"Günaydııın" dedim kapının öbür ucunda duran Çağrı'ya bakarak.
"Günaydın" dedi gözlerini ovalayarak mayhoş sesiyle.
"Yeni mi uyandın?" dedim sakince.
"Sence?" dedi huysuzlukla. "Geç hadi dondum burada"
İçeri doğru bir adım attığımda Çağrı da hemen kapıyı kapatmıştı.
"Nil yok mu?" dedim etrafa göz gezdirip.
"Saat kaç Müge?" dedi bıkkınlıkla. Telefonumu çıkarıp ekranını açtığımda "08.15" dedim şirince gülümseyip.
"Daha sabahın körü, Nil hayatta gelmez bu saatte" dedi.
"Ee ne yapacağım ya o zaman?" dedim dudaklarımı büzerek.
"Ben gidip yatacağım, sen de kahvaltı hazırlayacaksın"
"Ne?" dedim kaşlarımı çatarak. "Daha neler"
"Anlaşma?" dedi gıcık ses tonuyla.
"Bugün senden çekeceğim var değil mi?" dedim yüzüne bakarak. Şirince sırıttı.
"Zeki kız seni. Ben yatıyorum hayvan gibi uykum var çünkü" dedi ve koltuğa doğru ilerlemeye başladı.
"Burada mı yatacaksın?" dedim dik dik bakıp.
"Kuzenim geldi, odamda yatıyor. Bana da burası kaldı. Ayrıca gözümün önünde ol" dedi ve yorganı kafasına çekti.
"Aynen kesin görürsün beni oradan" dedim göz devirerek. "Bir şeyler kırıp dökersem kızmak yok!"
"He he" dedi geçiştirerek ve sırtını döndü.
"Ne yapacağım ki ben?" dedim sıkıntıyla.
"Ne yaparsan yap ama gözünü seveyim bir sus be Müge. Ne çene var be,"
"Sen yatsana ne laf yetiştiriyorsun oradan bana?" dedim kaşlarımı çatarak.
"Uyutuyor musun insanı sanki," dedi ve ayaklandı. "Kaçtı tüm uykum"
"O zaman gel ve bana yardım et" dedim şirince bakarak.
"Sen bana emir mi veriyorsun?" tek kaşını kaldırarak kurduğu cümleyle başımı olumsuz anlamda salladım.
"Rica canım, rica. Bana yardım eder misin Çağrı?"
"Yapacak başka bir şeyim yok" dedi ve omuz silkerek ayaklandı. "Yüzümü yıkayıp geliyorum"
"Tamam" dedim ve o giderken ben de çay için su koydum. Ardından buzdolabını açıp domatesleri aldım ve yıkamaya başlarken Çağrı geri dönmüştü.
"Bunları ben doğrarım sen omlet yap" dediğinde başımı sallayıp birkaç yumurta çıkardım dolaptan.
"Doğrayabileceğine emin misin?" dedim yandan bir bakış atıp.
"Yalnız yaşıyorum Müge. Yani kendi kahvaltımı kendim hazırlayabiliyorum"
"Yalnız yaşadığını bilmiyordum" dedim dudaklarımı birbirine bastırıp.
"Annem ve babam Ankara'da yaşıyor" dedi açıklama yaparak.
"Peki sen niye buradasın? Neden onların yanında değilsin?"
"Burayı seviyorum" dedi omuz silkerek.
"Bana kendinle ilgili efsaneyi söylediğimde aptal demiştin. Buna inananlardan nefret ediyorsun ve kızların peşinde dolaşmasından haz etmiyorsun. Bence Ankara'da güzel bir hayat kurabilirsin bu saçmalıktan uzaklaşıp" bana kısa bir bakış attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ayrıl benden | texting ✅[tamamlandı]
Teen Fiction[TAMAMLANDI.] Müge : Kızların ağzından duyduğum bir efsaneye göre, Müge : Sen kiminle çıkarsan çık ondan ayrıldığın zaman o kişi sevdiğine kavuşur, Müge : Kısmeti açılırmış. Müge : Benimle çıkar mısın Çağrı Aksoy? #müge# - 1.sıradayız / 02.12.20 ...