ayrıl benden | texting ✅[tamamlandı]

☀️44

"Sen konuş!"

Omuz silktim. "Banane, sen git konuş. Senin kuzenin!"

"Ya sen zaten Nil'i biliyorsun, git sen Mert'le konuş ben de burada Nil'le konuşayım"

"Ya banane! Git sen konuş ben niye konuşuyorum?"

"Of Müge of" diyerek sıkıntıyla nefesini dışarı verdi.

"Tamam yazı tura yapalım" dedim ve yüzüne baktım. "Kiminki gelirse onun istediği olsun"

"Ama bir kez olursa olmaz, üçte bitsin" dediğinde başımı salladım.

Cebinden bozuk para çıkarıp bana baktı. "Yazı mı tura mı?"

"Tura" dediğimde o da otomatikmen yazı dedi ve parayı havaya attı. Para saniyeler içinde masanın üzerine düşerken tura geldiğini görmemle gülmeye başladım.

"Benimle yarışma Çağrı Aksoy, kaybedersin!"

"Yalnız, daha bitmedi Müge Selek" dedi ve göz devirip parayı bana verdi. Ona baktığımda "Yazı" dediğinde ben yine tura demiştim. Parayı havaya attım ve saniyeler içinde masaya düşerken yazı olduğunu görmemle yüzümdeki gülümseme söndü.

Çağrı dudağının kenarıyla gülerek elini kulağına götürdü. "Birileri az önce kaybedersin, benimle yarışma diyordu? Ne oldu ona?"

Omzundan ittim. "Uyuzluk yapma be! Bitmedi daha  berabere. Bu son"

Parayı alıp bana baktığında "Yazı!" dedim bu kez. O da tura olduğundan bekletmeden parayı havaya attığında para önce masaya çarptı hemen ardından yere düştü. Çağrı'yla ne geldiğini merak ettiğimizden hemen yere eğilip değiştirmesin diye ellerimi paranın üzerine koyduğumda o da benimle aynı zamanda ellerini ellerimin üzerine koymuştu.

"Siz ne yapıyorsunuz yerde?" Nil'in sesiyle telaşla başımı kaldırdığımda Çağrı'yla kafalarımız çarpıştı.

"Ah!" acıyla elim alnıma gittiğinde Çağrı da aynı şekildeydi. Tek elim hâlâ ellerinin altındayken gözlerinin içine bakıp elimi geri çektim.

Yüzünü ellerimin arasına alıp kafalarımızı tekrar bilerek çarpıştırdığımda Çağrı sinirle nefesini dışarı verip ayaklandı.

"Ne yapıyorsun Müge?" eliyle alnını tutarken Nil'in uzattığı elini tutup ayaklandım.

"Bana bak, ben de çok meraklı değilim seninle kafamı çarpıştırmaya. Kel olmak istemiyorum"

"Biri bana burada ne olduğunu açıklayabilir mi?" Nil üsteleyerek ikimize baktığında Çağrı'yla aramızda kısa bir bakışma geçti.

"Hiçbir şey" dedim omuz silkerek. "Sadece Çağrı'nın parası düşmüştü onu almak için uzandık aynı anda"

"Hıı" dedi ve gülümsedi. "İyi iyi... Ben eve gidiyorum şimdi"

"Ne?" dedim sesimi yükselterek. "Olmaz, gidemezsin!"

"O niye be?" dedi kaşlarını çatarak.

"Çünkü şey" dedim ve bahane bulamayıp Çağrı'ya dirsek attım. Çağrı yüzünü buruşturup bana ters bir bakış attı.

"Çünkü daha yeni geldin?" dediğinde göz devirdim. Cidden mi Çağrı?

"Bizimkiler çağırdı ya, ondan! Müge istersen sen de gel benimle"

"Tamam" dedim dudaklarımı büzerek. "Zaten sen olmayınca ne yapacağım ben burada?"

Nil kapıya çıkarken hemen yere baktım. Gördüğüm şeyle gözlerimi büyüterek güldüm. "Yazı!" dedim Çağrı'ya bakarak. "Ben kazandım canım!"

"Sen!" dedi dişlerinin arasından ve birkaç saniye duraksadı. "Sayılmaz bu!"

"Müge hadi!"

"Duyuyor musun Nil beni çağırıyor?" dedim ve samimiyetten uzak bir gülümseme yerleştirdim yüzüme. "Sana kaybedersin demiştim ve kaybettin. Bu akşam sana başarılar"

Bana doğru adım attığında gülerek çantamı alıp dışarı doğru koşuşturdum.

"Görüşürüz Çağrı Aksoy!"

_

Çok tatlılar yicem jxjzjxjdnd