumladım.