Yedi

9.8K 699 296
                                    

Medya: Two Feet - You

Can

I feel like I'm drowning (boğulduğumu hissediyorum)
I'm drowning (boğuluyorum)
You're holding me down and (beni aşağıda tutuyorsun)
Holding me down (aşağıda tutuyorsun)
You're killing me slow (beni öldürüyorsun)
So slow (çok yavaş) * (Two Feet - I feel like I'm drowning )

Öfkeyle kulaklığı çekip çıkardım kulağımdan. Müziğin sesi kulağımı acıtacak derecede açık olsa da içeriden gelen bağırma seslerini duymama engel olmuyordu. Yataktan zıplar gibi kalkıp içeri gittim, her zamanki gibi kavga ediyorlardı. 

Şu siktiğimin lanet gecesinde sadece yatıp uyumak istiyordum, çok mu şey istiyordum Tanrım?

İçeri girdiğim an burnum alkol kokusuyla dolup taşmıştı, yüzümü buruşturup tiksintiyle karşımdaki 'baba' denilen adama baktım. Öfkeyle soluyordu, sanırım ondan aldığım kötü genlerden birisi de buydu, öfke kontrol problemi, annem ise her zaman sakin bir kadın olmuştur. Sakindi ama korktuğu için, neyse ki bu özelliği bana geçmeden annemde kalmıştı.

Babam elini kaldırıp anneme vurmaya yeltendiğinde yanlarında bitip kolunu tuttum, şimdi ateş saçan gözleri benim gözlerimi bulmuştu. 

"Sakın! Bir daha vurmayacaktın! Söz vermiştin!"

Kolunu benim elimden sertçe çektiğinde yalpalamıştım ama dengemi kaybetmeden olduğum yerde durabilmiştim neyse ki. 

"Sıçarım sana da sözüne de! O da benim lafımı ikiletmesin! Sen de ikiletemezsin! Bu evin babasıyım ben ne dersem o olur!"  ateş saçan gözleri anneme döndü tekrar, 

"Ver şu siktiğimin parasını!"

"Daha iki gün önce maaşımın yarısını vermedim mi sana?!"

Burnundan soluyarak bana döndü tekrar "Sen bana hesap mı soruyorsun lan? Büyüdün de verdiğin parayı mı gözünde büyütüyorsun?! Şimdiye kadar sana kim baktı?"

Söylediklerini görmezden gelip daha sakin bir ses tonunda devam ettim, sinirli olmamın kimseye faydası olmazdı, olan anneme olurdu ya da bana.

"Ne yaptın 650 lirayı?"

"Borcumu kapattım lan! Var mı?"

"Tamam sakin ol Recep, yalvarırım, al tamam."

Sakin tutmaya çalıştığım her bir hücrem zıvanadan çıkıp anneme döndü, babamın eline muhtemelen geçen gün verdiğim parayı tutuşturuyordu.

"Ne diye yalvarıyorsun ya? Çerez gibi tüketiyor parayı ben sana ev için vermedim mi o parayı?!"

Babam tişörtümün yakasına yapışıp yüzüme bir tane geçirirken annem arkadan bana onaylamaz ve korku dolu bakışlar atmakla yetiniyordu. 

"Her para verdiğinde böyle hesabını mı yapacaksın? Baban o da senin..."

Annemin gözlerinden yaşlar boşalırken babamı durdurmaya yönelik hiçbir şey yapmamıştı, yaptığını da hatırlamıyordum zaten. O kendini bile kurtarmaya çalışmıyordu, benim için mi uğraşacaktı?

Ellerinden kurtulup kendimi geriye attım, yüzümün sol tarafı yanıyordu ama daha önemlisi içim yanıyordu, gittikçe daha az parçamın yaşadığını hissediyordum.

"Ne kadar borcun var?!"

"Sanane lan! Sana mı hesap vereceğim? Ne yapacaksın? Ödeyecek misin?!"

"Ödenmeyecek kadar mı?" nefes nefese sordum durduğum yerden,

Too Close  (bxb) - [Tamamlandı]Where stories live. Discover now